Kültür SanatArap müziğinin son efsanesi: Sabah Fahri

Arap müziğinin son efsanesi: Sabah Fahri

19.12.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:

Biz onu “Ada Sahillerinde Bekliyorum” şarkısıyla tanıyoruz. “Cennetten gelen bir ses gibi” diye tarif edilen Sabah Fahri’den geriye dilleri, sınırları, yüzyılları aşan müzikleri kaldı. Sabah Fahri'yi bir kez dinleseniz, sözlerini anlamasanız da o melodileri unutamazsınız

Arap müziğinin son efsanesi: Sabah Fahri

Fatma Gülçin Kabasakallı - Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu bölgesinde kime sorsanız tanır Sabah Fahri’yi... 90’lı yıllara kadar, yaz akşamları evlerin damlarından, bahçelerde kurulan sofralardan Arapça tok bir ses gelse, bu, sınırın biraz ötesindeki Suriye radyo kanallarında yükselen Sabah Fahri’nin sesiydi. Sesi o kadar ayırt edici, o kadar güçlü ve o kadar etkileyiciydi ki, bir süre sonra o şarkılara eşlik eden sesler yankılanırdı sokaklarda.

Haberin Devamı

Pek çok nesil yetişti o radyoların başında Fahri’nin sesiyle. Onu bir kere dinleyince, sözlerini anlamasanız da bir daha o melodileri bırakmak, size hissettirdiği duyguları unutmak imkansız olur. Son nefesine kadar müziğe ve sanata katkı sunma gayretinden hiç vazgeçmeyen Arap müziğinin efsane sesi, 2 Kasım 2021’de, 88 yaşındayken Suriye’nin başkenti Şam’da hayatını kaybetti.

Efsanelerin arasında

Mısırlı Ümmü Gülsüm, Muhammed Abdül Vahab’ın ardından Arap dünyasının efsaneleri arasına girmiş dev bir ses, büyük bir tenordu. Klasik Arap müziğinin aşkla, coşkuyla, şiirle, maneviyatla “vecde gelerek”, doğaçlama söylenme şekli olarak tanımlanabilecek Tarab tarzında ustalaşan Fahri, bu yüzdendir ki, dinleyicilerini büyüleyerek onlarla kopmaz bir bağ kurabildi. Klasik Arap müziğinin melodilerini icra ediş şekliyle de farklılık yarattı. Güçlü ve baş döndürücü sesinin yanı sıra adeta makamlarla oynayarak dinleyicilerini en duygusal noktadan yakalar, isterse o duyguyu bir isyana dönüştürürdü. Programlarında izleyiciler sık sık alkışlar, ıslıklar ve “Allah-ü Ekber”, “Ya Leil”, “Aman” sesleriyle eşlik ederdi kendisine.

Haberin Devamı

Dini müzikle başladı

1933'de Suriye’nin Halep şehrinde Sabah Abu Qaws adıyla doğdu sanatçı. Sufi, dindar bir ailenin çocuğuydu. 6 yaşında Kuran’ı hatmettikten sonra ezan okumaya başladı. Çok küçük yaşlarından itibaren fark edilen ayırt edici, güzel sesi, müziği adeta kaderine yazıyordu.
O dönemlerde din ve müzik birbirinden ayrı değildi. Fahri, babasının Sufi olmasından dolayı, çok eski dönemlere ait dini şiirlerin, dini kasidelerin ritmik melodilerle söylendiği Şam’ın ünlü müzik tarzı olan "Qudud" ve "Tarab" ustalarıyla büyüdü, onları örnek aldı. İlk eğitimini dini bir okulda aldı, ilk defa 8 yaşında ilahi söyleyerek geniş bir topluluk önüne çıktı. O dönemdeki pek çok müzisyen gibi, o da dini etkinliklerde Kuran okuyarak, ilahiler söyleyerek yoluna devam etti. Bir dönem müezzinlik de yaptı. Çok erken yaşta Halep Müzik Akademisi’nde eğitim alan Fahri, 15 yaşında Şam Arap Akademisi konservatuvarını bitirdi.

