11.10.2013 - 17:15 | Son Güncellenme:
Genç fotoğraf sanatçısı Deniz Akgündüz, sergisinde bir hikayenin peşinden giderek oluşturduğu fotoğraflarının yanı sıra video-arta da yer veriyor.
Aslında bir fotoğraf terimi olan Halo (hayalet çemberler) görüntü üzerindeki ya da çevresindeki ışık kaynaklarının ya da kuvvetli yansımaların doğrudan objektife girmeleri durumunda, görüntü üzerinde oluşmasına neden oldukları ışık halkaları anlamına geliyor. Bu halkalar küçüklerse görüntünün seçilirliğini etkilemiyorlar ve hatta bazı karelerde kendine has bir üslup oluşmasını sağlıyorlar. Ancak hayalet çemberler belirli bir büyüklüğü geçtikten sonra fotoğrafta seçilirlik kaybına neden oluyorlar. Geçmişte tıpkı halo gibidir. Varlığını hissettiğimizde, yaşarken geçmişin izlerini farkettiğimizde bundan zevk alırız. Ancak geçmiş, yaşadığımız anı kaplamaya başladığında şimdi ki zamanda deformasyonlar oluşur. İşte HALO sergisinin teknik olarak dayandığı temeli bu oluşturuyor.
Fotoğraf sanatçısı Deniz Akgündüz, dansçı koreograf Ziya Azazi ile doğup büyüdüğü topraklar olan Antakya’da, şimdi ki zihni ve yerleşen kimliği ile çocukluğunun karelerine yeniden yerleşmesi üzerine yapılmış bir yolculuğun hikayesi HALO.
Sergi, geçmiş, aile, doğulan topraklar ve bağların şimdi ki ‘’BEN’’ üzerinde ki etkilerine göndermeler yapan kareler üzerinde yoğunlaşan çalışmaları içeriyor. Halo geçmişten şimdi ki ‘’BEN’’e, var olan süreci 3 ayrı bölümde ele alarak, yerleşen, gören ve yansıyan olarak bizlere sunuyor. Geçmiş yolculuğumuzda, bizi var eden kareleri dönüp yeniden yaşamak istediğimizde, geçmişte ki deneyimlerimizle yaşadığımız duygular, değişim ve dönüşümle birlikte yerini bambaşka duygulara bırakarak sadece o karelere yerleşebilmeyi içerir ve yerleşen olarak yerini alır. Bu bölümde, Azazi’nin çocukluğunun geçtiği mekanlarda yepyeni ruh halleri ile o karelere yerleşmesini seyrediyoruz. Gören bölümünde, Azazi’yi var eden değerlerin ve yerleşebildiği ölçüde karelerin sınırlarında, dışardan bir göz ile bütünü oluşturmaya ve kurgulamaya dair çalışmalar yer alıyor. ‘’BEN’’ in kişi için stabil oluşunu, ancak gören için yansıyanın her daim değişken olabileceğini vurgulayan ‘Yansıyan’ bölümünde, ziyaretçilerin de kendi yansımalarına dair düşüncelerini hareketlendirebilecek bir video enstalasyon yer alıyor.
Sergi, 10 – 30 Ekim tarihleri arasında Art ON istanbul’da izlenebilir.