29.11.2024 - 07:02 | Son Güncellenme:
Müjde Işıl - Robert Zemeckis, sinemasında iki unsuru çok sever, iyi kullanır: Zamanın, zaman içinde insanların değişimini anlatmak ve gelişen teknolojiyi deneyimlemek, seyirciye deneyimletmek. Tek Oscar’ını kazandığı “Forrest Gump”ın Tom Hanks ve Robin Wright’lı kadrosunu yıllar sonra bir araya getirdiği “Here/Burada”da da teknolojiyi ve gizli başrol oyuncusu olan zamanı harmanlıyor.
“Burada” bir odanın, bir ailenin ve ABD’nin tarihini anlatıyor. Kadrosu dışında “Forrest Gump” ile başlıca benzerliği bu. Dinozorlar çağından bugüne zamanda yolculuk yaptırıyor Zemeckis. Toprağın ilk yerleşimcilerini, sonrasında kurulan evi ve orada yaşananları izliyoruz. Kamera tek açıdan ve mekândan görüyor her şeyi. Yani teatral bir yapı. Richard McGuire’ın 2014 tarihli grafik romanından Eric Roth’un (“Forrest Gump”ı da uyarlayan oydu) uyarladığı filmde evin önceki sahipleri ile merkezdeki ailenin yaşamındaki ileri ve geri gidişler senaryoyu karmaşıklaştırırken dinamizm de sağlıyor. Ama teatralliği asıl kıran, kullanılan teknik ve yapay zekâ teknolojisi. Katmanlı hikâyeleri çerçeveli sahnelerle anlaması, zaman akışını çerçevelere bölmesi ve kahramanlarını yapay zekâ ile gençleştirmesi Zemeckis’e göre iddialı bir tercih. Hanks ve Wright’ın genç oyuncular tarafından canlandırılmadan ya da ağır makyaja maruz kalmadan 20’lerinden 80’lerine kadar görünmeleri, sinemanın geleceği açısından ilginç bir deneyim. Teknik ve teknolojik açıdan perdede izlenmesi gereken bir yapım “Burada”. Ama aynı şeyi senaryo ve karakterler açısından söylemek zor. Çok karakterli yapısı odak sorunu yaşatırken merkeze aldığı ailenin fertleri için de derinlikten söz edemeyiz. Zamanın çabuk akıp gittiğini, hayatın döngüsünü, 21. YY’da siyahların hâlâ ayrımcılık gördüğünü basit karakterlerle bu kadar sığ anlatmak için bunca teknik şatafata gerek var mıydı?
Okyanus kimseyi ayırmasın
2017’de Oscar’a aday olan Disney animasyonunun devam filmi. “Moana 2”de başkahramanımız, tüm okyanus insanlarını birleştirmek için yelken açıyor bu kez. İlk filme göre daha fazla karakter ve evrensel mesaja (birlik berberlik gibi) sahip animasyon, selefinin duygusunu ve heyecanını yakalayamasa da rengârenk atmosferiyle göz kamaştırıyor.