Kültür Sanat2021’de sanat dünyasını neler bekliyor?

2021’de sanat dünyasını neler bekliyor?

02.01.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:

.

2021’de sanat dünyasını neler bekliyor

Pandemi nedeniyle bu yıl Türkiye ve dünyadaki pek çok sanat kurumu, sınırlı ziyaretçi kabul ederek etkinliklerini gerçekleştirmeye devam ediyor. Salgının son durumuyla ilgili belirsizlikler sürerken sanat kurumlarını 2021’de nelerin beklediği ise merak konusu...

Haberin Devamı

Koronavirüs pandemisi nedeniyle 2020 yılı çoğu insanın sosyal mesafe gerekçesiyle kendini evine kapattığı, okul ve iş yerlerinin evlere taşındığı bir yıl oldu. Sosyal ve sanat etkinlikleri de teker teker iptal edildi. Ancak çoğu sanat kurumu, sanatı insanlara ulaştırmak için yeni bir yol bularak dijitalleşme aracılığıyla evlerin salonlarına konuk oldu.

Pandemi, sanat sektörünü ‘darmadağın’ etse de bu dönemi yine sanata tutunarak geçirdi ve geçirmeye de devam ediyor. Sanat piyasasının bu zorlu döneminin ardından yeni yılda neler yaşanacağını merak ettik ve 2021’de sanat dünyasını neler beklediğini müze ve galeri müdürlerine sorduk.

‘Bocalama dönemiydi’

Borusan Contemporary Müdürü Dr. Kumru Eren:

Haberin Devamı

Sanat dünyası, küresel Kovid-19 salgını nedeniyle yaşadığı şaşkınlık ve paralize olma halini, 2020’nin ikinci çeyreğin sonlarına doğru üzerinden kısmen atabildi. Ciddi bir bocalama döneminin ardından sanat, teknoloji zemininde kendine yeni deneyim alanları açtı. Artık mecburi hale gelen ve hızlandırılmış ve mecburi teknoloji Ar-Ge’sinin, sanat alanında da meyvelerini almaya başlamanın zamanı. Bu bağlamda 2021’in, sanatta içerik kadar sunum tekniklerinin konuşulacağı; biz sanat profesyonellerinin yeni şeyler öğrenip, yeni refleksler edineceği bir yıl olacağını düşünüyorum.

‘Sorumluluk artacak’

Meşher Direktörü Bahattin Öztuncay:

Geçen yılın olağanüstü şartlarının 2021’in ortasından itibaren düzeleceğini göz önünde bulundurursak sanat dünyasının da iyimserlik içinde olmaya ihtiyacı var. Bu zor dönemde, sanata ilgi duyan kurumlar ve bireylerin yanı sıra koleksiyonerler ve sanatçıların karşılıklı desteği büyük önem kazandı. Sergi ziyaretçilerinin ve sanata ilgi duyanların ekran karşısındayken duygusal ve fiziksel anlamda üçüncü boyuta ulaşamıyor olmalarının önüne geçmek, kanımca, maalesef mümkün değil. Pandemi sonrasında da hızlanacak olan dijital dönüşüm sürecinde özellikle kurumların sorumluluğunu daha da artacaktır.

Çağdaş ve Klasik sanat dallarında sürdürülebilir ve sağlam stratejik hedefler belirleyebilecek kadroların varlığı ve gelişimi için, bizler de kurum yöneticileri olarak üzerimize düşeni yapmak zorundayız. Ticari açıdan ise sanat piyasasının bir süre daha daralmaya devam edeceğini düşünmeliyiz. Olumlu yönden bakacak olursak, sanat üretimlerinin geçmişin zor dönemlerinde kalite ve içerik açısından tetiklendiğini hatırlamakta fayda var. 20. yüzyılın en önemli uluslararası sanatçılarının, eserlerini I. ve II. Dünya Savaşları dönemlerinde ortaya çıkarmış olmaları bunun iyi bir örneği.

Haberin Devamı

‘Sıkıntılar yaşadık’

Suna ve İnan Kıraç Vakfı Kültür ve Sanat İşletmesi Genel Müdürü M. Özalp Birol:

2021 yılı riskler barındırıyor. Kovid-19 salgınının dünyada ve ülkemizde sebep olduğu ekonomik krizin 2022 yılı sonuna kadar süreceğini düşünüyorum. ICOM’a bakarsanız, müze sayısında yüzde 12.5’lik düşüş bekleniyor. Diğer yandan aşı başarılı olur ve insan ırkı başını başka belâlara sokmazsa, tıpkı dünya savaşlarından sonra olduğu gibi, salgın sonrasında da hem dünyada hem ülkemizde kültür sanat etkinliklerine olan ilgi ve talepte büyük bir patlama olacaktır.

