"Caz kalpli İstanbul"

18. İstanbul Caz Festivali, 40’ın üzerinde konser, 300’ü aşkın yerli ve yabancı sanatçıyla yine İstanbul’un kalbini cazla dolduracak. İstanbul Caz Festivali konserleri bu yıl Cemil Topuzlu Açık Hava Sahnesi, Arkeoloji Müzesi, Aya İrini Müzesi, İstanbul Modern, İstinyePark, Salon ve The Marmara Esma Sultan gibi klasikleşmiş mekânların yanı sıra ilk defa bir konser mekânı olarak kullanılacak olan Tersane Sahnesi ve santralistanbul Kıyı Amfi’de gerçekleşecek. Tünel Şenliği’ndeki mekânlar da dâhil olmak üzere toplam 25 farklı etkinlik mekânı ile festival şehrin farklı noktalarına yayılacak.

İstanbul Caz Festivali'nin, geçen sene ilkini gerçekleştirdiği ve büyük ilgi gören etkinliği Tünel Şenliği’nin ikincisi, festivalin ilk hafta sonu, geçtiğimiz yıla göre daha da kapsamlı programıyla, müzikseverlerle buluşacak. 2 Temmuz Cumartesi günü düzenlenecek Tünel Şenliği'nde, Tünel ve Galata meydanlarında kurulacak ana sahnelerin yanı sıra Beyoğlu, Şişhane, Galata, Asmalımescit bölgelerinde sokaklarda ve birçok farklı mekânda gerçekleştirilecek konserler, atölye çalışmaları, özel sergiler, ikramlar ve etkinliklerle, “festival içinde festival” geç saatlere kadar devam edecek.

Festivalin bu yılki yeni ve en ilginç etkinliklerinden biri ise adını yakın zamanda kaybettiğimiz ünlü caz müzisyeni Esbjörn Svensson’un grubu e.s.t’ye ait bir albümden (Strange Place For Snow) alan “A Strange Place for Jazz – Caz için Farklı Bir Yer” başlıklı gece olacak. Festival kapsamında 9 Temmuz Cumartesi akşamı Haliç’te yer alan tarihi tersanede gerçekleşecek bu özel konserde yenilikçi ve yaratıcı projeleri ile caz müziğine yeni ufuklar kazandıran dünyaca tanınmış üç grup arka arkaya sahne alacak. e.s.t. grubunun basçısı Dan Berglund’un yeni grubu Tonbruket, Arto Tunçboyacıyan’ın konuk sanatçı olacağı İlhan Erşahin’in projesi “Love Trio” ve ünlü fusion grubu ile caz dünyasının iki yıldız ismi Bill Evans ve Randy Brecker’la Medeski Martin & Wood’u aynı sahnede buluşturacak Soulbop konserlerinin yanı sıra gece boyunca farklı aktiviteler ve ikramlarla Tersane Sahnesi, caz severler için vazgeçilmez bir festival mekânına dönüşecek.

18. İstanbul Caz Festivali’nin programı Salon’da yapılan basın davetiyle tanıtıldı. İKSV Genel Müdürü Görgün Taner’in açış konuşmasının ardından bu yıl 14. kez festival sponsorluğunu üstlenen Garanti Bankası adına Kurumsal Marka Yönetimi ve Pazarlama İletişimi Birim Müdürü Elif Güvenen bir konuşma yaptı. Elif Güvenen konuşmasında “Garanti Bankası olarak 14 yıldır festivalin ana sponsoru olmaktan mutluluk duyuyoruz. Festival, 18 yıldır aralarında dünyaca ünlü isimlerin de olduğu yüzlerce sanatçıyı müzikseverlerle buluşturarak Türkiye’de bir caz kültürü oluşmasını sağladı. Biz de Garanti Bankası olarak “Garanti Caz Yeşili” sloganıyla Türkiye’de caz müziğinin sevilmesine ve yaygınlaştırılmasına uzun yıllardır destek veriyoruz. Bu kapsamda, İKSV ile aynı amaç doğrultusunda 14 yıldır devam eden işbirliğimiz her sene daha da güçleniyor. Heyecanla beklenen konserlerin yanı sıra Garanti Bankası olarak düzenleyeceğimiz sokak etkinlikleriyle de Caz Kalpli İstanbul’un nabzını yükselteceğiz.” dedi.

İstanbul Caz Festivali Basın Tanıtım Partisi, İstanbul Caz Festivali Direktörü Pelin Opcin’in programı açıklamasının ardından Nejat Eczacıbaşı Binası’nın en üst katında yer alan X Restaurant & Bar’ın terasında devam etti.

18. İstanbul Caz Festivali 30 Haziran Perşembe akşamı The Marmara Esma Sultan’da gerçekleştirilecek açılış töreniyle başlıyor. İstanbul Caz Festivali’nin biletleri, 7 Mayıs Cumartesi gününden itibaren Biletix satış kanalları ile İKSV’de (Nejat Eczacıbaşı Binası Sadi Konuralp Cad. No:5 Şişhane) satışa sunulacak.


FESTİVALİN YAŞAM BOYU BAŞARI ÖDÜLÜ OKAY TEMİZ’E

İstanbul Caz Festivali’nin Yaşam Boyu Başarı Ödülü bu yıl, 50 yılı aşkın müzik kariyeri boyunca Anadolu’nun sesleri ve müziğini, caz ve güncel müzikler ile birleştiren yenilikçi çalışma ve albümleri ile ismini duyuran, dünyanın çeşitli yerlerindeki önemli festival ve mekânlarında konserler veren ve Türkiye’den de pek çok müzisyeni keşfedip uluslararası sahneye taşıyan bir ustaya, Okay Temiz’e verilecek.

