Kültür SanatFestival Günlüğü'nde 12 Nisan

Festival Günlüğü'nde 12 Nisan

12.04.2013 - 14:48 | Son Güncellenme:

32. İstanbul Film Festivali'nde bugün sizleri hangi filmler bekliyor?

Festival Günlüğünde 12 Nisan

Festivalde Dün

Haberin Devamı

SAVAŞ SONRASI SİYAH-BEYAZ Tarkovski’nin Solaris’ini kaleme almış Ukraynalı yazar Friedrich Gorenstein’in bir öyküsüne dayanan Kuleli Ev’in yönetmen ve senaristi Eva Neymann gösterim sonrasında şunları söyledi: “Gorenstein’in öyküsünde her şey çok netti, uyarlamam çok zor olmadı. Filmi başından beri hep siyah-beyaz hayal ettik.” Uluslararası Yarışma Altın Lale için yarışan yönetmenle yapılan söyleşiye buradan ulaşabilirsiniz: http://film.iksv.org/tr/festivalgunlugu/662

BABA VE OĞUL ÜZERİNE Gerbrand Bakker’in aynı adlı, çok satan ödüllü romanından uyarlanan Her Şey O Kadar Sessiz Ki’nin dünkü gösterimi yönetmen Nanouk Leopold’un katılımıyla gerçekleşti. Filmin başrol oyuncularından Jeroen Willems’in filmin çekimlerinden çok kısa süre sonra hayatını kaybettiğini söyleyen Leopold şöyle devam etti: Bu film sevgi hakkında. Romanın yanı sıra çekimlerin gerçekleştiği mekândan da hikâyeye çok fazla şey kattık. Bu Altın Lale Uluslararası Yarışma filmine dair yapılan söyleşiye buradan ulaşabilirsiniz. http://film.iksv.org/tr/festivalgunlugu/657

Haberin Devamı

“BEN KÖTÜMSER BİR YÖNETMENİM” Altın Palmiye ödüllü Laurent Cantet, Uluslararası Yarışma’daki filmi Can Ateşi’nin dünkü gösteriminde izleyicilerle buluştu. Filmdeki kızlar çetesini canlandıranların tümünün amatör oyuncular olduğunu ve onları bulmak için Toronto’da 6 ay boyunca, sığınaklara, sokaklara, internet dahil yere baktığını belirten yönetmen, oyuncuları ararken güçlü karakterler olmalarına ve böyle bir kızlar çetesinin ruhunu yakalamalarına dikkat ettiğini dile getirdi. Yönetmen “Ben kötümser bir adamım ve filmlerim de öyle” demeyi de ekledi.

AVRUPA’DA BUGÜN ÖTEKİ KİM? Altın Lale Uluslararası Yarışma’daki Avustralya yapımı Ölü Avrupa’nın yönetmeni Tony Krawitz gösterimden sonra filmin uyarlandığı Christos Tsiolkas’ın romanı hakkında şöyle dedi: “Kitap farklı zamanlardan kesitler içerdiği için başladığımızda pek çok kişi kitabın filme aktarılamayacağını düşünüyordu. Bu yüzden filmi yaparken çok şey çıkardık kitaptan. Kitap, hepimizin içinde olan önyargılardan gelen bir fikri sorguluyor: Avrupa’da şimdi öteki kim? Zamanında Yahudilerdi peki ya şimdi?

Haberin Devamı

AYRI AYRI HÜCRELER, AYNI HAPİSHANE Vizyona girdiğinde engellemelerle karşılaşan

F Tipi Film, F tipi hapishanelerde yaşanan insanlık dramını anlatan, on farklı yönetmenin çektiği dokuz kısa filmden oluşuyor. Filmin dünkü gösterimine katılan yönetmen Hüseyin Karabey, tutuklulardan çok yardım aldıklarını; gören kimsenin durmak bile istemeyeceği F Tipi cezaevlerinin 5 yıldızlı otel gibi lanse edildiğini söyledi. Sunumda söz alan, F Tipi cezaevinde

6 yıl kalmış bir seyirci de filmde bu durumun çok iyi yansıtıldığını dile getirerek yönetmene teşekkür etti. Film, FACE İnsan Hakları Ödülü için yarışıyor.

