Kültür SanatDeğişken sergi

Değişken sergi

04.09.2008 - 01:53 | Son Güncellenme:

Yasemin Baydar ve Birol Demir, Mentalklinik’te açtıkları ‘Etiketbulutu’ adlı son sergide, etiketlerin oluşturduğu sistemi sorguluyor. Serginin en önemli özelliği sürekli yenilenmesi ve yapıtların değiştirilmesi

Değişken sergi

Mentalklinik, Teşvikiye’deki mekanında 10 yıldır farklı söylemleri sanatla buluşturan bir oluşum. Bildiğimiz galerilerin çok dışında... Çünkü burası, pek çok sanatsal üretim biçimini disiplinlerarası yaklaşımla izleyiciye sunan bir laboratuvar adeta. Bugüne kadar “Oyun”, “Kopya”, “Uyku” vs. gibi başlıklar altında hazırladıkları sergilerle, heykelden tasarıma sanatın değişik alanlarında çalışan sanatçıları  bir araya getirdiler.
Yasemin Baydar ve Birol Demir’in kurucusu olduğu Mentalklinik, “Etiketbulutu” başlıklı son sergisiyle izleyicinin algısını zorluyor, şaşırtıyor. Düşünmeye çağırıyor. Sergideki eserlerde Baydar ve Demir’in imzalarını görüyoruz. “Etiketbulutu” tanımlamasını şöyle açıklıyor Yasemin Baydar:

‘Arıtılmış gerçeklik’
“Bugün artık etiketlenemeyen hiçbir şey var olamıyor. Sadece çoğunluğun fikri haline gelen ortak bir beğeninin sıradanlığına götüren bir duruma doğru gidiyoruz. Mentalklinik de her zaman kendi bakışını farklı bir yerden yakalamaya çalıştığı için ‘etiket’ sistemiyle ilgileniyor.
Etiketler hem ürünlerin üstünde hem belleğimizde hem de kurduğumuz ilişkilerde karşımıza çıkıyor. ‘Artırılmış gerçeklik’ (augmented reality) çalışmalarıyla insan, materyal dünyadan uzaklaşarak gittikçe daha bulutsu bir bölgeye doğru sürükleniyor.“

Bütüne ulaşma amaçlanıyor
Sergi alanı inşa halindeki bir mekana benzetilmiş. Bu alanda yer alan eserlerle, kendi etiketlerimizi nasıl kurduğumuz, neleri birbiriyle ilişkilendirdiğimiz gibi sorularla yüzleşiyoruz. Eserlerde malzeme olarak demir parçaları, renkli toplar, neon ışıkları, tuvaller, özel kağıtlar ve dijital ekranlar göze çarpıyor. Baydar sergi için “Eserleri üretirken öncelikle şöyle bir çıkışımız oldu:
Kıvrım önemliydi bizim için. Düşüncenin kıvrımları, çizgi... Ve gördük ki sergi sanat tarihine kendince kancalar atıyor; göndermeler yapıyor.”
“Yüzey Bulutu” adlı işe baktığımızda Chamberlain etkisini görüyoruz söz gelimi. Sanatçılar burada kıvrımlarla ilişki kuruyor, yüzeyi mükemmelleştirmek için kullanılan bir malzemenin, ‘mükemmel’ olma halini kırıyor.
“Görüntü Bulutu” adlı video işiyle küçük bir dijital ekrana sıkıştırılmış, istiflenmiş görüntüler sunuluyor. Bu çalışmada izleyicinin parçalardan yola çıkarak bir bütüne ulaşması amaçlanıyor. 

İç yapı da değişiyor
“Kelime Bulutu”nda, bir mesaj paneli üzerinden akıp giden kelimelerle, sergi süresince eklenerek çoğalan bir ‘etiketler dizisi’ ortaya çıkıyor. “Çizgi Bulutu”nda ise yetenek ve yeteneksizlik arasına yerleşen neon çizgilerle ikili olma hali irdeleniyor.
Serginin en dikkat çekici özelliği ise sürekli yenilenmesi ve değişmesi. 2008 yılı boyunca sürecek olan sergide dönem dönem bazı yapıtlar şekil değiştiriyor. Ya da kimileri kaldırılıp yerine yenileri konuyor. Yasemin Baydar “Serginin iç yapısı sürekli değişiyor” diyor ve ekliyor:
“Bu yüzden de serginin tek bir bakışı yok. İzleyiciyle kurduğu ilişki de farklı. Sürekli değişime uğradığı için izleyicinin sergiye tanıklık etmesini, onu takip etmesini bekliyoruz.”
Sergi, 27 Aralık tarihine kadar cuma ve cumartesi günleri 16.00-20.00 saatleri arasında izlenebilir. (0212) 231 09 60

Değişken sergi