Okay Temiz, Ankara Klasik Müzik Devlet Konservatuarı’nda aldığı vurmalı çalgılar ve timpani eğitiminin ardından 1955’te profesyonel müzik yaşantısına adım attı. 60’lı yılların sonlarında İsveç’e giden Temiz, doğaçlama alanında büyük etkisi olan trompetçi Maffy Falay ile Türk folklor melodilerindeki kıvraklık ve ritmi farklı bir platformda açığa çıkardıkları Sevda grubunu kurdu. Temiz’in 1974 yılında kurduğu ve Batı müziği ve Türk enstrümanlarını bir araya getirerek ilginç bir senteze ulaşan grubu Oriental Wind, Türk caz tarihinin kült topluluklarından biri haline geldi. Kendi adına 20’yi aşkın albüm kaydı bulunan ve 40’ı aşkın albümde müzisyen olarak yer alan sanatçı, 50 yılı aşan kariyerinde sayısız konser verdi ve festivallere katıldı. Tüm vurmalı çalgıları kendine özgü yorumlayabilen Temiz, kendi el yapımı olan bakır davulları, "Elektrikli Sihirli Piramit"i, "Artemiz" isimli metal enstrümanı da içeren geniş bir etnik ve elektronik çalgılar koleksiyonuna da sahip. Okay Temiz’e ödülü, festivalin 30 Haziran Perşembe akşamı The Marmara Esma Sultan’da gerçekleştirilecek açılış töreninde takdim edilecek.

İSTANBUL CAZ FESTİVALİ’NİN AÇILIŞ KONSERİ, TÜRK CAZININ YILDIZLARINI AYNI SAHNEDE BULUŞTURACAK

18. İstanbul Caz Festivali 30 Haziran Perşembe akşamı The Marmara Esma Sultan’da, özel bir konserle açılıyor. Bu yıl açılış konseri iki bölümden oluşacak. Gecenin ilk bölümünde caz standartlarını kendine has yorumuyla seslendiren Simavi; ikinci bölümde ise Türkiye caz sahnesinin önemli bir ustası, Emin Fındıkoğlu ve topluluğu konser verecek.

New York Observer tarafından “Yeni Frank Sinatra” olarak tanımlanan Simavi, New York’s Lincoln Center, Florence Gould Hall, The Lighthouse gibi prestijli konser salonlarında sahne aldı, seslendirdiği efsane şarkılarla hatırı sayılır bir hayran kitlesi oluşturmanın yanı sıra Amerika’da televizyon şovlarının aranılan yıldızı oldu.

Cüneyt Sermet ve Arif Mardin’le çalışan Emin Fındıkoğlu, 1966’da Boston Berklee School of Music mezunu. İsveçli saksafon devi Lennart Jansson ile ortak çalışmalar yapan ve 1970lerin başında Avrupa’da çeşitli orkestralarda çalan Fındıkoğlu Türk caz sahnesinin önde gelen üflemeli müzisyenleri ile Euphony (1986) ve Détente (1999) gibi grupları kurdu.

TÜNEL ŞENLİĞİ CAZSEVERLERİ SOKAKLARA ÇAĞIRIYOR!

İstanbul Caz Festivali geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yılda Tünel’i bir şenlik alanına çevirecek! Festivalin ilk hafta sonunda, 2 Temmuz Cumartesi akşamı düzenlenecek Tünel Şenliği’yle festival, kentin kültür-sanat yaşamının nabzının attığı Beyoğlu, Tünel, Asmalımescit, Şişhane ve Galata bölgesinde bir kez daha “festival içinde festival” yaratacak.

Coca-Cola ve Vodafone eş-sponsorluğu, Hollanda Konsolosluğu ve Beyoğlu Belediyesi işbirliğiyle 2 Temmuz Cumartesi günü saat 18.00’de başlayacak şenlik, Beyoğlu ve Galata bölgesinde sokaklarda ve değişik mekânlarda ücretli ve ücretsiz konserler, atölye çalışmaları, özel sergiler ve ikramlarla gecenin ilerleyen saatlerine kadar devam edecek. Tünel Şenliği’nin ayrıntılı programı, bölgede birbirine yakın mekânların haritası üzerinden takip edilebilecek.

Galata ve Tünel’de kurulacak iki ana sahnedeki ücretsiz konserlerle bütün bölgede bir festival atmosferi yaşanırken gece boyunca seyirciler değişik mekânlar ve sahneler arasında mekik dokuyarak, birbirinden farklı etkinliklere katılacak. Salon, Salt Beyoğlu, Nardis Jazz Club, Hollanda Konsolosluğu Bahçesi, İtalyan Kültür Merkezi ve Galata Cabaret gibi Tünel bölgesinin renkli mekânlarında gece boyunca sahne alacak sanatçılar arasında Okay Temiz, Emin Fındıkoğlu Dörtlüsü (Konuk sanatçı: Hakan Behlil), Neil Cowley Trio, The Souljazz Orchestra, Mdungu, Pinettes Brass Band, East Park Reggae Collective, Elif Çağlar, Jehan Barbur ve Emir Ersoy gibi isimler yer alıyor.