İSTANBUL EMEK’İ HATIRLAYACAK Altın Lale Ulusal Yarışma’daki Saroyan Ülkesi’nin sunumunda Lusin Dink Emek Sineması’nı hatırlattı: “Şehirlerin de binaların da hafızaları vardır. Bir tane İstanbul var, bir tane Emek var. İstanbul Emek’i hatırlayacak.” Ermeni asıllı Amerikalı yazar William Saroyan’ın memleketi Bitlis’e yolculuğunu anlatan filmin sonrasında ise Dink, filmi “belgesel-dram” olarak tanımladıklarını ve Saroyan’ın metinlerine en çok bu film dilinin yakışacağını düşündüğü için böyle bir anlatım yolu seçtiğini söyledi.

Haberin Devamı

Yönetmen Lusin Dink ile yapılan söyleşiye buradan ulaşabilirsiniz:

http://film.iksv.org/tr/festivalgunlugu/696

TAŞRADA MUTSUZLUK Altın Lale Ulusal Yarışma filmlerinden Yozgat Blues’un gösteriminde yönetmen Mahmut Fazıl Coşkun, senarist Tarık Tufan, filmin başrol oyuncuları Ercan Kesal, Ayça Damgacı, Tansu Biçer, Nadir Sarıbacak ve film ekibi vardı. Seyircilerden karakterlerin mutsuzluğuyla ilgili bir soruya Tarık Tufan şöyle yanıt verdi: Fark ettiyseniz çok geniş kareler hiç yoktu filmde. Hep kameranın gördüğü kadardı dünyası. Bu dünya içinde de mutsuzluk biraz fazla yer tutuyor. Mahmut Fazıl Coşkun ile yapılan söyleşiye buradan ulaşabilirsiniz: http://film.iksv.org/tr/festivalgunlugu/694

BİZ BU SİNEMALARDA FİLM YAPMAYA KARAR VERDİK Yönetmenler Dilek Keser ve Ulaş Güneş Kaçargil’in katıldığı Evdeki Yabancılar gösteriminde “Yunanistan’da filminiz gösterildi mi?” sorusuna filmin yapımcısı Özkan Yılmaz şöyle cevap verdi: Film daha Türkiye'de gösterime giremedi maalesef. Filmi gösterebileceğimiz salon bulamıyoruz. Beyoğlu'nda sinema kalmadı biliyorsunuz, geçen pazar burada biber gazı yiyen de biziz bugün burada filmimizi gösteren de biziz. Biz Beyoğlu’nda, bu sinemalarda film izlerken film yapmaya karar verdik. Film henüz Yunanistan’da da gösterilmedi ama orda da gösterilmesini istiyoruz.

Haberin Devamı

GELECEĞE BAKINCA YALNIZLIK GÖRÜYORLAR Son’un yönetmeni Amir Manor’a dünkü gösterimin ardından, İsrail’de böylesi bir fakirliğin ve umutsuzluğun şaşırtıcı olduğuyla ilgili sorular geldi. Manor filme de yansıttığı, İsrail’in durumuyla ilgili şunları söyledi: Gençlerde umut yok. Hayalleri var ama onları gerçekleştirebilecekleri bir ortam söz konusu değil. Yaşam gittikçe zorlaşıyor, orta sınıf diye bir şey kalmadı. Ve umudun olmadığı yerde, ahlak da kalmıyor. Geleceği şekillendirmek de sıkıntılı oluyor. Anne-babana, büyükanne ve büyükbabana bakarsın ve kendi geleceğini görürsün, ama şimdi onlara baktıklarında gençler sadece yalnızlık görüyorlar.

VAN DEPREMİNİN ARDINDAN Van Depremi’nde hayatını kaybeden gazeteci Cem Emir’in

hayat hikâyesini konu alan Zemo’nun dünkü gösterimine filmin yönetmeni ve gazetecinin kardeşleri Kemal Emir ile Sinem Emir de katıldı. Gösterim sonrası Bayram Oteli’nin yıkımı sonrası yaşanan hukuki süreç ve Valilik’in büyük ihmalinden bahseden Emir “Bu bir deprem davası, buradan çıkacak karar tüm Türkiye’yi etkileyecektir. Biz de bunun için savaşıyoruz ve sizin de desteklerinizi bekliyoruz” diyerek herkesi bu konuda sorumluluk sahibi olmaya çağırdı.

