Herkesin Bond’u kendine

Müjde Işıl - İngiliz yazar Ian Fleming imzalı James Bond serisi, 12 roman ve iki kısa öyküden oluşan bir külliyat. 1953’te okurla buluşan 007’nin sinema macerası ise 1962’de başladı. Bu sene, Bond’un sinemada en popüler casus olmasının 60. senesi. Yarım asrı aşan bu süreçte Bond’a altı aktör hayat verdi. Kimi onunla özdeşleşti kimi bu role hiç yakıştırılmadı kimi ise rolü bıraktı diye gözyaşı döktürdü. Yeni Bond’un kim olacağı tartışılırken eski Bond oyuncularını en iyiden en kötüye sıralamanın tam zamanı.

1- Sean Connery

Sinemanın ilk Bond’u aynı zamanda perdenin de en iyi Bond’u. Bond filmlerinin yolunu genişletmesi bir yana, kişisel karizmasıyla da rolüne çok şey kattı; 1962’den 1983’e kadar yedi filmde gizli ajanı oynadı. Amma ve lakin Ian Fleming cephesinde durumun iyi olmadığını da biliyoruz. Connery bile Fleming’in kendisinin seçiminden pek memnun olmadığından haberdardı. Fleming’in içine sinen oyuncu ile sinemada Bond serisi ilerlese belki de devasa bir başarısızlıktan söz ediyorduk şimdi. Oysa karşımızda Connery karizması diye bir gerçek var, yıllar sonra da ışıl ışıl parlayan…

2- Daniel Craig

Connery olmasaydı bu listenin ilk sırasında Daniel Craig olacaktı hiç şüphesiz. 2000’lerin başlarında yeni Bond arayışları yoğunlaşıp da onun adı zikredildiğinde kıyamet kopmuştu, sarışın Bond mu olur diye… Oldu hem de muhteşem oldu. Bu başarıda Bond karakterini neredeyse “reset”leyip yeniden yaratan senaristlerin payı çok büyük. Maço, her beladan zarar görmeden kurtulan klasik Bond yerine hata yapan, zaaflarına yenilen “insan” Bond’u canlandırdı Craig. 2006-2021 yılları arasında beş filmde oynayan Craig, aynı zamanda gişede en çok kazandıran Bond da oldu. “No Time to Die” ile seriye nokta koyduğunda gözlerimiz dolmadı değil.

3- Roger Moore

Daniel Craig gelene kadar Connery’den sonraki en iyi Bond, Roger Moore idi. 1973-1985 yılları arasında yedi filmde Bond’u canlandırdı. Yeri geldi nükleer bombayı etkisiz hâle getirdi, yeri geldi uzaya bile çıktı. Moore, perdede Connery’nin karizmasının üzerine zarafet ve mizah ekledi. Kişisel giyim zevki ve doğal zarif hâlleri seriye farklı bir hava kazandırdı.

4-Timothy Dalton

Sadece iki filmde oynasa da Ian Fleming’e en sadık Bond karakteri çizmiş oyuncu olarak anılıyor. Timothy Dalton’un Bond’u, Fleming’in yazdığına yakın şekilde mesafeli, ciddi ve biraz da karanlıktı. Her şey bu kadar aslına sadık olsa da yapımcılar arasındaki anlaşmazlık nedeniyle Dalton’un Bond macerası ‘80’lerdeki iki filmle sınırlı kaldı.

5- Pierce Brosnan

Bond’u ‘90’lardan 2000’e taşıyan Pierce Brosnan aslında Timothy Dalton, ‘80’lerin ortasında Bond için imza atmadan önce bu role seçmelere katılmıştı. Rolü kapması ise 1994’ü buldu. 1995-2002 arasında dört filmde Bond’a hayat verdi. Fizik olarak karakterine yakışsa da oyunculukta seleflerinden fark yaratamadı. Daha çok Connery ve Moore’un yorumunu harmanladığı söylenebilir.

6- George Lazenby

Bir oyuncu rolüne bu kadar mı oturmaz? Avustralyalı aktör George Lazenby, Bond’u sadece bir filmde, 1969 tarihli “On Her Majesty’s Secret Service”de canlandırdı. Sean Connery’nin seriden ayrılma kararı verdiği dönemde yapımcılar ondan medet umdu ama Lazenby, sinema tarihinin en kötü Bond’u unvanını alabildi sadece.

Kundura Sinema’da Bond gösterimleri

Kundura Sinema, Bond’un sinemadaki 60. yılını “60 Yaşında: Bond, James Bond” adlı seçkiyle kutluyor. Kundura Sinema’nın Restore Klasikler programı kapsamında gösterilen seçkideki 11 film, MGM Stüdyoları’nca restore edilmiş kopyalarıyla Türkiye’de ilk kez sinemaseverlerle buluşuyor. İlk kez Bond rolünde Sean Connery’i izlediğimiz “Dr. No” ile başlayan gösterimler, Türkiye’de çekilen ilk Bond filmi olan ve ‘60’ların İstanbul’undan sahneler sunan “From Russia with Love”, Connery’nin Bond rolünü başarıyla sürdürdüğü “Goldfinger”, “Thunderball”, “You Only Live Twice” ve “Diamonds Are Forever” ile devam ediyor. Connery’den Bond rolünü devralan George Lazenby’nin oynadığı “On Her Majesty’s Secret Service”in de yer aldığı seçkinin son bölümünde Roger Moore’un başrolünde olduğu “Live and Let Die”, “The Man With The Golden Gun”, “The Spy Who Loved Me” ve “Moonraker” adlı filmler gösteriliyor. 25 Aralık’a kadar devam edecek gösterimler cumartesi günleri saat 17.00’de, pazar günleri ise saat 15.00’te başlıyor.

Bond sayılmayan aktör

Altı aktör üzerine kurulu olan Bond’un sinema tarihinde bir oyuncunun adı pek zikredilmez. O oyuncu David Niven. Niven’ın Bond olarak varlığının yok sayılmasının başlıca nedeni; Peter Sellers’lı, Ursula Andress’lı, Orson Welles’li 1967 tarihli “Casino Royale”in, Sean Connery ile başlayan “resmî” Bond serisinin dışında, bir casus komedisi olmasıydı.

Hâlbuki Niven, Ian Fleming’in daima ilk tercihiydi ve onu karakterine en yakın seçim olarak görüyordu. Sean Connery efsanesinin sinemayı kasıp kavurduğu ‘60’larda ve sonrasında da Niven’ın Bond’u unutuldu gitti. 2006’da Daniel Craig’li “Casino Royale” vizyona girdiğinde bile hafızalarda pek tazelenmedi.