25.05.2021 - 12:47 | Son Güncellenme:
Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’nda yer alan fotoğraf ve Yeni Medya eserler arasından derlenen sergi, güncel sanatın malzemelerinden biri haline gelen teknolojinin gelişim yolculuğuna tanıklık ediyor. Yükselen katlar arasında kalan tarihi Fişekhane yapısının modüllerinin sergideki hareketli imgelere uyumundan hareketle, kent sakinlerinin karakteri, sosyokültürel birikimi, psikolojisi ve bulundukları coğrafyaya göre şekillenen ortak yaşam alanlarına değiniliyor.
Contemporary Istanbul Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli “Vakfımızın çağdaş sanatı geniş kitlelerle buluşturma misyonu çerçevesinde, başarının aynı hedefleri paylaşan yurt içi ve yurt dışı kurumlarla iş birliğinden geçtiğine inanıyoruz. Borusan Contemporary ile gerçekleştirdiğimiz bu sergide çağdaş sanatın en yenilikçi ifade biçimlerini toplumun tüm kesimleriyle buluşturmayı amaçlıyoruz. Hareket Eden Anılar sergisi hem işlenen temalar hem de eserlerin uluslararası niteliği bakımından küresel bir sanat merkezi olma yolunda büyük yol kat etmiş olan İstanbul’un kozmopolit doğasıyla örtüşüyor. Yaşadığımız yoğun kentleşmenin sorunlarını çağdaş sanatın en yenilikçi teknikleriyle ele alan seçki, pandeminin olumsuz etkilerinden yavaş yavaş sıyrılmaya çalıştığımız bu günlerde bize sanat yoluyla bir yeni soluk alma olanağı sunuyor.”
Otuz yılı aşkın bir geçmişe sahip olan Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’nun sanat/düşün/teknoloji ekseninde odağına aldığı Yeni Medya sanatının deneysel ve sorgulayıcı karakterine dikkat çeken Borusan Contemporary Müdürü, Dr. Kumru Eren “güncel sanat sahnesinin uluslararası temsilcilerine ait video yerleştirmeleri, fotoğraf, ışık heykelleri, Artırılmış Gerçeklik gibi farklı pratiklere yer açan serginin, küresel bir kent tasavvuru inşa ediyor” olduğunu belirterek ekliyor: “Kültür kurumlarının pandemi koşulları nedeniyle yalnızlaştığı bir dönemde, koleksiyonumuzu Contemporary Istanbul Vakfı’nın değerli iş birliğinde, İstanbul’un kültür haritasını zenginleştiren Fişekhane sergi mekânında izleyiciyle buluşturmaktan mutluluk duyuyoruz.”
Kent ile doğa arasındaki ikililiğin yeni medya perspektifinden yansıması
Contemporary Istanbul Vakfı Sanat Direktörü ve serginin küratörlüğünü üstlenen Ayça Okay, mekânın strüktüründe yer alan ve birbirini tekrar eden modüller ile hareket halindeki su parçacıkları, yelpaze mercanları, dalgalar, kaskatı kesilmiş buzullar ya da birbirine kenetlenmiş ayna yüzeylerinin aynı dili konuştuğunu ifade ediyor.
Sanatçılar: Olaf Otto Becker, Laurent Bolognini, Boomoon, Edward Burtynsky, Daniel Canogar, U Ram Choe, Reinhard Görner, Christa Sommerer & Laurent Mignonneau, François Morellet, Iván Navarro, Alan Rath, Daniel Rozin, teamLab, Frank Thiel, Michael Wolf