İSVEÇ’TEN BOL ÖDÜLLÜ BİR KADIN HİKÂYESİ İsveç’te yaşayan 21 yaşındaki göçmen bir kadın işçinin hayatına odaklanan Ye Uyu Öl’ün yönetmeni Gabriela Pichler gösterimin ardından şöyle dedi: Filmi oyunculuk deneyimi olmayan amatör oyuncularla yaptık. Raşa karakterini canlandıran Nermina Lukac babasıyla birlikte aynı fabrikada çalışıyordu. Çoğunlukla kendi deneyimlerini filme aktardılar, çünkü canlandırdıkları karakterle aynı sosyal sınıfı paylaşıyorlardı ve diğer oyuncuların yönlendirilmelerinin aksine içlerinden geldiği gibi konuşuyorlardı; böyle daha samimi oldu.

BİR FOTOĞRAFIN ANLATTIKLARI 1989 yılında Hakkâri’de bir köy ilkokulunun bahçesinde öğrencilerin çektirdiği bir fotoğrafla başlayan Bûka Barané’nin yönetmeni Dilek Gökçin’e fotoğrafta görünenlerin geri kalanları sorulduğunda “Fotoğrafta görülen bazı insanlar bugün hayatta değil. İki kız dağda, bazıları da bizimle konuşmayı kabul etmediler” dedi. Filmin yapımcısı, Hafıza Merkezi’nden Murat Çelikkan, yaptıkları çalışmalarda 90’larda Türkiye’de 1500 civarında insanın kaybedildiğini, bunlar arasından sadece 42 kişinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde davaları görülüp, bu davaların Türkiye aleyhinde sonuçlandığı bilgisini verdi.

BİR YIĞIN OT ÜZERİNDEN YAKIN TARİH Yönetmenliğini Caner Canerik’in yaptığı Ot belgeselinin gösteriminde yönetmen filmin yapımına 6 yıl önce filmdeki teyze ile tanıştığında başladığını söyledi. “90’lı yıllarda insanların başlarına gelenleri anlatacak çok güzel bir hikâye olduğunu farkettim. 6 yıl boyunca filmi yapmak için teyzeyi ikna etmeye çalıştım. Sonunda bu yıl kabul etti.”

İMROZ’U KAYDETMEK Rüzgarlar filminin dünkü gösterimi, filmin yönetmeni Selim Evci ve film ekibinin geniş katılımıyla gerçekleşti. Evci, filmin hikâyesini oluştururken gerçek ve kurmacayı birleştirmeye çalıştıklarını ifade etti. Sunumda Gökçeada’da yaşanan azınlık paranoyasından bahsedilirken, adanın kapılarını turizme açılmasıyla sadece ada insanlarının değil, bir kültürün de yok olduğu dile getirildi.

KÖPRÜDE BULUŞMALAR ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU

EFES sponsorluğunda düzenlenen Köprüde Buluşmalar Film Geliştirme ve Yapım Aşaması atölyelerinde yapılan sunumların ardından kazanan projeler açıklandı. “Film Geliştirme Atölyesi” sonrasında, kazanan projelerden

- Mehmet Can Mertoğlu’nun Albüm projesine TC Kültür ve Turizm Bakanlığı Ödülü (10.000 ABD Doları) ve Melodika Ses Post Prodüksiyon Ödülü;

- Nefin Dinç’in Antoine Köpe’nin Günlükleri projesine Binger Lab Senaryo Danışmanlık Ödülü (2.500 Avro);

- İnan Temelkuran’ın Ben Tek Siz Hepiniz projesine CNC (Fransız Ulusal Sinema Merkezi) Ödülü (10.000 Avro) verildi.

“Yapım Aşaması Atölyesi” sonucunda ise

- Ramin Matin'in Kusursuzlar filmine EFES Ödülü (10.000 ABD Doları);

- Kaan Müjdeci’nin Sivas filmine 1000Volt Post Prodüksiyon Ödülü verildi.