Haberin Devamı

13 yaşında sarayda

1946'da Suriye’de Fransız mandasının sona ermesinin ardından Şam’a taşındı. Kahire veya İtalya’ya gitmek isterken, aynı zamanda müzisyen olan siyasetçi Fahri Barudi ile tanışması hayatının dönüm noktası oldu, ülkesinde kalmaya karar verdi. Barudi, ünlü tenorun ilk büyük konserini de organize eden kişiydi. Henüz 13 yaşındayken Başkanlık Sarayı’nda söylemiş ve dönemin başbakanı Şükrü el - Kuvvetli’yi etkilemeyi başarmıştı Fahri. Suriye’nin artık ünlü sesi, mentoru Fahri Barudi’ye saygısını göstermek için adını Sabah Fahri olarak değiştirerek müzik hayatına devam etti ve tüm dünyada tanındı. 

Sanatı öncelikliydi

Siyasi çevrelerle yakın ilişkide olsa da, sanatı siyasetin önündeydi. Esad ailesine yakındı, fakat Suriye’deki iç savaşın ardından, pek çok Suriyeli müzisyenin aksine, halkının acılarını deşecek, Esad lehine bir açıklaması olmadı. Ama Esad’a karşı da bir duruş sergilemedi.

Sözleri, melodileri, coğrafyası Türkiye’ye bu kadar yakın olmasına rağmen ülkemizde hiç konser vermedi Fahri. Arapça şarkı söylerdi ama şarkılarını her dilde hissettirebilme mucizesini yaratırdı. Huzur içinde yat Sabah Fahri! Büyük babam İbrahim’in güzel sesiyle sana orada da eşlik edeceğinden şüphe duymuyorum.

Haberin Devamı

İnancı ve müziği birbirinden ayırmadı

Muhafazakâr bir ailede dini eğitim alarak büyüse de söylediği şarkılarda kadından bahseden, beşeri aşkı öven şarkılar yapmaktan çekinmedi. “Ya Mal al-Şam” şarkısıyla topraklarına güzelleme yapan Fahri, “Ada Sahillerinde Bekliyorum” olarak bildiğimiz “Kadduka Al Mayas” şarkısında, bir kadının güzelliğini ve samimi bir aşkı anlattı. Sözleri 7. yüzyıldan Iraklı bir Sufi şaire ait “Oul Lel Maliha” şarkısında ise güzel bir kadın caminin önünde durarak, abdest alan adamın aklını başından alıyordu. Fahri için müzik, Allah’ın verdiği bir yetenek olduğu gibi, Allah’ın yarattığı bir güzellikti de. Bu yüzden inancı ve müziği birbirinden ayırmadı. Zaman zaman sahnede şarkıların sözlerini değiştirir, aniden ezan okumaya başlar, sonra şarkının aslına dönerdi.

Haberin Devamı

Guinness Rekorlar Kitabı’na girdi

Dünyanın pek çok yerinde konserler veren ve büyük itibar gören Sabah Fahri için Kaliforniya Üniversitesi, onuruna özel bir festival düzenlerken, Venezüella’da durmaksızın 10 saat boyunca şarkı söylediği konseriyle Guinness Rekorlar Kitabı’na girdi. Oysa onun konserlerinin ortalama süresi zaten 6 saati buluyordu. Gençlik zamanlarında ise akşamın ilk karanlığından sabahın ilk ışıklarına kadar süren performanslarıyla biliniyordu.

‘Müzikte yeni bir çağın başlangıcı’

Sabah Fahri’nin yolundan giden oğlu Anas Sabah Fahri, Milliyet gazetesine babasını anlattı: “Sabah Fahri’nin oğlu ve müzikal varisi olmanın yanında öğrencilerinden biriydim. O, sınırları, savaş cephelerini, ideolojileri ve nesilleri aşan evrensel bir dil konuşuyordu. Olağanüstü bir yeteneğe sahipti ve bir bilgeydi. Kadim Arapça şiirlerini modernleştirdi. Yalnızca muhteşem bir icracı değil, birinci sınıf bir bestekârdı da. Arap müziğinde dönüm noktası oldu. Sanata son katkısıysa kendi adıyla Halep’te kurduğu müzik akademisiydi. Klasiklerin yaşaması için genç sanatçıların eğitim almalarını sağladı.”