07.11.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:
NAZAN ÖZCAN
‘Ahmet Kaya da kalır şarkılar da...’
İki yıl geçmiş bile. Ahmet Kaya’nın Fransa’da "erken ölümü"nün üstünden... 16 Kasım ikinci ölüm yıldönümü. Müzisyenler, Ahmet Kaya’yı bu ay çıkacak tribute albüm "Dinle Sevgili Ülkem" ile selamlayacaklar.
NAZAN ÖZCAN
"DİNLE Sevgili Ülkemöde kimler yok ki? Naşide Göktürk "Kod Adı Bahtiyaröla, Haluk Levent "İçimde Ölen Biri Varöla, Banu Kırbağ "Ağlama Bebeğimöle, Sümer Ezgü "Hani Benim Gençliğimöle, Melike Demirağ "Yakamozöla, Yılmaz ve Deniz Erdoğan "Birazdan Kudurur Denizöle, Suavi "Üşümedim Bile"yle, Kardeş Türküler "Mavinin Türküsü"yle, Onur Akın "Lili Marlen Türküsü"yle, Agiri Jiyan "Başım Belada"yla, Kıvırcık Ali "Nerden Bileceksinizöle, Selda Bağcan "Beni Bulöla, Servet Kocakaya "Veda Havası"yla Feridun Düzağaç "Beni Vuröla albümdeler. Hepsinin başını Ahmet Kaya’nın eşi Gülten Kaya çekiyor. "Kasımda bu şarkıları götürüp Ahmet’in başı ucunda bir walkmen’le dinletebileceğiz. Sanki bizi hissedebiliyor, onunla iletişim içindeyim. Bana iyi gelen bir duygu bu," diyor Gülten Kaya ve "Dinle Sevgili Ülkem"i anlatıyor.
Nereden aklınıza geldi "tribute" albüm?
GAM Müzik, Ahmet Kaya ürünlerini halka sunmak amacıyla kurulmuştu. Onu kaybettikten sonra "Hoşçakalın Gözüm" albümünü çıkardık. Kendi adıma onu insanlara sunmak tarihsel bir sorumluluktu. İçine Kürtçe klibi de yerleştirerek, bütün evlere sokmak... Zaten önümüzde net bir süreç vardı. Belirli periyotlarla Ahmet Kaya’dan geriye kalan her şeyi derleyip toplayıp insanlara sunmak... Ahmet Kaya ismi ya da şarkıları üzerinde kanunen bir yasak olmamasına rağmen, fiili bir ambargo uygulanıyor. Şarkılar yok sayılıyor, bu çok incitici bir durumdu. Tribute albüm yaparak, açık ambargoya bir cevap vermek istedik. İkinci yıldönümü de yaklaşıyordu tabii. Ama asıl bizim onu yok sayanlara vermek istediğimiz cevap şu: "Ne kadar yok sayarsanız sayın, Ahmet Kaya da şarkıları da var ve özetle şarkılar kalır". Albümdeki şarkıları tekrar hayatın içine taşımak istedik, çünkü eski şarkılar onlar. Bunu da Ahmet Kaya’nın şarkılarını savunan, benimseyen insanlarla yapalım, onlar taşıyıcı olsun dedik. Burada Ahmet Kaya dostları gibi bir konsept yok.
Şarkıları söyleyecek sanatçıları bir araya nasıl getirdiniz?
Dostları gibi bir şeyden yola çıkmadığımız için o rahatlattı bizi. Başlangıçta Ahmet Kaya müziğine yakın durduğunu ve kalbini bu işe koyabileceğini hissettiğimiz arkadaşlara önerdik. 10 şarkılık bir albüm çıkarmayı düşünüyorduk. Ama sonra duyuldukça, bize talep gelmeye başladı. Taleplerle birleşince ortaya 20 şarkılık bir albüm çıktı.
Şarkılar neye göre seçildi?
Albümün özelliği tamamının Ahmet Kaya bestesi olması. Teknik olarak yeniden düzenlenebilecek, aranje edilebilecek ve de ortalama şarkı sürelerini içeren şarkıları Ahmet Kaya bestesi olmak kaydıyla bir araya topladık, yedi sekiz CD’de. Arkadaşlara CD’leri verdik. Ve herkese de aynı şeyi söyledik: Şarkısını ilk seçen kazanır. İki konuda özgür bıraktık onları. Bir tanesi şarkı seçiminin onlar tarafından yapılması, ikincisi istedikleri aranjörlerle istedikleri şartlarda düzenleme yapmaları. Ahmet Kaya’ya çok yakışan bir yöntem bulduğumuzu sanıyoruz.
Yani ortaya rock, caz, pop Ahmet Kaya şarkıları mı çıktı?
Tamamı çok duyarlı davrandı. Tabii ki üzerinde çok çok oynamadılar. Tarzı rock’a yakın bir arkadaşımız, Ahmet Kaya’da da rock’a yakın olan bir şarkıyı seçti ve doğru bir buluşma yaşadı. Ama bunun tersi de olabildi. Herkes kendi hissettiği Ahmet Kaya’yı ya da Ahmet Kaya şarkısını tercih etti. Şarkılar o kadar zengin ki, o kadar geliştirilebilir ki... Ahmet Kaya’nın bizim hiç kabul etmediğimiz özgün diye tabir edilen bu şarkıları, evet rock da, pop da, caz da olabilirmiş gibi algılansın istiyorum. Müziğin içindeki zenginlik bu işte.
Ahmet Kaya’nın politik duruşu vardı, albümde böyle bir kıstas yok değil mi?
Bu öne çıkartmak istediğim bir şey. Öyle bir duruş beni ilgilendirmiyor. Herkesin kendine ait bir duruşu vardır ve olmak zorunda da değildir. Politik duruşu ne olursa olsun fark etmez. Ahmet Kaya dinleyicilerinde de var bu heterojen durum. Bazen bana yazıyorlar "Abla kızma ama ben bir ülkücüyüm," diye. Eşimin bir tabiri vardı, notalar Adıyaman’da da Afrika’da da aynıdır. Şarkıların evrenselliği, birleştiriciliği önemli, taşıyıcısı ne olursa olsun. Tabii ki hayatın içinde duruşu düzgün olan insanlar gibi asgari bir noktadan yola çıkmıyoruz da değil. Her kesimden sanatçının gelmesi ben de olmak istiyorum demesi çok sevindirici. n
"Dinle Sevgili Ülkem" / Gam Müzik