Festivalde Bugün

PETER WEIR SİNEMA DERSİ Bu yılki Altın Lale Uluslararası Yarışma’nın jüri başkanlığını üstlenen Avustralya Yeni Dalgası’nın öncü yönetmeni Peter Weir festival kapsamında Boğaziçi Üniversitesi Rektörlük Konferans Salonu’nda saat 16.00’da bir sinema dersi verecek. Bu sinema dersinde, ünlü yönetmen sinema anlayışı, atmosfer yaratımı, Avustralya sinemasının yeniden doğuşu ve Hollywood kariyeri hakkında deneyimlerini paylaşacak.

Yer kapasitesi sınırlı olacağından katılım için filmcenter@boun.edu.tr adresine e-posta göndererek kayıt yaptırmanızı tavsiye ederiz.

KIZLAR ÇETESİNİN İSYANI Amerikan yazar Joyce Carol Oates’in Türkçeye de aynı adla adıyla kazandırılan romanından uyarlanan Can Ateşi, Uluslararası Yarışma’da yer alıyor. Film, yönetmen Laurent Cantet’nin katılımıyla Feriye Sineması’nda saat 16.00’da gösterilecek.

“SUÇ VE CEZA”YA YEPYENİ BİR BAKIŞ Komünizm sonrası “korsan-kapitalist” Kazakistan toplumunun acımasız politik bir eleştirisini yapan Öğrenci, yönetmen Darezhan Omirbayev’in katılımıyla Atlas Sineması saat 11.00’de gösterilecek. Yönetmenle yapılan söyleşiye buradan ulaşabilirsiniz: http://film.iksv.org/tr/festivalgunlugu/670

KAYIP BİR ÇOCUKLUK Karlovy Vary, Batum ve Tallinn’de ödüller kazanan ve şimdi de Altın Lale Uluslararası Yarışma’da yer alan Kuleli Ev, filmin yönetmeni Eva Neymann’ın katılımıyla Feriye Sineması’nda saat 19.00’da izlenebilir. Yönetmenle yapılan söyleşiye buradan ulaşabilirsiniz: http://film.iksv.org/tr/festivalgunlugu/662

KÜBA’DAN KAÇIŞ “Sinemada İnsan Hakları” bölümünde gösterilecek ve FACE Ödülü için yarışacak filmlerden Bir Gece’nin Beyoğlu Sineması’nda saat 21.30’daki gösteriminde yönetmen Lucy Mulloy filmiyle ilgili soruları cevaplayacak. Yönetmenle yapılan röportaja da buradan ulaşabilirsiniz: http://film.iksv.org/tr/festivalgunlugu/680

BİR YARIŞMA GELENEĞİ Deneyimli sinemacı Derviş Zaim Ulusal Yarışma’daki filmi Devir’de Hasanpaşa köyündeki çoban yarışını anlatıyor. Filmin Atlas Sineması saat 16.00’da gösterimine katılan yönetmen filmiyle ilgili soruları cevaplayacak.

SEN AYDINLATIRSIN GECEYİ Olağanüstü becerileri olan kasabalıların olağan sıkıntılarını, endişelerini ve dertlerini anlatan Sen Aydınlatırsın Geceyi Altın Lale Ulusal Yarışma filmlerinden. Onur Ünlü’nün bu son filminin Atlas Sineması’nda saat 21.30’daki gösterimine film ekibi de katılıyor.

POLONYA’DAN TARTIŞMALI BİR FİLM “Dünya Festivallerinden” bölümünde Malgoska Szumowska’nın yönetmenliğindeki ...Adına filminin Nişantaşı Citylife City’s Sinemaları’nda saat 11.00’deki gösterimine filmin oyuncusu Mateusz Kosciukiewicz katılıyor. Yönetmen Szumowska Uluslararası Yarışma jürisinde yer alıyor.

PERA’DA BELGESELLER DEVAM EDİYOR Pera Müzesi Salonu’nda festival izleyicisiyle buluşacak birbirinden çarpıcı konulara değinen “Türkiye Belgeselleri”nden ilki saat 16.00’da Cenk Örtülü ve Zeynel Koç’un İşkenceyi Gördük filmi olacak. Yönetmenlerin katılımıyla gerçekleşecek diğer gösterimlerden, yönetmenliğini Hatice Kamer’in yaptığı Annemin Pusulası filmi saat 19.00’da, Andrea Luka Zimmerman’ın Taşkafa, Bir Sokak Hikâyesi filmi ise saat 21.30’da izlenebilir.