AÇIK HAVA SAHNESİ’NDE EFSANE İSİMLER

FESTİVALDE BİR DÜNYA PRÖMİYERİ:

ÜÇ CAZ EFSANESİNDEN MILES DAVIS’E SAYGI DURUŞU:
HANCOCK, MILLER VE SHORTER’LA “TRIBUTE TO MILES”

Müzik dehası Miles Davis’in ölümünün 20. yılında, sanatçıya saygı duruşu niteliğinde bir proje hayat buluyor. Davis’le daha önce çalışmış üç efsane isim, Marcus Miller, Wayne Shorter ve Herbie Hancock, Amerikalı müzik dâhisi Miles Davis’in anısına düzenlenecek olan bu konserde bir araya gelecek.

Miles Davis’le yolu genç yaşta kesişmiş olan Marcus Miller’in müzik direktörlüğünde düzenlenen “Tribute To Miles” başlıklı projenin dünya prömiyeri İstanbul Caz Festivali kapsamında 7 Temmuz Perşembe akşamı saat 21.00’de Cemil Topuzlu Açık Hava Sahnesi’nde gerçekleştirilecek.

Piyanoda Herbie Hancock, saksafonda Wayne Shorter, bas gitar ve bas klarnette Marcus Miller ile trompette Sean Jones ve davulda Sean Rickman’ı bir araya getiren proje, Miles Davis’in 50’li yıllardaki bop ve cool döneminden, ‘70’lerdeki deneysel-elektrik çalışmalarına ve 80’li yıllardaki son dönemine uzanacak.

Son provaları İstanbul’da yapılacak olan “Tribute To Miles” başlıklı proje için sanatçılar üç gün boyunca İstanbul’da hazırlanacak. “Tribute To Miles” projesi, İstanbul Caz Festivali’ndeki dünya prömiyerinin ardından, Avrupa’da sadece dokuz konserle daha izleyicilerle buluşarak Miles Davis’in cazın yapıtaşları arasında sayılan eserlerini bir retrospektif olarak sunmaya hazırlanıyor.

FESTİVALDE USTA KADIN VOKALLERİN GECESİ:
DIANNE REEVES, ANGELIQUE KIDJO VE LIZZ WRIGHT İLE “SING THE TRUTH”

2007 yılında, Nina Simone anısına başlatılan ve Nina Simone repertuarının ünlü sanatçılarca seslendirildiği “Sing The Truth” projesi, farklı müzikal gelenekleri yaşatmak üzere devam ediyor. İstanbul Caz Festivali kapsamında 12 Temmuz Salı akşamı saat 21.00’de Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi’nde gerçekleştirilecek “Sing the Truth” gecesinde caz, folk, R&B, gospel ve blues dünyasından büyük kadın şarkıcıların güçlü şarkıları yeniden hayat bulacak.

Yıldız vokaller Batı Afrika müziğini R&B, caz ve funk ile buluşturan Angelique Kidjo, Grammy ödülünü üst üste üç kere almayı başaran tek kadın caz vokalisti olan Dianne Reeves ve 2003’teki ilk albümünden bu yana büyük ilgi toplayan Lizz Wright, bu özel konserde Afro-Amerikan kadın şarkıcı geleneğini parlak bir performansla sahneye taşıyacaklar. Konserde, kısa süre önce yaşama veda eden efsanevi kadınlar, Miriam Makeba, Abbey Lincoln ve Odetta’nın yanı sıra Billie Holiday, Lauryn Hill, Tracey Chapman ve Aretha Franklin gibi Afro-Amerikan kadın şarkıcı geleneğinin önde gelen isimlerinin parçaları seslendirilecek. Kadın vokallerin “all-star” kadrosuna, piyanoda Geri Allen, davullarda aynı zamanda projenin müzik direktörü de olan Terri Lyne Carrington, basta James Genus ve gitarda Romero Lubambo eşlik edecek.

“Sing the Truth” projesi daha önce 2008 yılında 15. İstanbul Caz Festivali kapsamında yer almış ve Dee Dee Bridgewater, Stacey Kent, Raul Midon ve Sibel Köse gibi isimler Nina Simone’un unutulmaz parçalarını seslendirmişti.

RANDY CRAWFORD & JOE SAMPLE VE NATALIE COLE
UNUTULMAYAN ŞARKILARIYLA AÇIKHAVA SAHNESİ’NDE

İstanbul Caz Festivali seyircilerinin sabırsızlıkla beklediği ve pop-caz sahnesinin en sevilen ikililerinden olan Randy Crawford ve Joe Sample ile dünyanın en iyi caz şarkıcılarından biri olarak kabul edilen Natalie Cole, 13 Temmuz Çarşamba akşamı saat 21.00’de Açık Hava Sahnesi’ne konuk oluyor. İki bölümden oluşacak bu mükemmel caz gecesi, Randy Crawford ve Joe Sample’ın ardından, Natalie Cole’nin konseriyle devam edecek.

Pop, caz ve R&B’nin harika bir karışımını sunduğu eşsiz vokal tekniğiyle dikkatleri çeken Randy Crawford, müzik kariyerine 1960’ların sonunda, Quincy Jones ve George Benson gibi büyük isimlerle ve ardından da Joe Sample’ın “The Crusaders” grubuyla şarkı söyleyerek başladı. Pop-caz sahnesinin en önemli isimlerinden, Amerikalı piyanist Joe Sample ise Miles Davis, Tina Turner, Marvin Gaye, George Benson ve B.B. King gibi dünyaca ünlü isimlerle birlikte çalıştı. Crawford ve the Crusaders'ın yolları aradan geçen 30 yıl içinde farklı projelerde yeniden kesişti. Sample ve Crawford, son olarak 2009 yılında “No Regrets” isimli albümleri ile bir kez daha hayranlarıyla buluştu. 30 senelik bir aradan sonra yeniden yolları kesişen ve beraber iki albüm çıkaran Crawford ve Sample, 14. Uluslararası İstanbul Caz Festivali’ne de konuk olmuş ve seyirciden büyük alkış almışlardı.