Haberin Devamı

Mart 2020’den günümüze, gerek kurumlar gerek sanatçılar olarak ciddi sıkıntılar yaşadık ve bir süre daha yaşayacağız. Ancak 2022’den itibaren bu alanda dikkat çekici bir gelişme olacağını düşünüyorum. Bu zor süreci insan gücümüzü ve bütçemizi doğru kullanarak, dayanışma ve iş birliğiyle yeni projeler oluşturarak, fiziki erişim ve dijital çözümlerden oluşan karma programlarla, olabildiğince az yara alarak tamamlamaya çalışacağız. Ayakta kalabilenler müthiş bir deneyim kazanarak ve güçlenerek çıkacaklar bu çetin süreçten.

‘Mayısa kadar sürer’  

Sakıp Sabancı Müzesi Müdürü Dr. Nazan Ölçer:

“Yeni normal” yaşam, bizleri bir süre daha kalabalık ortamdan mahrum bırakmaya devam edecek. Bilim dünyasının öngörüsü yaşadığımız bu sürecin nisan sonu mayıs başına kadar bu şekilde devam edeceği yönünde. Dolayısıyla binlerce kişiye ulaşmamızı sağlayan dijital yolların da bir süre daha devam edeceğini söyleyebiliriz. Bu durum, müzelere şimdiye kadar ulaşamadığı kesimleri de sanatın içine çekme şansı veriyor.

Haberin Devamı

Ancak unutmamak gerekir ki müzeler içindeki sanat eserleriyle ve ziyaretçileriyle birlikte yaşayan yerlerdir. Gerçek bir müze ziyareti, dijital ekranlara sığamayacak kadar derindir. Sanal müze turlarının kıymetini bilmekle birlikte bunun gerçek bir müze turu yerini almamasını diliyorum. Yurt dışındaki müzeler gibi biz de en iyi ihtimalle 2021 Mayıs ayından sonra aktif faaliyetlere başlayabileceğiz. Planlamamızı da buna göre yapıyoruz.

‘Yaratıcı olmalıdır’

İstanbul Modern Direktörü Levent Çalıkoğlu:

Müze deneyimi pandemiyle birlikte tüm dünyada yeni bir bakış açısı kazandı. Dijital imkânların sunduğu avantajlarla birlikte müzeler artık fiziki erişimin yanı sıra etkinliklerini çevrimiçi programlarla zenginleştirmek durumunda. 2021’de dijital etkileşimin artık her müzenin gündeminde yer alacağına inanıyorum.

Dijital içeriklerin bulunduğunuz ilin, ülkenin sınırlarını aşan bir hedef kitleye ulaşacağını göz önünde bulundurduğunuz zaman bu mecraya yönelik paylaşımların, etkinliklerin farklı ve yaratıcı olması gerekiyor. Unutulmaması gereken ise her zaman müzede fiziki olarak bulunmanın, sanat yapıtlarıyla etkileşimin, onlarla karşı karşıya kalmanın yeri ayrı olacaktır.

‘Düşük profilli bir dönem’

Bozlu Art Project Direktörü Oğuz Erten:

Dinmek bilmeyen karanlık bir fırtınanın içinden geçtiğimiz 2020’nin üzerimize yüklediği tüm ağır koşullara rağmen bence bugüne kadar sanat dünyası ayakta kalabilmek için büyük bir başarı gösterdi. Her şeye rağmen var olabilmek için her yolun denendiğini düşünüyorum. Bu direnci göstermiş bir alanın 2021 baharı sonrası her şeyin daha iyiye gideceğinin planlandığı dönemleri önemli sergiler, eşsiz sanat yayınları, değerli etkinliklerle geçireceğini düşünüyorum.

2020 yılında pandemi şartları dolayısıyla birikmiş olan enerji hem izleyici hem sanat üreticileri hem de onu sunanlar tarafından eşine az rastlanır bir dönem yaşamamızı sağlayacak gibi gözüküyor. 2020 yılında pandeminin zorlayıcılığı dolayısıyla düşük profilli bir dönem geçirdik ama bu süreçte hızla akıp giden süreç içindeki çalışmalarımıza bakabilme ve bolca düşünmek için zaman bulduk.