BEYOĞLU’NDA OYUNCU Çektiği kısa filmlerle çeşitli festivallerde ödüller kazanan Serhat Furtuna’nın ilk uzun metraj çalışması olan Oyuncu, Beyoğlu Sineması’nda saat 19.00’da yönetmenin katılımıyla izleyiciyle buluşuyor.

MEKSİKA’DAN KADIN HİKÂYELERİ Enrique Rivero’nun ikinci filmi Ölme yalnızlık, aile ve zamanın akışına dair ince ve gerçekçi bir film. Nişantaşı Citylife City’s Sinemaları’nda saat 19.00’da yapılacak gösterimin ardından yönetmen izleyicilerin sorularını cevaplayacak.

OLAYSIZ GÜNLER HAKKINDA BİR GERİLİM Şubat ayında Berlin Film Festivali´nde prömiyerini yapan Küçük Şeyler yönetmeni Nicolas Wackerbarth’ın ilk uzun metrajlı filmi. Nişantaşı Citylife City’s Sinemaları’nda saat 19.00’da yönetmene sorularını yöneltmek isteyenler bu seansı kaçırmasın.

İSRAİL TOPLUMUNA SERT BİR BAKIŞ Geçen yıl Selanik Film Festivali’nde En İyi Senaryo, İzleyici ve Jüri Özel Ödülleri’ni alan Son, festivalin “Yeni Bir Bakış” bölümünde izleyicilerle buluşuyor. Feriye Sineması saat 21.30’daki gösterime katılacak filmin yönetmeni Amir Manor’la tanışma fırsatını kaçırmayın.

Festivalde Yarın

KAPİTALİST DÜNYADA BİR ŞİİR Uluslararası Yarışma’da yer alan Öğrenci filmiyle Dostoyevski’nin Suç ve Ceza’sını kendine has bir şekilde tekrar yorumlayan Darezhan Omirbayev, filmin Feriye Sineması’nda saat 13.30’daki gösteriminde izleyicilerle buluşuyor. Yönetmenle yapılan söyleşiye buradan ulaşabilirsiniz: http://film.iksv.org/tr/festivalgunlugu/670

HAVANA’DAN MİAMİ’YE BİR UMUT “Sinemada İnsan Hakları” bölümünde gösterilecek ve FACE Ödülü için yarışacak filmlerden Bir Gece’nin yönetmeni Lucy Mulloy filmin Nişantaşı Citylife City’s Sinemaları’nda saat 16.00’daki gösteriminde hazır bulunacak.

SAVAŞIN ETKİSİ Anaïs Barbeau-Lavalette’nin senaryosunu yazıp yönettiği İnşallah, son Berlin Film Festivali’nde Panorama Özel Mansiyon Ödülü ve FIPRESCI Ödülü’ne layık görüldü. Nişantaşı Citylife City’s Sinemaları’nda saat 19.00’da gerçekleşecek gösterime filmin yönetmeni de katılıyor. İnşallah Sinemada İnsan Hakları Bölümü’nde yer alıyor ve FACE Ödülü için yarışıyor.

KARS’IN KARANLIK SOĞUK ÇIKIŞSIZ KIŞI Uğur Yücel´in Berlin´de dünya prömiyerini yapan ve Ulusal yarışma’da yer alan filmi Soğuk, Atlas Sineması’nda saat 13.30’da yönetmenin ve filmin kadrosu eşliğinde izlenebilir.

ŞİİRİN PEŞİNDE İkinci Dünya Savaşı döneminden iki genç şairin, Rüştü Onur ve Muzaffer Tayyip’in hayat hikâyelerinden yola çıkan ve hem Ulusal hem de Uluslararası Yarışma’da yer alan Kelebeğin Rüyası’nın Atlas Sineması’nda saat 16.00’daki gösterimine Yılmaz Erdoğan ve film ekibi de katılıyor.

HAYATININ UVERTÜRÜ Festivalin “Yeni Türkiye Sineması” bölümünde yer alan Uvertür filminin Beyoğlu Sineması’nda saat 11.00’deki gösteriminde genç yönetmen Alpgiray M. Uğurlu filmiyle ilgili soruları cevaplayacak.

