31.03.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
Nil Kural / İstanbul
Nil Kural / İstanbul
İstanbul Kültür Sanat Vakfı, İKSV tarafından düzenlenen İstanbul Film Festivali, 40’ıncı yılında çevrimiçi olarak izleyicilerle buluşacak. Mayıs ve Haziran aylarında çevrimiçinin yanı sıra sinema salonlarında ve açık hava sinemasında devam edecek. Festivalin ulusal yarışmaları 20-29 Mayıs, Uluslararası Yarışma ise 18-29 Haziran’da yapılacak. Çevrimiçi gösterimi biletleri bugün satışa çıkacak festivalin nisan seçkisinde Sundance ve Cannes gibi önemli festivallerde dikkat çeken filmler izleyiciyle buluşacak. Nisan seçkisinden beş filmi mercek altına aldık.
Köstebek Ajan/El Agente Topo
Festivalin Belgesel Kuşağı bölümünde izleyici karşısına çıkan “Köstebek Ajan”, Maite Alberdi’nin imzasını taşıyan Şili yapımı bir film. Akademi Ödülleri’nde En İyi Belgesel adaylarından biri olan film, geçen yıl Sundance Film Festivali’nde dikkat çekmişti. Film, bir huzurevinde yaşlılara kötü davranıldığı söylentileri üzerine buraya “köstebek” olarak sızan yaşlı bir dedektife odaklanıyor. “Köstebek Ajan”, ilginç konusundan hem yaşlılık hem de yalnızlık üzerine düşündürten sıcak bir film çıkardığı için takdir topladı.
Possessor
Geçen yıl Sundance Film Festivali’nde gösterildiğinden beri kendinden söz ettiren “Possesor”, ünlü yönetmen David Cronenberg’in oğlu Brandon Cronenberg’in yönetmenlik kariyerinde sağlam bir adım. Festivalin Dünya Festivalleri’nden bölümünde gösterilecek film, gizli bir örgüt için çalışan bir ajanı konu alıyor. Örgüt, beyne yerleştirilmiş bir teknolojiyle insanların bedenlerini ele geçiriyor. Bilimkurgu, gerilim ve korku sularında yüzen filmin şunu gösteriyor: Oğul Cronenberg babasının ilk dönemlerinin beden ve zihin konularındaki ayak izlerini başarılı bulunan filmlerle takip ediyor.
Sarayın Sessizliği/Les Silences du Palais
Festivalin Çiçek İstemez bölümünde gösterilecek “Sarayın Sessizliği”, bu yıl şubat ayında hayatını kaybeden Tunuslu yönetmen Moufida Tlatli’nin 1994 tarihli ilk filmi. Gösterildiği dönemde büyük takdir gören film, 1995 yılında İstanbul Film Festivali’nden Altın Lale kazanmıştı. Feminist sinemanın önemli yapıtlarından biri olarak değerlendirilen “Sarayın Sessizliği”, Arap dünyasındaki cinsiyet, sınıf ve cinselliğe prensin sarayındaki iki kuşak kadın üzerinden bakıyor.
Düşüş/Falling
Cannes 2020 etiketli diğer film olan “Düşüş” başarılı aktör Viggo Mortensen’in ilk yönetmenlik denemesi. Mortensen’in hem oyuncu hem yönetmen hem de yapımcı olarak karşımıza çıktığı film, festivalin Dünya Festivallerinden bölümünde gösterilecek. Mortensen, demans hastası babasına bakmaya başlayan eşcinsel oğulun muhafazakâr babasıyla yaşadığı çatışmayı merkeze alıyor. Film, entelektüel ve çok yönlü aktörlerden Mortensen’in yönetmenliğin de altından kalkabildiğine işaret ediyor.
Aşktan Sonra/After Love
Geçen yıl yapılamayan Cannes Film Festivali’nin Cannes 2020 etiketini verdiği filmlerden biri olan “Aşktan Sonra”, eşini kaybeden bir kadının yasını tutarken eşinin başka bir ailesi olduğunu keşfetmesine odaklanıyor. “Genç Ustalar” bölümünde izleyiciyle buluşacak İngiltere yapımı film, yönetmeni Aleem Khan’ı sinema severlerin takip edilecek yönetmenler listesine ekledi.