11.12.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
Seray Şahinler - Cam, insanlık tarihinin en kadim materyallerinden. Varlığı günümüzden beş bin yıl, üretimi ise Mısır ve Yakın Doğu’da yapılan çalışmalarla üç bin beş yüz yıl öncesine kadar dayanıyor. Ele geçirilen ilk buluntular süs için kullanıldığına dair… Antik kültürlerde ise -pek çok müzede de gördüğünüz üzere- bir tür anlaşma ve liyakatın göstergesi olarak mor, turkuaz sarı ve kırmızı renklerle karşımıza çıkıyor.
Cam, Tutankamon’un mezarında bulunan nesnelerden, Türkiye kıyılarında bulunan ve Uluburun Batığı olarak adlandırılan gemideki 175 külçeye, Ortaçağ vitraylarına kadar hemen her yerde ve her kültürde karşımıza çıkıyor. 20. YY’dan itibaren ise endüstriyel kullanımın yörüngesine giriyor. Sonsuz bir materyal yani…
İnsanla benzerliği
Cam Ocağı Vakfı’nın 20’nci yılı ve Birleşmiş Milletler Uluslararası Cam Yılı kapsamında Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleşen “Uyum ve Denge: Cam Işıkla Yaşar” sergisi camın tarihçesine, üretimine ve sanatla ilişkisine daha yakından bakmanızı sağlıyor. AKM Galeri’deki sergi daha girişinde yarattığı atmosferle camın gücünü, tarihsel ve kültürel atıflarını perçinliyor. Sergide Cam Ocağı Vakfı’nın 2 bin 300 parçalık koleksiyonundan seçilen eserler var. Sanatçıların büyük bölümü yabancı. İzleyiciler sergide hem camın yapım aşamalarına hem nesnelerin yarattığı ışığa ve renkli dünyaya tanık oluyor. “Bir nesneyi sanat yapan nedir?” sorusunu yönelten sergi, 20. YY itibarıyla zanaatın bir nesnesi olmaktan çıkıp sanatın öznesi olmaya başlayan ‘cam malzemesine’ alışılmadık bir gözle bakmaya davet ediyor.
“Uyum ve Denge” bir nevi cam sanatı için tanıtıcı bir misyona sahip. Her eserin yapımına dair bilgiler de sunuluyor sanatseverlere; sıcak cam üfleme, alevle şekillendirme, kuma döküm, mine, füzyon gibi yapım tekniklerinden haberdar oluyorsunuz. Eserler 67 ayrı sanatçının yapım tekniğine göre tasniflenmiş. Işık, yansıma ile rengin ön plana çıktığı sergiye cam tekniklerini, uygulama yöntemlerini detaylandıran ve cam üretimine tanık olmayı sağlayan videolar eşlik ediyor. Seçilen eserler, camı bir malzeme olarak kullanmaktan çıkararak sanatsal üretime dönüştürüyor. Camlardan yansıyan ışık huzmeleri ise algı yanılsamalarıyla izleyiciyi çağlar ve medeniyetler arasında yolculuğa davet ediyor. İslami motifler, doğadan izler, geometrik formlar, uzuvlar camlara ‘yansıyanlar’ arasında.
Küratör Seda Yavuz, “Cam malzemeyi benzersiz kılan insanla taşıdığı benzerlik. Yaşamda en çok ihtiyaç duyduğumuz ışık cama hayat veriyor, bizlere de verdiği gibi” diyor. “Uyum ve Denge” sergisi, hayata dair en güçlü uyumun doğada olduğunu hatırlatıyor. Sergiyi 25 Aralık’a kadar ücretsiz ziyaret edebilirsiniz. AKM Kütüphane’de ise 23 Aralık Cuma günü saat 17’de Prof. Dr. Mustafa Ağatekin’in katılımıyla “Dünyada ve Türkiye’de Camın Sanat Alanı İçindeki Gelişimi” başlıklı bir de söyleşi gerçekleşecek.
Avrupa’nın en büyük cam sanat merkezi
Cam Ocağı Vakfı 2002 yılında Avrupa’nın en büyük cam sanat merkezi olarak kurulmuş. Zengin bir çağdaş cam koleksiyonuna sahip olan vakfın koleksiyonu 20 yılda atölyelere gelen dünyaca ünlü 160’tan fazla cam ustasının ürettiği eserlerden oluşuyor. Çocukları da cam sanatıyla buluşturmayı hedefleyen Cam Ocağı Vakfı, yılda 30 bin öğrenci için cam gösterileri, atölyeler ve gösteriler düzenliyor.