12.02.2016 - 14:05 | Son Güncellenme:
Benim için enteresan bir tecrübe oldu. Çünkü filmde anne olma uğruna her şeyi yapan bir kız var. Çok aşk meşk ilişkilerine kafası basmayan, duygusal tarafı pek gelişmemiş bir kadını canlandırmak zor oldu. Her gün sette ağlıyordum.Tolga Şahintolga.sahin@milliyet.com.tr
Hayır olmayacak. Kızımın filmde rol alması bizim için güzel bir anı olarak kalacak. Zaten kendisi de sette olduğunun farkında değildi. Bu çok zor bir iş. Bu yüzden büyüdüğünde kendi kararını kendisi verecek.
Film kadını çok ayrı bir yere koyarken, kadının ne kadar değerli olduğunu anlatıyor. Biz kadının her yönünü, kadının değerini ortaya koymaya çalıştık.
Filmimiz şehir ve bir İstanbul filmidir. Doğru bakış açısıyla, mizahı güçlü bir senaryoyla çok doğru yazılmış bir kadın karakter vardı. Bu da benim için çok önemliydi. Neredeyse feminist değerlere sahip bir karakter. Bunun doğru anlatılması çok önemliydi. Bizde elimizden geldiği kadar yansıtmaya çalıştık.
Çok uzun süren bir çalışma temposunun sonuna geldik. Nerdeyse bir sene oldu, ilk başladığımız zamandan bu yana. Bu büyük bir yolculuktu. Tuba ve Rıza ile başlayıp hocam (Ömer Faruk Sorak)´la devam ettik. Biz kendi bildiğimizin en iyisini yaptık. İnsanlar ne der onu bilemem. Biz kendi yapabildiğimizin elimizden gelenin en iyisini yaptık. Bundan sonraki söz seyircinin artık. Bir arkadaşlık aşk hikayesi. Bugünün ilişkilerine dair sözleri olan bir film. Bir de Ömer Faruk Sorak´ın bir cümlesi var, ´Hayatın kendisi kadar komik, hayatın kendisi kadar dramatik´. İşte öyle bir film yaptığımızı düşünüyoruz, umarım seyircide beğenir.
Filmin süpervizörlüğünü yapan Ömer Faruk Sorak, ben filmi ilk izlediğimde çok heyecanlandım. Bize gelip, biz bir film yaptık izleyip fikrinizi söyler misiniz dediler. Bizim için önemli sizin fikriniz dediklerinde o amaçla filmi izledik. İlk teklif bizden geldi. Bu filmde eğer çok geç kalmadıysak bu filmi yapan insanlardan biri olmak istiyoruz. Kendileri de seve seve dediler. Bu süreç filmi izleme süresi artı 20 dakika içerisinde gerçekleşti. O günden itibaren bu filmi özellikle kadın seyircinin hayatında benimde buna benzer bir anım var ya da benim arkadaşımın da böyle bir anısı var dediği gerçekliğe dayandığı için sahipleneceğini düşünüyoruz.
Bu proje bize filmin çekimleri bittikten sonra geldi. Montaj aşamasındaydı ve daha bitmemişti. Filmin yönetmeni Uğur Yağcıoğlu, bize filmi izletti ve biz filmi çok beğendik. Film zor şartlarda çekilmiş ve uzun sürmüş. Daha sonra biz filminize talibiz dedik.
O aşamadan sonra filmin montajı dahil her şeyiyle Ömer ilgilendi. Mert Tünay´da filmin müziklerini yaptı. O şarkılara da klip çektik. Duygusu bol güzel bir film oldu.
tolga.sahin@milliyet.com.tr