'Bu da sanıkmış!’
03.11.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:
Milliyet Kitap Eki’nin 25. İstanbul Kitap Fuarı için hazırladığı sergi dikkat çekti. Ziyaretçiler, bir dönem yasaklı olan kitapları okuyarak 'suça ortak’ oluyor
“Engelli Edebiyat ve Suç Ortakları”... Milliyet Kitap Eki’nin 25. İstanbul Kitap Fuarı için hazırladığı serginin adı. Edebiyat koşusunda ayağı tökezlemiş kitaplar sergileniyor, bunun için “engelli edebiyat”. Peki suç ortakları kim? “Yayıncılar olsa gerek” diyor bir hanım ve Aziz Sarıyer’in tasarladığı demir konstrüksiyona dizilmiş kitapları incelemeye başlıyor. “Aaa bu da mı yargılanmış? Hayret” mırıltıları yükseliyor bir yandan.
O sırada stant görevlisi yaklaşıyor: “Kitabınızı seçtiyseniz, okuma kabinine buyurun.” Bir bölüm okuyup 'suça’ ortak olmaya... Perdenin arkasına geçip elinizdeki kitapla baş başa kaldığınız bir yer kabin. Ama o anda stanttakiler plazma televizyondan sizi izliyor. Kimi kısacık bir cümle okuyup çıkıyor, kimi uzun uzun kalıyor... Hatta Figen Alkaç Kaygalak, kızı Lorin’le (5) beraber girip iştirak ediyor 'suça’.
'Komiserliğini’ Ayşegül Sönmez’in üstlendiği sergi için 'suçluları’ Adalet Ağaoğlu, Enis Batur, Sevim Belli, Gülçin Çaylıgil, Şakir Eczacıbaşı, Doğan Hızlan, Fikret İlkiz, Orhan Koçak, Ahmet Oktay ve Müge Gürsoy Sökmen’den oluşan bir kurul seçmiş. 25 yılın yargılanmış Türk edebiyatı örnekleri bunlar.
Kimler yok ki 'suç ortakları’ arasında... Stantta kitaplarını da imzalayan Elif Şafak var örneğin, Seyfi Öngider’in “İki Şehrin Hikâyesi”ni okuyor... Ya da ablası Duygu Asena’nın “Kadının Adı Yok” kitabını okuyan İnci Asena. Asena’ya duyulan özlemden olsa gerek, “Kadının Adı Yok” en çok okunan kitaplardan... Gazeteci dostu Oral Çalışlar da bu kitapla ortak oluyor “suça”, Milliyet Ekler Yayın Yönetmeni Deniz Alphan da.
Erdal Öz’ün eşi Samiye Öz var sonra. Yazarı Pınar Kür ile yayıncısı Erdal Öz’e mahkeme koridorlarını ezberleten “Asılacak Kadın”ı okuyor yumuşacık sesiyle. Gözler nemleniyor, “Öz’süz Kitap Fuarı olur mu?”
En çok seçilen kitaplardan bir diğeri, Müjdat Gezen’in yazıp Savaş Dinçel’in resimlediği “Çizgilerle Nâzım Hikmet”. Doğan Gazetecilik
A. Ş. İcra Kurulu Başkanı Hanzade Doğan’ın tercihi de bu kitap. Metin Üstündağ’ın “Pazar Sevişgenleri” kabinden kahkahalar yükselmesine neden oluyor. En çok hakkını vererek okuyan da Milliyet Yayın Danışmanı Nurcan Akad. Radikal Ek Yayınlar Yönetmeni Tuğrul Eryılmaz her zamanki adalet duygusuyla “Okunmamış bir kitap var mı?” diye soruyor ve Ahmet Kulaksız’ın “Zehra ile Canan”ını alıp giriyor kabine.
Okuma kabinine herkes bu kadar hevesle yaklaşmıyor tabii. “Oturarak destek oluyoruz, suç işlemek istemiyoruz” diyenlere ortada bir suç olmadığını anlatmak mümkün olmuyor...
Neyse ki gençler var. Kitap okumaktan başlarına bir şey geleceğine dair bir endişeleri 'henüz’ yok. Zeynep Neslihan Köylü cıvıl cıvıl, “Böyle sunulunca, insan daha da merak ediyor, okumak istiyor” diyor. Arkadaşı Alican Demirağ sergiyi “komik” buluyor. “Suç ortaklığı yapmış oldun” diyoruz, kıkırdıyor: “Olsun, gayet güzeldi.”
“Geçen serüveni bilmek her zaman önemlidir” diyor edebiyat öğretmeni Oya Adalı: “Belki buna bir tür kendiyle yüzleşme de diyebiliriz. Milliyet gibi geniş kitlelere ulaşan bir gazetenin böyle bir yüzleşmeyi gerekli görmesi çok önemli. İsteyenlerin bu kitaplardan parçalar okumaları da öyle. Bu yalnızca ben bu suça katılıyorum gibi bir anlam taşımıyor bence, bu yüzleşmeye katılıyorum demek bu.”
Serginin bitiş tarihi: 5 Kasım 2006
'Suç’u izledi
Serginin seçici kurulunda da bulunan Adalet Ağaoğlu’nun 'suçlu’ kitabı, 1976’da yayımlanıp 1980’de göze batan “Fikrimin İnce Gülü”. Standa, kitabı Yapı Kredi Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Raşit Çavaş tarafından okunurken geliyor Ağaoğlu. Sonra sohbet ediyoruz:“Milliyet Kitap’ın bu girişimi TÜYAP’taki aktivitelerin en anlamlılarından biri oldu. Yeni kuşaklar böyle olayların olduğunu öğrenip üstüne düşecek. Milliyet Kitap, hem bilgi odağı oldu, unutulmaması gereken bir olaya parmak bastı hem de düşünce üretimine katkıda bulundu. Ben de başka biri için suça iştirak edeceğim.Tarihsel görevimizi yerine getiriyoruz.”
Milliyet Kitap Eki yazarı Tahsin Yücel de dostu Mehmed Kemal’i anmak için “Sürgün Alayı”nı seçerken, “Uzun süre ülkemizde insanlar güzel düşüncelerinden dolayı yargılandılar” diyor.
