18.08.2024 - 07:01 | Son Güncellenme:
Tarihin sıfır noktası Göbeklitepe yine bizim sınırlar içinde. Dünyanın pek çok büyük müzesinde Türkiye’den ‘kaçırılan’ eserlerin olması da cabası. Tüm bunları toplarsak bir ‘arkeoloji’ ülkesi olduğumuzu söyleyebiliriz. Arkeolojiye ‘giriş, gelişme ve sonuç’ kitabı olarak nitelenebilecek “Arkeofili” bu konudaki tüm meraklarınızı gideriyor. Kitabın yazarı arkeolog Erman Ertuğrul. Sloganı ise “Herkes için arkeoloji”...
Ertuğrul öncelikle mesleğini ve meslektaşlarının neler yaptığını anlatıyor. Bu alanda eksik kalan bir noktayı tamamlıyor ve arkeolojiye antropolojiyle destek vererek antik kentlerin yaşamlarına dair ipuçları sunuyor. En ilginçlerinden biri ise kadınlar hakkında. Sıkı durun! Geçmişte kadınların toplayıcı, erkeklerin avcı olduğuna dair iddialar oldukça şüpheli. Hatta Ertuğrul şöyle yazıyor: “Bir süredir geçmişte kadınların yalnızca avlanmakla kalmayıp aynı zamanda dayanıklılık gerektiren faaliyetler için daha uygun olabileceklerini öne süren anatomik, etnografik ve arkeolojik kalıntıların sayısı giderek artıyor.”
Kitabın sonundaki efsaneler bölümü oldukça ilgi çekici. Çünkü bu bölümde “Atlantis diye bir yer gerçekten var mı?”, “Pompeii’deki insanlara ne oldu?”, “Antik Mısır mumyaları gerçekten lanetli mi?” gibi soruların cevapları var. Sinema tekniğiyle bir geri dönüş yapıp Göbeklitepe’nin gizeminin de kitapta çözüldüğünün altını çizelim.