Gecenin ikinci bölümünde albümleri 50 milyondan fazla satan, şarkıcı, şarkı yazarı ve oyuncu, ülkemizde de çok sevilen bir popüler müzik ikonu, Natalie Cole sahneye çıkacak. Cole, Unforgettable… With Love adlı albümüyle 6, 2009 yılında yayımladığı Still Unforgettable albümüyle de 2 Grammy ödülü kazanmıştı. Babası Nat King Cole’la düet yaptığı “Unforgettable” ve ustalıkla yeniden yorumladığı “Pink Cadillac” adlı şarkılarıyla unutulmaz sesler arasına giren Cole, umut ve aşk dolu şarkılarıyla Açık Hava sahnesinde caz severlere ışığını yayacak.

AKDENİZİN USTA KADIN VOKALLERİNİ,
MODERN FLAMENKO’NUN ÖNCÜLERİNDEN JAVIER LIMON’UN ŞARKILARIYLA
AYNI SAHNEDE BULUŞTURACAK ÇOK ÖZEL BİR PROJE:

“MUJERES DE AGUA” – “SUYUN KADINLARI”

İstanbul Caz Festivali’nde Akdenizli usta kadın sanatçıların aynı sahnede buluşacağı “Mujeres de Agua” yani “Suyun Kadınları” başlıklı konser, kuşkusuz Festivalin kaçırılmayacak gecelerinden biri olacak. Akdenizli 6 usta kadın sanatçı, modern flamenkonun öncülerinden kabul edilen, yapımcı, besteci ve gitarist Javier Limón’un şarkılarına getirdikleri çarpıcı yorumlarıyla, 15 Temmuz Cuma akşamı saat 21.00’de, Emirates sponsorluğu ve Cervantes Enstitüsü işbirliğiyle, Açık Hava Sahnesi’nde müzikseverlerle muhteşem bir gece yaşatmaya hazırlanıyor.

Konserde, Brezilya, Afrika-Küba müzikleri ve caz gibi türleri de kapsayan geniş yelpazeye sahip Javier Limón’un şarkılarını yorumlayacak şarkıcılar arasında, etkileyici performansı ve buğulu sesiyle tanınan ünlü İspanyol sanatçı Buika, Türkiye’deki en güçlü seslerden biri olan Aynur, vokalleriyle dikkat çeken La Shica ve Sandra Carrasco, Yunanistan’dan Glykeria ve İsrail’in en önemli kadın vokalistlerinden Rita da yer alıyor.

Buika, Yasmin Levy, Mariza gibi usta sanatçıların prodüktörlüğünü de yapan ve son dönemlerde Paco de Lucia ile çalışan Javier Limón aldığı 5 Latin Grammy’siyle İspanya’nın en saygın sanatçılarından biri olarak tanınıyor. Limón’un prodüktörlüğünü üstlendiği bir başka önemli albüm ise Latin Amerikan müziğinin iki efsanevi ismi Bebo Valdés ve Diego el Cigala’nın Lágrimas Negras albümü olmuştu.

HAYRANLARININ YILLARDIR BEKLEDİĞİ,
FOLK MÜZİĞİN EFSANE İSMİ PAUL SIMON İLK KEZ İSTANBUL’DA

Gelmiş geçmiş en büyük müzik efsanelerinden biri olarak kabul edilen, kült ikili Simon and Garfunkel’in itici gücü, ozan şarkıcı geleneğinin öncülerinden Paul Simon, İstanbul Caz Festivali’nin konuğu olarak ilk defa İstanbul’a gelerek hayranlarının uzun süren bekleyişine son veriyor…

2011 yılının ilkbaharında yayımlanan yeni solo albümü So Beautiful or So What ile Avrupa turnesine çıkan Paul Simon, Roterdam’da North Sea Jazz Festival’deki konserinin ardından ilk defa İstanbul’a gelerek hayranlarıyla buluşacak. Amerikan folk müziğinin efsane ismi Paul Simon, Sony Eurasia sponsorluğunda 19 Temmuz Salı akşamı saat 21.00’de Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi’ndeki konserinde, yeni albümünden parçaların yanı sıra sevilen klasiklerini de seslendirecek.

2006 yılında Time dergisi tarafından “dünyayı yönlendiren 100 kişi" listesine alınan Paul Simon, Afrika’nın farklı vokal gelenekleriyle müzikal penceresini genişleterek günümüzde yaygınlaşan Afrika kökenli birçok popüler akımın da fikir babası oldu. Gelmiş geçmiş en büyük müzik efsanelerinden biri olarak kabul edilen sanatçı, “50 Ways to Leave Your Lover”, “You Can Call Me Al”, “Obvious Child” ve “Late in the Evening” gibi klasikleşmiş şarkıları ve Still Crazy After All These Years, Graceland gibi unutulmaz albümleriyle büyüleyici bir solo kariyere imza attı.

