Kültür SanatKaranlıktan aydınlığa yürüyoruz

Karanlıktan aydınlığa yürüyoruz

03.04.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:

Bize kentli yoksulluk gibi çok tanıdık bir yerden sesleniyor "Bir İhtimal Daha Var". Üstelik duygularımızı sömürmeden, umudumuzu büyüterek.

Karanlıktan aydınlığa yürüyoruz

Seyhan Akıncı - Kulağa nasıl da ümitvari geliyor, "Bir İhtimal Daha Var"... Belki de hepimizin yarına uyanma sebebi tam da bu. Asıl sınandığımız nokta ise diğer tüm ihtimalleri geride bırakarak “o” ihtimali seçmek. Sahi, nasıl emin olabiliriz yarın bir başkası olarak uyanacağımız dünyada bugün seçtiğimizin bizim için en iyisi olduğuna? En iyisi de yine koşullar arasındaki en iyi ihtimal tabii ki. BKM, DasDas, Enka Sanat, İKSV ve Zorlu PSM’nin birlikte yürüttüğü ‘Ortak Yapım’ projesi kapsamında Ebru Nihan Celkan'ın kaleme aldığı ve DasDas Atölye'de prömiyer yapan oyun seyircisinden bir parça cesaret istiyor.

Haberin Devamı

Çünkü şarkıda da dediği gibi "İşte bu bizim hikâyemiz."

Koltuğunuza belki de henüz tam yerleşememişken elinize birer CV tutuşturuluyor. Muhtemelen sizin de yakın zamanda gerçekleştirdiğiniz bir eylem olmalı. Bir diğer ihtimalle bu defa "gerçek" dünyamızda birileri elinize CV'sini tutuşturmuştur. Umut ve Ada karakterlerine hayat veren Berfu Öngören ve Pelin Ermiş'in seyirciyle ilk temasları bu oluyor. Onlar Beşiktaş'ta yaşayan iyi eğitimli iki genç kadın. Yaşadıkları hayatsa iyinin yanından bile geçmiyor. Umut, adına yaraşır şekilde içinde bulundukları sefaletten kurtulmak ümidiyle iş görüşmelerine gidiyor. Ada ise artık iş görüşmelerine gitmekten bile yılgın düşmüş. Pelin Ermiş, o kentli, öfkeli, hayatın kendine dayattıklarını reddeden ve baş eğmeyen kadını oldukça başarılı canlandırıyor. Tanırsınız onu, tüm renkleri solmuş olsa da bakınca gökkuşağını seyrediyormuşçasına içinize coşku verenlerdendir. Umut olarak izlediğimiz Berfu Öngören ise, Ada'nın patlayışını dengeleyen sakin oyunculuğuyla daha da inanılır kılıyor hikâyeyi. Kentli yoksulluğu iliklerine kadar hisseden bu iki genç kadının karınlarına doğru düzgün bir şeyler girdiği zamanlar genellikle liseden eski arkadaşları Barış'ın onlara uğradığı ve elleri dolu geldiği zamanlar. Barış, Ada ve Umut'a karşın para kazanmayı başarmış ama gerisini pek olduramamış biri. Oldurmak gibi bir derdi de yok. Paranın sesinin daha güçlü olduğu bir dünyada dolu bir CV'ye pek ihtiyacı da yok doğrusu. Umut ve Ada yaşadıkları sefalete karşın sıradan bir işe gidemeyecek bir "tabakanın" insanlarıdır yine de. Bu da onların açmazlarını daha da derinleştiriyor. Kiralarını ödeyemiyor, faturalarını ödeyemedikleri için doğru düzgün ısınamıyor, açlıklarını unutmak için çeşitli oyunlar oynuyorlar. Bir yandan yoksullukla mücadele ediyorlar diğer yandan her şeye rağmen hayalini kurdukları kariyerlerine erişme ümitlerini canlı tutmaya. Her şehirli gibi Umut ve Ada da doğaya gitmenin onlar için iyileştirici olabileceği fikrine kapılıyor. Ada'nın babasına ait bir köy evine gittiklerindeyse doğanın pek de romantik filmlerde izledikleri gibi bir şey olmadığını fark ediyorlar. Onların doğa deneyimi içindeki sıkışmışlığı mekânla ilişkilendiren herkes için küçük bir ipucu aslında.

Haberin Devamı

Karanlıktan aydınlığa yürüyoruz

Sahnede ekran kullanımı başarılı bir reji tercihi

Haberin Devamı

Sahnede yer alan ekran bizi hem karakterlere biraz daha yakınlaştırıyor ve aslında onlardan biri olduğumuzu anımsatıyor hınzırca. Umut’u görüyoruz metroda yılgın, yorulmuş... Oyunun yönetmeni Barış Gönenen’in sahneye bir ekran yerleştirip, oyuncuları bir de oradan izletme fikri zekice. Böylece hem izlediklerimizin bir oyun olduğunu unutmadan orada kalıyoruz hem de karakterleri daha sahici algılıyoruz. Oyunun belki de en öne çıkan tarafı tonu. Böylesine güncel ve gerçek bir temayı karikatürize etmeden ve arabesk bir sokağa girmeden anlatmak hem oyunun yazarı Ebru Nihan Celkan’ın hem yönetmen koltuğunda oturan Barış Gönenen’in hem de tüm ekibin başarısı. Hani kulaktan kulağa fısıldanarak adını duyduğumuz ve muhakkak izlediğimiz oyunlar vardır ya “Bir İhtimal Daha Var” tam da fısıltının gücüyle yol alanlardan. Üstelik umudu dimdik tutarak.