Kültür SanatBir kaplumbağa, bir salyangoz yaşıyorlar kabuklarının içinde

Bir kaplumbağa, bir salyangoz yaşıyorlar kabuklarının içinde

28.11.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:

Bir yanda pandemi boyunca hiç durmayan Reha Özcan diğer yandan benim pandemim biraz daha uzun soluklu diyen Ayşenil Şamlıoğlu. Usta oyuncular bu defa korkunca kabuğuna çekilen, evini sırtında taşıyan hayvanlar misali insanı anlatan “İki Kişilik Hırgür”le karşımızdalar

Bir kaplumbağa, bir salyangoz yaşıyorlar kabuklarının içinde

Seyhan Akıncı - Bir salyangozun ve kaplumbağanın aynı şey olabileceğini düşündünüz mü hiç? Elbette değiller ama neden olmasınlar. Neticede ikisinin de kabuğu var. O halde bizler de pekâlâ birer salyongozuz. İnsan da o kabuğu örmüyor  mu itinayla tepesine. Eugène Ionesco’nun zamansız metinlerinden “İki Kişilik Hırgür”, Işıl Kasapoğlu rejisiyle sahneye taşındı. Salyangozumuz ve kaplumbağamız ise Ayşenil Şamlıoğlu ile Reha Özcan. Kabuklarını kırmış ve daha fazla insan kabuğunun dışına çıksın diye sahnede olan iki usta oyuncuyla bu metnin gücelliğini, ne içinde ne de dışında olduğumuz ilişkileri ve elbette yeniden sahnede, turnede olmayı konuştuk. 

Haberin Devamı

Yeniden sahnede ve turnede olmak nasıl hissettiriyor?

Ayşenil Şamlıoğlu: Çok uzun bir aradan sonra sahneye çıkıyorum. Bendeki pandemi bir hayli uzundu. Salonda; bunlar olmamış, üzerine bir sünger çekmişiz gibi yan yana gelmek gerçekten büyük keyifti.

Reha Özcan: Sanırım hiç durmadım pandemi boyunca. Bilmediğimiz bir süreç yaşıyoruz. Bir tarafından da hayatı devam ettirmek zorundayız. Hayatımızı devam ettirmek için yaşama sevincimizi pekiştirmek gerekiyor. Yaşama sevincini pekiştiren en önemli şeylerden biri de sanat. Kitabidir ya hani “Tiyatro yaşayan bir sanattır, hiçbir zaman durmaz”. Bu süreçte buna tanıklık ettim.

Ayşenil Hanım “Benim pandemim biraz daha uzun soluklu” dediniz. Bu uzun soluklu pandemiye son vermeye nasıl karar verdiniz?

Haberin Devamı

Ayşenil Şamlıoğlu: Reha ile şahsi dostluğumuzun dışında birbirimizi teatral anlamda da iyi tanıyan iki sanatçıyız. Dolayısıyla Reha partner, teklif Işıl Kasapoğlu’ndan geldiğinde ve Ionesco da özel olarak sevdiğim yazarlardan olunca bu uzun pandemiyi ortadan kaldırmakta beis görmedim. Ayrıca pandemi şartları öyle bir şeye sürüklüyor ki sizi kabuğunuzdan çıkmanız gerektiğini düşünüyorsunuz. Ki oynadığımız oyun da kendi kabuğunun içine çekilen bir kaplumbağa ve salyangozun öyküsü aslında. Dolayısıyla ben de kabuğumu kırmamın zamanının geldiğini düşündüm.

Oyun hem iki kişi arasındaki meselesi açısından hem de dünya hâli açısından çok güncel. Neden sağlıksız bir ilişkinin içerisinde debelenip dururuz?

Ayşenil Ş: Benim de başıma gelmedi değil... Herkes bu tür kayalara bir kez toslar. Son zamanlarda çok örneği veriliyor ya kurbağanın... Sıcak suya atsan zıplayacak ama soğuk suda yavaş yavaş ısıtınca haşlanıncaya kadar aşağıda güzel güzel oturuyor. Galiba biraz Stockholm sendromuna kapılmış kurbağaya dönüyoruz bazı ilişkilerde.

Reha Ö.: Çok entelektüel laflar ediyor bizim karakterler, bir taraftan da “Bak ben hâlâ yaşıyorum” dedirten saçma tartışmaların içindeler. Hayatımız gibi. Benim hayatımda da böyle şeyler oldu. Hepimizin olduğu gibi.

“Müşfik Kenter’in karşısında Orhan Veli şiirlerini içime içime okudum”

Haberin Devamı

“Bir Garip Orhan Veli” ile de izliyoruz sizi...

Reha Özcan:  11 yaşımda tanıştım Orhan Veli’yle ve 17 yaşıma kadar şiirleri başucumdaydı. Konservatuvara girmeden önce 80’de Müşfik Hoca oynuyordu. Konservatuvar sınavına ana parçalarımın dışında üç Orhan Veli şiiriyle katıldım Ve Müşfik Kenter de jürideydi. Müşfik Kenter jürideyken ben Orhan Veli şiirlerini içime içime okudum. Murathan Mungan’ın “Yalnız Bir Opera” şiirini yapmak istedim. “Madem ki şiir yapmak istiyorsun, neden Orhan Veli yapmıyorsun” dedi. Yolculuk o gece başladı.

“Kadınların yönetime girdiği her alan ışıldıyor”

İstanbul Şehir Tiyatroları’nda bir görev değişikliği yaşandı. Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül İşsever oldu. Bu görevi yapmış çok az kadından biri olarak ne söylemek istersiniz?

Ayşenil Şamlıoğlu: Ayşegül İşsever, bu köklü tiyatronun değerli oyuncularından biri. Her şeyden önce yürek dolusu başarı diliyorum. Biz kadınların devreye girdiği, yönetime girdiği her alan bence daha fazla ışıldıyor. Ben yönetmen olarak topluma söylemek istediğim cümleleri içeren, o cümleyi ifade eden oyunları seçip, yönetmişimdir. Kadınların yönetimde daha çok söz sahibi olduğu ülkelerde görüldüğü gibi sistem daha verimli çalışıyor. Ayşegül İşsever’in bu kapsayıcılıkla yıllardır emek verdiği kurumunu başarılı sezonlara taşımasını diliyorum.

Yazarlar