29.06.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
KÜLTÜR SANAT SERVİSİ - Hititlerin başkenti Hattuşaş’ta yer alan Yazılıkaya Açık Hava Tapınağı’ndaki 3 bin 200 yıllık 90’dan fazla kaya kabartma serisinin arkasındaki sır perdesi aralanıyor. Luvi Araştırmaları Vakfı ve Basel Üniversitesi tarafından yürütülen çalışma kapsamında tapınağın iki odasındaki rölyeflerin, evreni sembolize ettiği keşfedildi ve tapınaktaki yeryüzü ile gökyüzü sembolleri deşifre edildi. Journal of Skyscape Archaeologhy’de yayımlanan raporda kireçtaşı oymalarının binlerce yıllık Hitit Krallığı’nın kozmosu nasıl anladığına dair fikir verdiği belirtildi. Basel Üniversitesi Arkeoastronomi uzmanı Dr. Rita Gautschy, tapınağın hâlâ kusursuz çalışan 3 bin yıllık dev bir zaman makinesi olduğunu belirterek “Tapınağı önemli astronomik tarihleri şaşmaz doğrulukla gösteren bir açık hava takvimi ve saati gibi kullanmışlar. Aynı takvim bugün bile şaşmaksızın çalışıyor” diye konuştu.
Deşifresi 200 yıl sürdü
Fransız arkeolog ve tarihçi Charles Texier tarafından 1834 yılında keşfedilen Çorum’un Boğazkale ilçesindeki Hitit Açık Hava Tapınağı’nda yer alan kabartmaların gizeminin deşifre edilmesi yaklaşık 200 yıl sürdü. UNESCO Kültür Mirası alanı olarak kabul edilen tapınak, Hititlerin başkenti Hattuşaş’ın iki kilometre kuzeydoğusunda bulunuyor. Arkeologlar tarafından tapınak, Hitit Krallığı döneminin önemli bir ibadet yeri olarak kabul ediliyor.
Aralarında Luvi Araştırmaları Vakfı başkanı Jeoarkeolog Dr. Eberhard Zangger, Basel Üniversitesi Mısırbilim Anabilim Dalı öğretim üyesi Arkeoastronomi uzmanı Dr. Rita Gautschy ve Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden Eski Çağ tarihçisi Serkan Demirel’in de olduğu pek çok araştırmacının çalışmasına göre Hitit halkının evreni, dünya gökyüzü\gök dünyası ve yer altı dünyası olmak üzere üç âlemden oluşuyor.
Hattuşa’nın en etkileyici kutsal mekânı olarak kabul edilen, şehrin biraz dışında yer alan yüksek kayalıklar arasına saklanmış Yazılıkaya Açıkhava Tapınağı, dönemin yeni yıl kutlamaları için kullanılmış. Ülkenin önemli tanrı ve tanrıçaları sıra halinde kayaya kabartma olarak işlenmiş, A ve B odaları olmak üzere iki bölüm halinde gezilebilen Yazılıkaya, görkemli kaya betimlemeleri ile Hitit panteonunu yansıtıyor.
Kurban ritüelleri
Kutsal alan ise Hititlerin tasavvur ettiği kozmosu ve tüm Yazılıkaya kompleksinin düzenini temsil ediyor. Bilim insanları kaya tapınağının A Odası’nı incelediklerinde odanın bir bütün olarak Güneş, Ay, beş görünür gezegen, bazı takımyıldızlar, yıldızlar, kuzey kutbu da dahil olmak üzere Dünya’daki ve cennetteki her şeyi simgeleyen figürlerle dolu olduğu anlatıyor. Araştırmacılara göre yükselen kaya duvarlarla çevrili B Odası ise yer altını temsil ediyor. Odanın girişinde aslan başlı iblisler, her biri orak şeklinde kılıç taşıyan 12 yer altı tanrısı ve yer altı dünyasına başkanlık eden Nergal’i betimleyen 11 metrelik bir kabartma bulunuyor.
Arkeologlar, buradaki kazılarda ‘muhtemelen yer altı dünyasının belirli kurban ritüellerini gösteren’ kuş kemiklerinin kalıntılarını da ortaya çıkardı. Bu odanın başlangıçta ölümü tasvir ettiği söylense de araştırmacılar, tüm kozmik dünya görüşü, ölüm ve yeniden doğuş, gece ve gündüz, Ay ve Güneş, mevsimler de dahil olmak üzere doğanın döngüsel süreçlerini içerdiğini açıklıyor. Makalede, “Kozmolojik bütünlüğü içinde tapınağın, kozmik düzeni ifade etmek üzere astronomik bilgilerin sergilendiği bir yer olması daha muhtemel görünmektedir. Kutsal alanın her iki büyük odası, her şeyden önce, belirli izleyicilerin tanık olduğu önemli törensel faaliyetler için bir sahne olarak kullanılan ritüel mekânlarıydı. Tanrılar, büyük ölçekte özenle resmedilmişti. Burada söz konusu olan sadece hesaplama değil, sahnelemedir” diye de belirtiyor.