BOSSA-NOVA’YI POP VE CAZLA BİRLEŞTİREN
80’LERİN VE 90’LARIN YILDIZ TOPLULUKLARINDAN MATT BIANCO
FESTİVALİN İLK GECESİNDE İSTİNYEPARK’TA

"Get Out Of Your Lazy Bed" ve "Half a Minute" gibi hit şarkılarıyla tanınan ve özellikle 80’li yıllardaki başarılı çalışmalarıyla caz pop türünün önde gelen gruplarından biri olan Matt Bianco, 1 Temmuz Cuma gecesi, saat 22.00’de festivalin ilgi gören mekânlarından İstinyePark’ta müzikseverlerle buluşacak. Özellikle 2000’li yıllarda yeni albüm ve hit’leri ile tekrar gündeme gelmeyi başaran topluluk, dinleyicilere enerjik ve eğlence dolu bir gece yaşatacak. İstinyePark sponsorluğunda gerçekleştirilecek konserde Matt Bianco, son albümleri HiFi Bossanova’daki parçaların yanı sıra klasik hit’lerine de yer verecek.

1983 yılındaki kuruluşundan bu yana yeni pop-caz türünün diğer temsilcilerinden Working Week, Sade, Everything but the Girl ve The Style Council gibi topluluklarla aynı sahneyi paylaşan Matt Bianco bossa nova’yı pop ve cazla birleştirerek türünün öncü gruplarından biri kabul ediliyor. Kariyerleri boyunca birçok albüme imza atan grubun son albümü HiFi Bossanova 2009 yılında çıktı. Topluluğun performansları sırasında, vokaldeki Mark Reilly’ye, keyboard’da Mark Fisher, davulda Tony Mason, basta Nick Cohen, gitarda Tony Remy, saksafon ve flütte Andrew Ross, trompette Simon Finch ve geri vokallerde Hazel Sim ile Weston Foster’dan oluşan kalabalık ekip eşlik ediyor.

FESTİVALİN YENİ MEKÂNLARI!

KALBİ CAZ İLE ÇARPAN BİR POPSTAR:
DÜNYACA ÜNLÜ PİYANİST VE VOKALİST JAMIE CULLUM
UZUN BİR ARADAN SONRA YENİDEN İSTANBUL CAZ FESTİVALİ’NDE

Caz standartlarını, melodik pop ve rock’la buluşturan, İngiltere’nin en başarılı caz müzisyenlerinden biri olarak kabul edilen piyanist ve vokalist Jamie Cullum, Raymond Weil sponsorluğunda 6 Temmuz Çarşamba akşamı saat 21.00’da festivalin yeni mekânlarından santralistanbul Kıyı Amfi’de yeniden İstanbullu hayranlarıyla buluşacak.

Swing caz standartları ile modern pop ve rock soundunu ustaca bir araya getirerek kendi orijinal tarzını yaratan Jamie Cullum, bir Grammy ve iki Golden Globe ödülünün yanı sıra birçok kez Brit Ödülleri’ne de aday gösterildi. Şarkıcı ve söz yazarı Cullum’un, Pointless Nostalgic, Twentysomething, Catching Tales ve The Pursuit adlı albümleri dünya çapında 5 milyon kopyadan fazla sattı. Herbie Hancock’tan Christina Aguilera’ya birçok büyük sanatçıyla birlikte çalışan sanatçı, Bridget Jones’un Günlüğü ve Clint Eastwood’un filmleri için bestelediği parçalarla da tanınıyor. Üniversitede okuduğu yıllarda barlarda, otellerde ve yolcu gemilerinde piyano çalarak ve şarkı söyleyerek çalışmaya başlayan Cullum, enerjik performansıyla caz ekseninde gezinen bir “pop star” olarak kabul ediliyor. Daha önce 2005 yılında 12. Uluslararası İstanbul Caz Festivali’nin de konuğu olan ve büyük ilgi gören Cullum, özgün vokal tarzı, modern piyano tınıları ve caza farklı yaklaşımıyla müzikseverlere keyifle izlenecek bir konser sunacak.

FESTİVALİN YENİ ETKİNLİĞİ: “A STRANGE PLACE FOR JAZZ”

İstanbul Caz Festivali, bu yıl da değişik bir mekân ve yeni bir etkinlik ile seyircilerinin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Festivalin bu yılki en ilginç etkinliklerinden biri olacak “A Strange Place For Jazz” (Caz İçin Farklı Bir Yer), Volvo Car Türkiye sponsorluğunda, 9 Temmuz Cumartesi akşamı saat 20.00’den itibaren Haliç’teki Tersane Sahnesi’nde başlayacak. Adını, yakın zamanda kaybettiğimiz ünlü caz müzisyeni Esbjörn Svensson’un grubu e.s.t.’e ait bir albümden (Strange Place For Snow) alan ve yenilikçi ve yaratıcı projeleri ile caza yeni ufuklar kazandıran müzisyenlere adanmış bu bölüm bu yıl festivalde ilk kez yer alıyor.

Tarihi, mekânsal özellikleri ve etkileyici atmosferiyle ilk defa bir konsere ev sahipliği yapacak Tersane Sahnesi’nde saat 20.00’den itibaren üç farklı grup izleyicilerle buluşacak. Gecenin ilk performansı, alternatif ve akustik rock etkileri taşıyan, ilk dinleyişte kulakları cezbeden melodileriyle etkileyici bir müzik üreten Tonbruket’ten. e.s.t.’in basçısı Dan Berglund’un, Esbjörn Svenson’un 2008 yılındaki zamansız ölümünün ardından kurduğu toplulukta müzisyene, İsveç’in en iyi gitaristlerinden Johan Lindström, piyanist Martin Hederos ve davul ustası Andreas Werliin eşlik ediyor.

