15.12.2024 - 07:01 | Son Güncellenme:
Melisa Vardal - Bir plak iğnesinin çatırdaması, bir kaset bandının dönmesi... Bu sesler, hepimizin içinde saklı bir dünyanın kapılarını aralar. Hayal edin, bir zaman makinesi var ve düğmesine bastığınızda bu saklı dünyanın kapısını açıp kendinizi çocukluğunuzun odasında buluyorsunuz; duvarda asılı posterler, yığılmış kasetler... Müze Gazhane’de İBB Kültür AŞ tarafından açılan “Müzik TR100: Cumhuriyet Tarihinin Müzikli Panoraması” sergisi, tam da bu kapıdan içeriye davet ediyor bizi. Gramofondan dijital platformlara uzanan bir müzikal yolculukta unutulmaz melodilerle geçmişe dönüyor, kalbimizde saklı şarkıların hikâyelerini yeniden hatırlıyoruz. Cumhuriyet’in 100. yılına özel müzik yazarları Derya Bengi ve Murat Meriç küratörlüğünde hazırlanan sergi; Müze Gazhane’nin L binasında zaman tüneli formatında ziyaretçilerini bekliyor. Kasedin kalemle sarıldığı ya da walkmanlerin çıkış yaptığı yıllara geri dönerek, ziyaretçileri kimini çocukluğuna kimini de gençliğine doğru nostaljik bir yolculuğa çıkarıyor.
Nostaljik bir yolculuk
Serginin girişinde ilk adımlarımızı, duvarda yazılı olan Zeki Müren’in “Kırık Plak” filminin aynı adlı şarkısında geçen “Bir kırık plak gibi içimde hatıralar” sözleri karşılıyor. Türk müziğinin dönemlerine dair bilgiler verilen sergi, girişte erken dönem kayıt teknolojilerini gramofonları, taş plakları ve ilk elektrikli kayıt cihazlarını ziyaretçilerin karşısına çıkarıyor. Âşık Veysel gibi halk ozanlarının kayıtları, Cemal Reşit Rey gibi bestecilerin “10 Yıl Marşı” ve “Lüküs Hayat” gibi önemli eserleri de bu bölümün devamında öne çıkıyor. Dönemin dergileri, afişleri, plak kapakları ve ilk film müzikleri, 20. YY’ın ilk yarısındaki müzikal atmosferi ziyaretçilere aktarıyor. 1960’lara gelindiğinde ise Tanju Okan, Ajda Pekkan, Sezen Aksu gibi isimlerin yükselişi, rock’n roll etkisi ve Anadolu rock akımının öne çıktığı görülüyor. Barış Manço, Moğollar, Kurtalan Ekspres, Cem Karaca gibi isim ve grupların albüm kapaklarının yanı sıra Fikret Kızılok’un kendi parasıyla aldığı ilk gitarı gibi özel objeler de sergide yer alıyor. Sergi, bu dönemde müzik dergilerinin ve festival kültürünün gelişimine dair ipuçları da sunuyor.
‘100 yıllık yolculuk’
- Murat Meriç / Serginin eş küratörü - Sergiyi hazırlarken müziğin aktarımı konusundaki gelişmeyi gözler önüne sermek istedik. Bunu yaparken dönemin yıldızlarını, akımlarını, modalarını unutmadık elbette. Radyodan plağa, kasetten CD’ye ulaşan değişimi izleyiciye yansıtırken memleket tarihindeki kırılma noktalarını da yanlarına iliştirdik çünkü aslında bu 100 yıllık bir yolculuğun tarihi.
Yeni teknolojilerin etkisi
Sergi, yerden giderek yükselen bir rampa üzerinde ilerleyen ziyaretçileri nostaljik bir ev ortamına konuk ederek, çevirmeli telefon, tüplü televizyon ve eski bir müzik çalar eşliğinde dönemin müziğini deneyimlemelerini sağlıyor. Fonda Nur Yoldaş’ın “Sultan-ı Yegâh”ı çalarken Tülay German, Ruhi Su gibi ‘70’lerin önemli isimlerini, arabesk müziğin yükselişini ve müziğin mizahla aktarıldığı karikatürleri keşfedebiliyorsunuz. Kaset teknolojisinin yaygınlaşması, korsan kasetlerin etkisi, walkman’in müziği taşınabilir hâle getirdiği ve müzik dinleme alışkanlıklarını nasıl değiştirdiği de sergide ele alınıyor. Bulutsuzluk Özlemi, MFÖ gibi grupların kasetleri, müzik dergilerinin kapakları ve ‘80’lerin sonunda pop müzik furyası ile tabii ki Tarkan ve Mirkelam gibi isimler sergideki yerini alıyor. CD çalarlar ve büyük konserlerin afişleri de ‘90’lar ve 2000’lerdeki müzikal çeşitliliği yansıtarak rock, pop, arabesk ve alternatif müzik sahnelerindeki gelişmeler, yeni müzik teknolojilerinin etkisi ve internetin müzik endüstrisindeki dönüştürücü rolü sergide gösteriliyor. Zengin bir arşiv çalışmasıyla müzikseverlere sürükleyici bir deneyim sunan sergi, 31 Ocak’a kadar Müze Gazhane’de ziyaret edilebiliyor.