Kültür SanatHayat dersi gibi animasyon

Hayat dersi gibi animasyon

06.12.2024 - 07:01 | Son Güncellenme:

“Mary and Max”in yönetmeni Adam Elliot, 15 sene sonra imza attığı “Memoir of a Snail/Bir Salyangozun Anıları”nda yalnızlık üzerine yine harika bir anlatı kuruyor.

Hayat dersi gibi animasyon

Müjde Işıl - Avustralyalı sinemacı Adam Elliot, 15 sene önce yarattığı “Mary and Max” adlı animasyon ile Pixar’cıların en duygusal anlarının toplamından daha hüzünlü bir yapıma imza atmıştı. Okyanus aşırı iki yalnız insanın mektup arkadaşlığını, kırgınlıklarını, umutlarını anlatan bu animasyonun ardından uzun süre sinema perdesinden uzak kaldı Elliot. 15 sene aradan sonra gelen yeni uzun metrajı “Bir Salyangozun Anıları”da da benzer tekniği ve temaları kullanıyor. 

Haberin Devamı

Adam Elliot kısa ama etkileyici filmografisinde üç şeyi çok seviyor ve çok iyi kullanıyor: Stop-motion tekniğini, kendi hayatından unsurları ve yalnızlık başta olmak üzere insan hayatının karanlık tarafını anlatmayı. “Mary and Max”te olduğu gibi “Bir Salyangozun Anıları”nda da yalnızlıktan muzdarip bir karakter ile tanışıyoruz: Yüzünde deformasyon olan Grace. Annesini ve babasını kaybeden, ikiz kardeşiyle ayrı düşen Grace’in tek başına ayakta kalma çabasını, bunu büyük ölçüde salyangozlar gibi kabuğuna çekilerek gerçekleştirme sürecini izliyoruz animasyonda. Elliot, senaryolarında gerçekten damardan etkiliyor seyirciyi. Animasyon olmasa ‘ajitasyon’ diye bağıracak yaralarla kaplıyor karakterlerini. Seyirciyi de en derin korkularıyla yüzleştiriyor. Ama bir yandan karakterlerinin de seyircinin de sırtını sıvazlayarak tüm bu olumsuzlukların, hayatın doğal akışında var olabileceğini söylüyor. Grace’in başına gelenlerin karşısında eski toprak Pinky’nin dirayeti, yol göstericiliği hepimize ışık oluyor. Öncülü gibi halefi de 90 dakikaya koca bir hayatın iniş çıkışlarını sığdırıyor. Adam Elliot animasyonları ‘sinemasal hayat bilgisi’ olarak nitelendirilmeyi hak ediyor. 

Haberin Devamı

Suçun müzikal hâli

“Dheepan” ile Altın Palmiye kazanmış Jacques Audiard’ın Cannes’dan ödüllü yeni filmi “Emilia Pérez” yarın gösterime giriyor. Neden cumartesi? Çünkü bugün önce MUBI’de ilk gösterimi yapılıyor ve bir gün sonra vizyona çıkıyor. Tıpkı 31 Ekim’de yine MUBI’de gösterilip 1 Kasım’da vizyona giren “Cevher” gibi. Mevcut sinema yönetmeliğine göre bir filmin vizyona girdikten sonra dijital platformda gösterilebilmesi için en az beş ay süre geçmesi gerekiyor. “Cevher” gibi “Emilia Pérez”de de bunun tersi söz konusu. Bu sene Cannes’da Jüri Ödülü ile birlikte dört oyuncusuna birden Kadın Oyuncu Ödülü kazandıran “Emilia Pérez” sıra dışı bir suç müzikali. Kimlik değiştiren bir mafya liderinin ve onun avukatının suç dünyasının farklı taraflarında dolaşan öyküsünü anlatıyor. Film 2025 Oscar’larında Fransa’yı temsil ederken Karla Sofía Gascón ve Zoe Saldana’nın kadın ve yardımcı kadın kategorilerinde adaylığı da kesin gibi.

Yazarlar