Kültür SanatBelmondo: Fransa’nın büyük kaybı

Belmondo: Fransa’nın büyük kaybı

08.09.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:

Jean-Paul Belmondo’yu dünyaya tanıtan 1960’ta gösterime giren, “Yeni Dalga” akımının başyapıtı “Serseri Aşıklar”dı. Klasik yakışıklı olmayan, son derece sempatik, zaman zaman karikatüre kaçan yüzü ve özgün oyunu, Belmondo’yu her tür filme hazırlıyordu...

Belmondo: Fransa’nın büyük kaybı

Atilla Dorsay - Öyle sanatçılar vardır ki, ülkeleriyle ve onun kültürüyle ayrılmaz biçimde birleşirler. İtalyan kökenli olsa da adı hep Fransız olan her şeyle anılan Jean-Paul Belmondo da öyleydi.

Haberin Devamı

Sanatçı tiyatro eğitimi aldı ve 1956’dan itibaren kameraların önüne geçti. Onu dünyaya tanıtan 1960 yılında gösterime giren “A Bout de Souffle / Serseri Aşıklar” adlı film oldu. Yönetmeni Jean-Luc Godard’ın Paris dekorunda bir sokak serserisiyle Amerikalı delişmen bir genç kızın (Jean Seberg oynuyordu) aşkını gösteren filmi, klasik konusuna karşın öylesine özgür biçimde anlatılmış, öylesine zeki diyaloglara sahip ve öylesine biçimci bir filmdi ki, ardından gelen François Truffaut, Louis Malle gibi yönetmenlerle birlikte ünlü Fransız Nouvelle Vague (Yeni Dalga) akımının başyapıtı sayıldı. Ve hiç unutulmadı. Bunu izleyen başka Godard filmleriyle birlikte, “Kadın Kadındır”, “Çılgın Pierrot”, vs.

Haberin Devamı

Belmondo: Fransa’nın büyük kaybı

Ama o klasik yakışıklı olmayan, son derece sempatik, zaman zaman karikatüre kaçan yüzü ve özgün oyunu, onu her tür filme hazırlıyordu. Böylece art arda hemen tüm Fransız yönetmenleri onu istediler, onunla çalıştılar. Henri Verneuil, Jean Becker, Rene Clement, Georges Lautner, Louis Malle, Claude Lelouch, Agnes Varda, Bertrand Blier....

Ancak kimi filmleri aradan sivrilir. Örneğin İtalyan Yeni Gerçekçilik akımının ustası Vittorio de Sica’nın filmi “Ciocara / Kızım ve Ben” onu efsane oyuncu Sophia Loren’le bir araya getirdi. Ve Loren bir Oscar aldı. Ayrıca Philippe de Broca’nın renkli tarihsel fantezisi “Cartouche”, Truffaut’nun “La Sirene du Mississipi”, Alain Resnais’nin “Stavisky”, Robert Hossein’in Cyrano de Bergerac uyarlaması, Claude Lelouch’un “Sefiller” uyarlaması ona müthiş roller getirdi. Artık yaşlansa ve o biraz komik yüzü saflığını yitirse de o artık unutulmaz rollerin de adamıydı.

Onu anınca çağdaşı Alain Delon’u anmamak olmaz. Ondan iki yaş küçük (1935 doğumlu) Delon, onun tersine Fransız usulü yakışıklılığın bir simgesiydi. Ve o da yetenekliydi, çok iyi yönetmenlerle iyi filmler yaptı. Talih onları sadece bir kez bir araya getirdi: İki filmlik “Borsalino” serisinde.... Ve bu Fransız tarzı kara filmler de çok sevildi.

Ama yaş ilerleyince sağlık sorunları başladı. Ve Belmondo 2010’daki bir filmden sonra sinemayı bıraktı. Sanırım hep hatırlanacak. Ve bakalım, cenazesine kimler kimler katılacak...

Belmondo: Fransa’nın büyük kaybı