Tonbruket’in performansını, usta müzisyen Arto Tunçboyacıyan’ın da konuk sanatçı olarak katılacağı, İlhan Erşahin’in “Love Trio” adlı projesi takip edecek. İlhan Erşahin’in ülkemizde geniş bir hayran kitlesine sahip projesi “Love Trio”da basta Jesse Murphy ve davulda Kenny Wollesen yer alıyor.

Caz dünyasının iki yıldız ismi Bill Evans ve Randy Brecker’in Soulbop grubu ile bugüne dek 12'yi aşkın albüme imza atan, ünlü fusion grubu Medeski Martin & Wood’u bir araya getiren Randy Brecker / Bill Evans Soulbop Featuring Medeski Martin & Wood gecenin kapanışını yapacak.

SOUL VE R&B’NİN GENÇ VE YILDIZI JOSS STONE
İLK KEZ İSTANBUL’DA!

İstanbul Caz Festivali’nin ilk kez İstanbul’da konser verecek bir diğer konuğu İngiliz soul ve R&B şarkıcısı, söz yazarı ve oyuncu Joss Stone… 28 Temmuz Perşembe akşamı, saat 21.00’de, santralistanbul Kıyı Amfi’de, Matraş’ın gösteri sponsorluğunda gerçekleşecek Joss Stone konseri İstanbullu caz severlere unutulmayacak bir festival gecesi yaşatacak.

Dusty Springfield, Aretha Franklin gibi soul müzik yapan sanatçıları dinleyerek büyüyen Joss Stone, 2001 yılında henüz 13 yaşındayken, BBC Televizyonunda yayınlanan Star for a Night adlı yetenek programında bir Donna Summer klasiği olan “On the Radio” adlı şarkıyı seslendirerek dikkatleri üzerine çekti. 2004’te yayınlanan ikinci albümü Mind, Body&Soul ile İngiltere’de listelere 1 numaradan giriş yaptı. Böylelikle de İngiltere albüm listesine 1 numaradan giriş yapan En Genç Kadın Şarkıcı rekorunu kırarak tarihe geçti.

2005 yılında ünlü bir hazır giyim markasının reklam yıldızı olan Stone, firmanın reklamları için bir Ray Charles klasiği "Night Time Is the Right Time" ve Beach Boys’un "God Only Knows” adlı şarkılarını yeniden yorumlamıştı. Yine aynı yıl üç dalda aday olduğu Brit Ödülleri’nden ikisini aldı. Ayrıca şarkıcının Tell Me What We're Gonna Do Now şarkısının videosu, Afrika’daki HIV virüsü taşıyan kadın ve çocuklara yardım eden bir kuruluşa destek olmak amacıyla Product Red isimli yardım kampanyası için kullanıldı.
ARKEOLOJİ MÜZESİ BAHÇESİ’NDE ÖZEL CAZ PROJELERİ

ÜNLÜ CAZ PİYANİSTİ MICHEL CAMILO’DAN
CHARLES FLORES VE GIOVANNI HIDALGO İLE “MANO A MANO”

Dominik asıllı ünlü caz piyanisti, besteci ve eğitmen Michel Camilo, sınırsız coşkusu ve müzikal tutkusuyla çalacağı parçalar ile 4 Temmuz Çarşamba akşamı Arkeoloji Müzesi’nin bahçesinde, Türk Pirelli’nin sponsorluğunda İstanbullu cazseverlerle birlikte olacak.

Latin ve Karayip etkili caz tınılarını, güncel bir swing anlayışı ve kusursuz bir piyano tekniği ile birleştiren Camilo’ya son albümü Mano a Mano’dan parçaları ve sevilen eserlerini yorumlarken iki usta sanatçı, basta Charles Flores ve vurmalı çalgılarda Giovanni Hidalgo eşlik edecek.

Aldığı sayısız ödülün arasında bir Grammy, bir Emmy ve iki Latin Grammy bulunan Camilo, bugüne kadar Dizzy Gillespie, Paquito D’Rivera, George Benson, Tito Puente, Herbie Hancock gibi dünyaca tanınmış müzisyenlerle işbirliği yaptı; önemli senfoni orkestralarına konuk müzisyen olarak eşlik etti. Cazseverler bu konserle Camilo’nun dışavurumcu ve dinamik müziğini farklı bir proje ile Arkeoloji Müzesi’nin büyülü atmosferinde dinleme fırsatını bulacaklar.

KUŞAĞININ EN İYİ BAS VİRTÜÖZLERİNDEN RICHARD BONA VE
ŞARKICI, BESTECİ VE GİTARİST RAUL MIDON’DAN FESTİVALE ÖZEL BİR PROJE:
“THE DUWALA MALAMBO PROJECT”

Birbirinden yetenekli iki müzisyen, Raul Midón ve Richard Bona, Afrika’dan Arjantin’e uzanan “The Duwala Malambo Project” ile 11 Temmuz Pazartesi akşamı saat 21.00’de, Arkeoloji Müzesi’nin bahçesinde kaçırılmayacak bir konser verecek.

Kuşağının en iyi bas virtüözlerinden biri kabul edilen Richard Bona ile Grammy ödüllü prodüktör Arif Mardin’in keşfi, şarkıcı, besteci ve gitarist Raul Midón, “The Duwala Malambo Project” başlıklı gecede gitar ve vokal doğaçlamalarıyla izleyicilere soul, pop, caz, folk, Afrika ve Latin müziklerinin enerjik bir karışımını sunacak.

