Kültür SanatDescartes Türkiye'ye ne zaman geldi?

Descartes Türkiye'ye ne zaman geldi?

24.02.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

İbrahim Edhem Bey'in "Usul Hakkında Nutuk"u hem o günün diliyle hem günümüzün diliyle yeniden basıldı!

Descartes Türkiyeye ne zaman geldi

DESCARTES'İN HÜZÜNLÜ MAC Gazali ve İbn Rüşd'ün sezgi-akıl tartışmalarını yansıtan "Tehafüt" adlı eserleri, 11. yüzyılda, yazıldıktan sonra elli yıl içinde Latinceye tercüme edilerek Batı düşüncesine sunulmuştu. O zaman matbaa, telgraf ve tren yoktu. Descartes kitabını yazdığında da gerçi telgraf ve tren yoktu ama matbaa Avrupa'da yaklaşık yüzyıldır faaliyet halindeydi. Bu imkana rağmen, biz Descartes'in bu fevkalade önemli eserini kaç yıl sonra fark edip dilimize çevirmiştik?Devrim tarihçisi Prof. Şerafettin Turan, Descartes'ın bu kitabının "Atatürk'ün isteğiyle Türkçe'ye çevrilerek" Milli Eğitim Bakanlığı'nca 1928 yılında yayımlandığını yazıyor. (Şerafettin Turan, "Atatürk'ün Düşünce Yapısı", TTK 1999, sf.)Hayır pek öyle değil. Her iyiliği Atatürk'e mal etmek gibi bir zihin alışkanlığıyla Turan Hoca'nın böyle yazdığını sanıyorum. Evet Maarif Vekaleti (Eğitim Bakanlığı) 1928 yılında eski harflerle Descartes'ın bu kitabını yayımlamıştır ama üzerinde açıkça ikinci baskı olduğu ve 'tekrar gözden geçirilerek tashih ve hâşiyeler ilave edildiği' yazıyor. Bu bir... İkincisi kitabın Atatürk'ün isteğiyle yayımlandığına dair hiçbir belge yok. Aksine, Maarif Vekaleti'ne bu kitabı yayımlatmak için o zaman bayağı çabalamak gerekmiş. Felsefede modern 'akılcılık' düşüncesinin kurucusu Fransız Rene Descartes, "Metod Üzerine Konuşmalar" adlı çığır açıcı eserini 1637'de Paris'te yayımladı. Modern Batı düşüncesinin en önemli beş, on eserinden biri. Descartes'ı Türkiye'ye getiren, onu ilk defa olmak üzere 1895 yılında tercüme eden zat, İbrahim Ethem Mesut (Dırvana) Bey'dir, 1928'de ikinci baskısı yapıldı. Şimdi de, Çizgi Kitabevi tarafından yayımlandı. Atatürk Üniversitesi'nden Ali Utku ve Kafkas Üniversitesi'nden Kemalettin Kuzucu'yu tebrik ediyor; bu eseri dilimize kazandırdıkları için, İbrahim Edhem Mesut Bey'i ve eserini tanıtan ekler yaptıkları için tebrik ediyorum.İbrahim Edhem Mesut'un hayat hikayesi ve Descartes tercümesini yayımlattırmak için harcadığı büyük çaba, bilim ve düşünce tarihimiz bakımından son derece önemli.İbrahim Edhem Bey'i eğitim için Paris'e Abdülhamid göndermiş. Modern dünya ile bu şekilde tanışan İbrahim Edhem, iki kültür arasında bunalıma giriyor; üç yıl evine kapanıyor! Büyük fikri şoklarda böyle olur. Sonra çeşitli devlet görevlerinde bulunuyor. 1889'da Paris'te düzenlenen uluslararası bir sergiye gönderiliyor. Sergiyi ve sanayi medeniyetini tanıtan bir fotoğraf albümü hazırlayarak, nefis bir cilt halinde Abdülhamid'e gönderiyor.Abdülhamid de 'değerli bir hediye' gibi sarayın mutena bir yerine koyduruyor!İbrahim Edhem, Descartes'ın "Metod Üzerine Konuşmalar"ını Osmanlı Türkçesi ile bu dönemde tercüme ediyor.Yayımlamak için Maarif Nezareti'nin izni lazım. İzin 'felsefe' yerine 'hikmet' denilmesi şartıyla veriliyor. Descartes'ın ilk defa 1637'de Paris'te yayımlanan bu kitabı, tam 258 sene sonra Osmanlı'ya geliyor. İbrahim Edhem Mesut Bey Cumhuriyet'in ilanından iki yıl sonra, 1925'te Maarif Vekili Hamdullah Suphi Bey, Batı dillerinden tercüme edilecek ilmi ve felsefi eserler için bir liste hazırlıyor, ama Descartes yok! Sonra, Maarif tarihimizin büyük isimlerinden Necati Bey bakan oluyor; Descartes'ı biliyor, İbrahim Edhem Mesut Bey'in tercümesini de okumuş imiş... Basılması için emir veriyor, 1928'de, "Usul Hakkında Nutuk"un ikinci baskısı çıkıyor. İbrahim Edhem sevinçten uçuyor.Lakin, kitabın basımından üç dört ay sonra harf devrimi oluyor! Eski yazılı kitaplar tabii raflardan iniyor. Yeni nesil eski yazılı kitapları zaten okuyamıyor.Descartes yine kayıplara karışıyor. 1944 yılında Mehmet Karasan'ın "Metod Üzerine Konuşmalar" tercümesine kadar! Paris'te 1637'de yayımlanmasından 307 yıl sonra! Gerçi Karasan, Descartes'tan başka tercümeler yapmıştı ama birinci derede önemli olan "Metod Üzerine Konuşmalar"dı. Cumhuriyet'te Descartes Bugün ne kadar okunuyor acaba?! Belki de bu kadar geciktiğimiz için bu ilgisizliğimiz. Ben "Kartezyen" denilen Descartesçı rasyonalizmi pek tutmam ama girmek istediğimiz bir medeniyet hakkındaki kavrayış noksanımızın en önemli bir göstergesi Descartes'in bizdeki bu hüzün verici macerasıdır.İbrahim Edhem Bey'in hayat hikayesi, felsefi yazıları, "Usul Hakkında Nutuk"un 1895 ve 1928 baskıları hem o günün diliyle hem günümüzün diliyle tek kitap halinde basıldı! Lütfen, bu eseri, İbrahim Edhem Bey'in mücadelesini okuyun... Hüzün verici macera