28.09.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
Seyhan Akıncı - Akaretler Sıraevler’de tatlı bir telaş... Bu yıl altıncı edisyonuyla sanatserverlerle buluşan Base sergisi öncesi son hazırlıklar. Base tam altı yıldır yeni mezun sanatçılarla sanat alanında faaliyet gösteren farklı aktörler, uzmanlar ve kurumlar arasındaki ilişkileri güçlendirmek, iletişim, diyaloğu ile ortak çalışma pratiğini teşvik ederek özgün bireysellikle toplumsal karşılaşma için ortak bir alan yaratıyor. 27 üniversiteden yeni mezun 73 sanatçı adayının farklı formlarda ve disiplinlerde 83 eserinin sanatseverlerle buluştuğu sergi 2 Ekim’e kadar görülebilecek. Sergi T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle, Bilgili Sanat iş birliği ve Akaretler Sıraevler ev sahipliğinde, Jumbo ana sponsorluğunda, Kale Tasarım ve Sanat Merkezi (KTSM), TEB Özel Bankacılık eş sponsorluğu ve Trendyol Sanat’ın katkılarıyla gerçekleşiyor. Biz de sergiyi küratörü Derya Yücel ve Base kurucularından Ali Kerem Bilge konuştuk.
Kültür politikaları yaratıcı insanlara yeterince alan ve kaynak yaratmıyor. Base bu açıdan önemli rol üstleniyor...
Ali Kerem Bilge: Tutunması çok zor bir alan sanat. 2017’den beri hikâyelerini izlediğimiz sanatçıları bu noktalarda görmek çok mutluluk verici. Base’e gelip sanatçılarla tanışıp, birlikte çalışmaya başlayan pek çok sanat profesyoneli var. Bu yaz tanıştığım biri Base’de tanıştığı bir sanatçıyla bir tekstil projesinde çalıştığını söyledi. Base’e eserleriyle katılan gençlerin aileleriyle tanışıyoruz. Güzel Sanatlar Lisesi’nden beri çocuklarını desteklemiş aileler burada üretimlerin paylaşıldığını izlerken aslında bir sonucu görmüş oluyorlar. Sanat bir ifade yöntemi. Aileler bu ifadeyi materyalize bir şekilde gördüklerinde ikna oluyorlar. Bu en başından beri hayalimizdi. Mezuniyet sergilerinden haberimiz olmuyordu ama bir sanatçı için ifadeyi paylaşmak önemli. Base çağdaş sanat alanında bir arşiv niteliği taşıyor.
Altı yıldır sanatta yeninin nabzını tutuyorsunuz. Bir küratör olarak bu tanıklık neler düşündürtüyor?
Derya Yücel: Base bize bir sahne sunuyor. Bu sahne günümüz sanatında ele alınan kavramlar, meseleler, konularla ilgili içerikler anlamında bize ışık tutuyor. Aynı zamanda günümüz estetik dilini ve parametrelerini gösteriyor. Küresel anlamda ülkemizdeki üretimi dünya ile karşılaştırmak ve yerel ile lokal sanat ortamındaki genç nesli anlamak için sahne işlevi görüyor.
Bu sahneye baktığımızda 2022 mezunlarının eserlerinin olduğu sergide neler dikkat çekiyor?
Derya Y.: Pandeminin, savaşların, ekonomik krizlerin hem düşünsel hem içerik anlamında yansımalarını görüyoruz. Pandemi etkisiyle form olarak boyut çeşitliliğinde farklılık var. Base’in ilk yıllarındaki üç boyutlu, hacimli, mekânla ilişki kuran işleri son iki yıldır fazla göremiyoruz. Bunu pandemiye bağlıyorum. Tüm üniversiteler gibi Güzel Sanatlar da eğitime ara verince çalışabilecekleri alanlar daraldı. Base bizi Türkiye’deki sanat eğitiminin niteliğiyle ilgili ipuçları bulabileceğimiz dev bir sahneye davet ediyor.
“10 arkadaşımızı Soho House’a üye yaptık”
Global anlamda da Base’de eserleri sanatseverlerle buluşan sanatçılar için attığınız adımlar var...
Ali Kerem Bilge: Soho House ile iş birliği gerçekleştirdik. Dünyada 100’e yakın Soho House var ve bunların hepsine Base’e farklı senelerde katılmış 10 arkadaşımızı ücretsiz üye yaptık. Mekâna istedikleri zaman gidebilecekler. Buradaki amaç gittikleri şehirlerde sanat çalışmalarını paylaşabilecekleri etkili kişilerle tanışmalarını sağlamak.
“Gençlerin mesajlarını belirginleştiriyoruz”
Bu yılın temasını “İz ve İletişim” olarak belirlediniz...
Derya Yücel: “İz ve İletişim” çünkü sanat üretimi dediğimiz şey; sanatçı adaylarının dünyaya, yaşadığımız çevreye öznel ifade biçimleriyle bir mesaj gibi düşünüyorum. Ve bu geleceğe dair bir iz bırakmak üzerine bir mesaj. Base’in de genç sanatçıların dünyaya bırakmak istedikleri mesajları belirginleştirme sorumluluğu var.