26.01.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
KÜLTÜR SANAT SERVİSİ
İklim krizine dikkat çeken bilim kurgu türündeki film, distopik bir hikâye anlatıyor; iklim değişliği ve kıtlık nedeniyle yerin altında yaşamaya başlayan koloniden bir aileyi merkeze alıyor. 2121’de koloni sistemini kontrol eden Genç Yönetim’in aldığı “kıtlık kanunları” gereği dünyaya gelecek genç hayat karşılığında, yaşlı hayatın yok edilmesi zorunlu oluyor. Yeraltındaki evlerinde kadın, adam, çocuk ve anneanne olarak yaşayan dört kişilik bir ailenin hayatı, yeni doğacak bebek yüzünden değişiyor.
Serpil Altın filmin çıkış noktasını şöyle anlatıyor: “Doğayı bilinçsizce yok etmeye devam ettiğimiz yaşam şeklimiz düzelmez ise 100 yıl sonra neler olur?” diye sordum kendime. Kuşak araştırmaları yaparken dünya nüfusunun giderek yaşlı nüfusa dönüşmesi ve kalabalıklaşması da hikâyenin omurgası için güzel ve sağlam bir fikri beraberinde getirdi: Anne adayı bir kadın yaşaması için birini seçmek zorunda kalsa, annesinden mi, bebeğinden mi vazgeçebilir? Ülkemizde distopik hikâyelere çok yer verilmiyor. Bu da bu hikâyeye daha bağlanmama sebep oldu.”
Çekimleri Kartal’da gerçekleştirilen filmin oyuncu kadrosunda Selen Öztürk, Çağdaş Onur Öztürk ve Ayşenil Şamlıoğlu yer alıyor.