Kamerun kökenli dünyaca ünlü bas sanatçısı Richard Bona, Manu Dibango, Salif Keita, Harry Belafonte, Randy Becker, Mike Stern ve Steve Gadd gibi önemli sanatçılarla çalıştı. İlk albümü Scenes of My Life ile birlikte toplam 5 stüdyo kaydı bulunan sanatçı, son albümü Tiki’de John Legend ile "Please Don't Stop" şarkısını seslendirdi ve müzik listelerinde uzun süre üst sıralarda yer aldı. Richard Bona, aynı anda hem bas gitar çaldığı hem de vokal yaptığı konserlerinde ritim ve melodiyi ustalıkla buluşturuyor; performanslarında, bir yandan bas gitara hükmederken bir yandan da etkili vokaliyle izleyenleri büyülüyor.

Soul dünyasının vazgeçilmezlerinden Raul Midón, güçlü sesi ve keyifli şarkıları ile popüler müzikte de sivrilmiş bir şarkıcı ve söz yazarı. Vokalini akustik gitarıyla tamamlayan Midón’un sesinde caz, blues, folk ve R&B türlerinin etkileri hissediliyor. Kendine has sesi, içten ve şiirsel şarkı sözleri, karmaşık caz armonileri ve akustik gitardaki ustalığı ile “kendi başına bir orkestra” olarak nitelenen Midón, State of Mind albümüyle ülkemizde de çok seviliyor.

FESTİVALİN “YENİ OZANLAR” SERİSİNİN BU SENEKİ KONUĞU
İNGİLİZ ŞARKICI VE BESTECİ PATRICK WOLF

Festivalde geçtiğimiz yıllarda Rufus Wainwright, Antony and the Johnsons, Blonde Redhead, Cocorosie, Kings Of Convenience, Emiliana Torrini ve Imogen Heap gibi isimleri ağırlayan “Yeni Ozanlar” serisinin bu yılki konuğu folk, pop ve elektronik müziği harmanladığı şarkılarıyla İngiliz şarkıcı ve besteci Patrick Wolf olacak.

Viyola, ukulele, piyano gibi birçok enstrümanı bir arada kullanan, sahnede müziğiyle olduğu kadar tükenmeyen enerjisi, ilginç kostümleri ve teatral performansıyla da dikkatleri çeken Patrick Wolf, 14 Temmuz Perşembe gecesi saat 21.30’da İstanbul Modern’de dinleyicileriyle buluşacak. Patrick Wolf, İstanbul’daki bu ilk konseriyle hayranlarının uzun süren bekleyişini sona erdirecek.

İSTANBUL CAZ FESTİVALİ’NE ÖZEL:

“USTALARLA BULUŞMALAR”
MISIRLI AHMET, ZAKIR HUSSAIN VE
NILARDI KUMAR’DAN ÖZEL BİR KONSER

İstanbul Caz Festivali kapsamında 2006 yılından bu yana İstanbul’un tarihi mekânlarında düzenlenen “Ustalarla Buluşmalar” konserleri bu yıl yine özel bir projeyle devam ediyor. 1 Temmuz Cuma akşamı, saat 20.30’da Aya İrini Müzesi’nde gerçekleştirilecek gecede, ünlü perküsyoncu Mısırlı Ahmet, klasik Hint müziği ve caz dünyasının önemli isimlerinden, tabla üstadı Zakir Hussain ve Hint klasik müziğinin en genç ustalarından kabul edilen sitar virtüözü Niladri Kumar aynı sahnede buluşacak.

Farklı kültürlerden müziğine kattığı zenginlikler, ritim anlayışı ve soloları ile tüm dünyada beğeni toplayan ünlü perküsyoncu Mısırlı Ahmet kısa zamanda dünya çapında bir ün kazandı ve birçok sanatçıya albümlerinde eşlik etti. Sina Çölü’nde “Deholla” (darbukanın büyük boyutlusu) üzerine çalışmalar yapan Mısırlı Ahmet, Deholla çalma tekniğinin de yaratıcılarından.

Büyük tabla üstadı Zakir Hussain, Hint müziğini uluslararası platforma taşıyan ve bizzat “dünya mirası” sayılan bir sanatçı. Ülkemizde de çok sevilen Hussain, tabla virtüözlüğünün yanında bir eğitmen, prodüktör ve film müziği bestecisi olarak dünya müziği akımının en önemli mimarlarından biri olarak kabul ediliyor.

Sanatçılara, bu konserde Hindistan’dan genç bir usta olan Niladri Kumar’ın yanı sıra, Zakir Hussain’in de grubunda yer alan Ganesh Rajagopalan ve piyanist Osam Ezzeldin eşlik edecek.

MALİLİ DÜNYA STARLARI
AMADOU & MARIAM İLK DEFA İSTANBUL’DA

Amerika dahil olmak üzere birçok ülkede müzikseverlerin ilgisini Mali’ye çekmeyi başarmış, Damon Albarn’dan Manu Chao’ya kendine sıkı bir hayran kitlesi edinmiş, Glastonbury Festivali’nin ana sahnesinde kitleleri coşturan Malili ikili Amadou & Mariam, festivalin bu yılki sürprizlerinden. Amadou & Mariam, 18 Temmuz Pazartesi akşamı, saat 22.00’de The Marmara Esma Sultan’da DHL sponsorluğunda Türkiye’deki ilk konserlerini verecek.

1977 yılında Mali’deki bir görme engelliler enstitüsünde tanışan Amadou Bagayoko ve Mariam Doumbia, buradan ayrıldıktan sonra beraber müzik yapmaya başlarlar. Sonra evlenerek hayatlarını da birleştirmeye karar veren ikili, Mali’nin o zamanki zor şartlarında bir yandan çalışıp, bir yandan da müzik ile uğraşırlar.

