22.10.2020 - 18:21 | Son Güncellenme:
Şarkının hikayesi günümüzün insanlarının en büyük sıkıntılarından birisi olan hızlı yaşam üzerine yazılmış olması. Grup üyeleri şarkının hem hikayesini hem hayatımızın son dönemine ağır damgasını vuran Corona günlerindeki kayıt aşamalarını ve müzikal yolculuklarını şu şekilde dile getiriyorlar: “Günümüzde yaşadığımız her şeyi hızlı ve konsantre yaşıyoruz. Bir günde seviyor bir günde unutuyoruz. Şarkımızdaki karakter insanların bu hayatı kabul etmesine, tüm değerlerin küçümsenmesine ve sıradanlaşmasına sitem ediyor. Özellikle pandemi sürecinde kendi içlerimize bir kapanma yaşadık ve kendimizi daha iyi anlamaya başladık. Bu süreçte şarkımızda anlattığımız olayın da bizler için ne kadar değerli olduğunu fark ettik. Çevremizle yaşadığımız en küçük an bile bizler için çok değerliymiş.Şarkı ve söz yazımı konusunda son derece değerli bir dönemdi fakat yaşanan olaylar ve bir türlü dışarıya çıkamamak bizleri garip bir duygu karmaşasının içine fırlattı. Parçamızı kaydetmek oldukça meşakkatli oldu, özellikle hepimizin birbirinden uzak olması şarkının üzerindeki fikirlerimizi aktarmamızda engel oldu, acele etmemeyi ve şarkıya olan heyecanı kaybetmemeyi bu dönem sayesinde öğrendik. Tüm bu farkındalıkları yaşarken aynı zamanda müzik dünyasındaki üzücü gelişmeleri de deneyimlemiş olduk. Umarız en yakın zamanda tüm müzisyen arkadaşlarımızla güzel sahnelerde sevgili dinleyicilerimizle ile tekrar buluşuruz. Bu günlere kadar üretmeye ara vermeden devam etmek dileğiyle.”
Elemanlarının hepsi üniversite öğrencisi olan grup, Kadirhan Simav, Deniz Can Baş, Buğra İnal ve Yiğit Kantarcı’dan oluşuyor. Farklı şehirlerde, farklı bölümlerde okuyan genç müzisyenlerin müzik zevkleri de farklı ve bu da gruba renk olarak yansıyor.