DOĞA VE GELENEKLER Annesiyle birlikte olmak için doğduğu kasabaya dönen Chayo’nun, sevdikleri uğruna özgürlüğünü kaybetmesinin hikâyesini anlatan Ölme’nin gösterimi Nişantaşı Citylife City’s Sinemaları’nda saat 13.30’da yönetmeni Enrique Rivero’nun katılımıyla gerçekleşecek.

OLAYSIZ GÜNLER HAKKINDA BİR GERİLİM Yönetmen Nicolas Wackerbarth’ın “Kadın Hikâyeleri”nde yer alan ilk uzun metrajlı filmi Küçük Şeyler’in Feriye Sineması’nda saat 16.00’daki gösteriminde yönetmen filmine dair soruları cevaplayacak.

MEKSİKALI USTANIN SON FİLMİ Festivalde bu sene “Gerçek Mucizedir: Carlos Reygadas” bölümüyle izleyicilerle buluşan Meksikalı yönetmen Carlos Reygadas 2012’de Cannes Film Festivali’nde En İyi Yönetmen Ödülü’nü kazandığı son filmi Karanlıktan Aydınlığa’nın Atlas Sineması’nda saat 19.00’daki gösteriminde izleyenlerin sorularını cevaplıyor.

UZAYIP GİDEN DEMİRYOLLARI Festivalin “Yarışma Dışı” bölümünde izleyicilerle buluşan Osman Sınav’ın Uzun Hikâye filmi Beyoğlu Sineması’nda saat 19.00’da yönetmenin ve ekibin katımıyla gösterilecek.

SİNEMASAL BİR ŞİİR Filistinli yönetmen Annemarie Jacir’in Bu Denizin Tuzu’nun ardından çektiği ikinci filmi Seni Gördüğümde 1967 yılında, Filistinli mültecilerin yerleştiği bir kampta geçiyor. Yönetmen, filmin Nişantaşı Citylife City’s Sinemaları’nda saat 19.00’daki seansında izleyicilerle buluşacak.

KÜLTÜRLER YOK OLUP GİDERKEN Dieter Sauter’in 6-7 Eylül Olayları’na dair belgeseli Elveda İstanbul’un Pera Müzesi Salonu’nda saat 19.00’daki gösterimi yönetmenin katılımıyla gerçekleşecek.

TÜRKİYE HAPİSHANELERİ Bir günün yaklaşık 18 saatlik gerçek zamanı boyunca, bir hapishaneden başka bir hapishaneye nakledilen mahkûmların yol hikâyesini anlatan Mavi Ring’in, Beyoğlu Sineması saat 21.30’daki gösteriminde Ömer Leventoğlu ve filmin kadrosu da salonda hazır bulunacak.

BABA-OĞUL ARASINDA BİR KADIN 2012 Cannes Film Festivali’nin kapanış filmi Renoir, ressam Pierre-Auguste Renoir ile oğlu ünlü yönetmen Jean Renoir’ın öyküsünü anlatıyor. Nişantaşı Citylife City’s Sinemaları’nda saat 21.30’da gerçekleşecek gösterimde yönetmen Gilles Bourdos izleyenlere eşlik edecek.

AKBANK 9. KISA FİLM FESTİVALİ: ÖDÜLLÜ FİLMLER Akbank 9. Kısa Film Festivali’nde Kurmaca, Belgesel ve bu yıl ilk kez açılan Canlandırma kategorilerinde ödül alan filmler festival kapsamında, Cumartesi ve Pazar günleri saat 15.00’da Akbank Sanat’ta ücretsiz olarak sinemaseverlerle buluşuyor. Etkinliğe katılmak isteyenler yer kuponlarını, gösterim günlerinde 10.00’dan itibaren Akbank Sanat’tan alabilirler.

VİCDAN FİLMLERİ Hrant Dink Vakfı’nın, “Gelin, Vicdanımızla Bakalım” çağrısıyla dünyanın her yerinden amatör, profesyonel herkesi film çekmeye davet ettiği “Vicdan Filmleri” projesinin üçüncüsüne seçilen 21 film festival kapsamında izleyicilerle buluşacak. Pera Müzesi Salonu’nda saat 11’de gösterimi yapılacak “Vicdan Filmleri” seçkisinin biletleri, gösterim günü saat 10.00’dan itibaren Pera Müzesi’nden alınabilir.