İlk başta gitar ve vokallerden oluşan, sonraları Afro-blues adı verilen müzikleri, özellikle 1990’ların sonlarından beri geleneksel Mali müziği, rock gitarları, Suriye kemanları, Hint tablaları ve perküsyonlarını kapsayacak çeşitliliğe ulaştı. Manu Chao destekli Dimanche à Bamako albümleriyle popülerliklerini iyice arttıran grup “Welcome To Mali” adlı albümlerinde Damon Albarn (Blur, Gorillaz), Etiyopyalı rapçi K’Naan, kora virtüözü Toumani Diabate ve Keziah Jones gibi isimlerle çalıştı. İkili, 2009 yılında Amerikan Devlet Başkanı Obama’nın ödül aldığı Nobel Barış Ödülleri töreninde ve 2010’da Güney Afrika’daki FIFA Dünya Kupasının açılış töreninde onbinlerce kişi önünde verdikleri özel konserler ile de seslerini değişik kitlelere ulaştırmayı başardı. Amadou & Mariam, müzik kariyerlerinin yanı sıra, Birleşmiş Milletler Açlıkla Mücadele Elçiliği gibi görevler üstlenerek, toplumsal konularda da aktif rol oynuyor.

EUROPEAN JAZZ CLUB GECELERİ SALON’DA DEVAM EDİYOR

Festivalde Türkiye caz sahnesinin başarılı isimlerini Avrupalı ustalarla özel projelerde buluşturan “European Jazz Club” serisi, Avusturya, Fransa, İsveç ve İtalya’nın büyükelçilik, konsolosluk veya kültür merkezlerinin ve Dore Müzik’in (Yamaha) katkılarıyla düzenlenecek. Festival boyunca Salon’da devam edecek “European Jazz Club” konserleri saat 22.30’da başlayacak.

European Jazz Club konserleri kapsamında 4 Temmuz Pazartesi akşamı 123 feat. Arve Henriksen, 5 Temmuz Salı akşamı Ferit Odman Quartet feat. Stefano Di Battista, 6 Temmuz Çarşamba akşamı Serdar Barçın feat. Ibrahim Maalouf, 8 Temmuz Cuma akşamı Alp Ersönmez "Cereyanlı" Feat. Bugge Wesseltoft, 11 Temmuz Pazartesi akşamı Selen Gülün Trio (Patrick Zambonin ve Jörg Mikula ile), 14 Temmuz Perşembe akşamı Çağrı Sertel Trio feat. Wolfgang Muthspiel’in konserleri yer alıyor.

“GENÇ CAZ” KONSERLERİ

Son yedi yıldır genç caz müzisyen ve topluluklarına İstanbul Caz Festivali programında yer alabilecekleri bir platform oluşturan “Genç Caz” Konserler Dizisi, bu yıl da devam ediyor. Bu yıl sekizinci kez düzenlenen Genç Caz konserleri 2 Temmuz Cumartesi günü gerçekleştirilecek Tünel Şenliği kapsamında ücretsiz olarak izlenebilecek.

“Genç Caz” Konserler Dizisi’ne katılacak gruplar, Salon’da yapılacak değerlendirme konseri ile belirlenecek. 22 Mayıs Pazar günü saat 13.00’de başlayacak ve ücretsiz olarak gerçekleştirilecek Genç Caz Değerlendirme Konseri’ne tüm cazseverler davetli. Festival kapsamında gerçekleştirilecek Genç Caz konserlerine katılacak grupları seçecek olan kurul, Cengiz Baysal, Hülya Tunçağ, Kerem Görsev, Önder Focan, Pelin Opcin, Seda Binbaşgil ve Sevin Okyay’dan oluşuyor.
“Genç Caz Konserler Dizisi”ne 7 yıl içerisinde 200’ün üzerinde caz sanatçısı ve topluluk başvurdu ve 28 genç caz topluluğuna dünyaca ünlü caz sanatçılarıyla aynı festivalde yer alma imkânı sağlandı.

NARDIS JAZZ CLUB’DA FESTİVALE PARALEL KONSERLER

İstanbul’un sevilen caz kulüplerinden Nardis Jazz Club bu yıl festival heyecanına, festivale paralel olarak düzenleyeceği konserlerle dâhil olacak. Nardis’te 1–19 Temmuz tarihleri arasında Türkiye caz sahnesinin önemli isimleri konser verecek.

İSTANBUL CAZ FESTİVALİ BİLETLERİ 7 MAYIS CUMARTESİ GÜNÜ SATIŞA ÇIKIYOR!

18. İstanbul Caz Festivali’nin biletleri 7 Mayıs Cumartesi günü saat 10.00’da satışa çıkıyor. Festival biletleri;
• BİLETİX satış noktaları,
• BİLETİX çağrı merkezi (0216 556 98 00)
• www.biletix.com ve
• İKSV’den (Nejat Eczacıbaşı Binası, Sadi Konuralp Cad. No: 5 Şişhane) alınabilecek.

18. İstanbul Caz Festivali’nin bilet fiyatları 15 TL ile 350 TL arasında değişiyor. Bilet alımlarına kredi kartı geçerli olacak.

FESTİVALDE KONSERLERİ EN UCUZA DİNLEME ŞANSI
LALE KART SAHİPLERİNİN

Festival boyunca konserleri en ucuza dinleme şansı yine Lale Kart sahiplerinin olacak. Lale üyeleri biletlerini öncelikli olarak %25’e varan özel indirimlerle alabilecek.Lale Kart ve üyelikle ilgili ayrıntılı bilgi için