KonutYeniden Yapılan Binalar Katma Değer Oluşturmalı

Yeniden Yapılan Binalar Katma Değer Oluşturmalı

05.10.2012 - 13:48 | Son Güncellenme:

Doğru su ve ısı yalıtımı yapılmazsa kentsel dönüşüm beklenen sonuçları vermez

Yeniden Yapılan Binalar Katma Değer Oluşturmalı

Kentsel dönüşüm dalga dalga yayılıyor. Türkiye genelinde önümüzdeki 20 yılda 14 milyon konutun elden geçirilmesi planlanıyor. 5 Ekim’de 35 ilde aynı anda kentsel dönüşüm resmen başlayacak. Peki, yıkılan binaların yerine hangi özelliklere sahip binalar yapılacak? BİTÜDER - Bitümlü Su Yalıtımı Üreticileri Derneği ve XPS Isı Yalıtımı Sanayicileri Derneği birlikte yaptıkları açıklamada, yeni yapılacak binaların sadece bugünün değil geleceğin ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikte olması konusunda yetkilileri uyarıyor.

Ülkemiz deprem kuşağında yer almasına rağmen kentleşme sürecinde binaların niteliğine bugüne kadar yeteri kadar dikkat edilmedi. Ruhsatsız yapılaşma ve çarpık kentleşmeye bir de mevcut yaşlı ve niteliksiz bina stoğu eklendiğinde geçmiş dönemlerde deprem başta olmak üzere doğal felaketler nedeniyle birçok vatandaşımızı kaybettik. Oysa sağlıklı bir kentleşmeyle sağlam ve konforlu binalar yapmak mümkün. Kentsel dönüşüm süreci bu noktada ülkemiz açısından yeni bir dönüm noktası olacak. Çağdaş ve sağlıklı binalara kavuşmak için kentsel dönüşümde dikkat edilmesi gereken noktalara ilişkin XPS Isı Yalıtımı Sanayicileri Derneği ve BİTÜDER - Bitümlü Su Yalıtımı Üreticileri Derneği yetkilileri uyardı.

XPS Isı Yalıtımı Sanayicileri Derneği Başkanı Ertuğrul Yörük, “Ülkemizde bulunan 19 milyon konutun yüzde 85’inde ısı yalıtımı yok. Isı yalıtımı olmayan binalar enerji verimliliği açısından son derece fakir ve Avrupa ülkelerinin gerisinde. 2011 yılında yayınlanan yönetmelik gereği yeni yapılan tüm binalarda ısı yalıtımı zorunlu hale geldi. Ancak ülkemizdeki özellikle eski binalarda ısı yalıtımı olmadığı bilinen bir gerçek. Kentsel dönüşümle birlikte olumsuz yaşam koşulları sergileyen bölgelerin yıkılacak olması, yeni yapılacak binaların ısı yalıtımlı olması açısından büyük önem taşıyor. Ancak burada önemli olan nokta, yapılacak ısı yalıtımının niteliği. Standartlara uygun, yeterli kalınlıklarda ısı yalıtım levhaları ile ısı yalıtım uygulamaları yapılmazsa bir süre sonra yeni yapılacak binaların da yetersizliğinden bahsedeceğiz. Avrupa artık “Pasif Ev” kavramını konuşuyor. Pasif Evler, yüzde 95’lere varan oranda düşük enerji tüketimi ile sıfır emisyon salımını sağlıyor. Avrupa ülkelerinde uygulanacak yönetmeliklere göre 2019’dan itibaren tüm yeni yapılacak binaların Pasif Evler’e yani yıllık enerji tüketimi 15 kWh/m2’nin altında olan binalara dönüşmesi hedefleniyor. Bu özellikteki evler ancak çok kalın ısı yalıtım levhaları kullanılarak oluşturulabiliyor. Bu nedenle bizim de kentsel dönüşümle yıkacağımız ve yerine yapacağımız binaları sadece bugünün koşullarına uygun değil enerji darboğazlarının yaşanacağı tahmin edilen gelecek yıllara uygun olarak tasarlamamız lazım. Hem hane halkı hem ülke ekonomisi hem de çevreyi korumak için bu çok önemli. Yani binalarımızı yıktığımıza değecek uygulamalar yapmalıyız ki 5-10 yıl geçtikten sonra ‘keşke şöyle yapsaydık’ demeyelim. Kentsel dönüşümden maksimum faydayı sağlamak için dünyadaki son uygulamaları ülkemize adapte etmek büyük önem taşıyor” şeklinde açıklamalarda bulundu.

Sağlıklı Kentsel Dönüşüm İçin Su Yalıtımı Mutlaka Zorunlu Olmalı

Bitümlü Su Yalıtımı Üreticileri Derneği (BİTÜDER) Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Karahan ise, kentsel dönüşümün Türkiye için bir gereklilik olduğunu belirterek şunları söyledi: “Kentsel Dönüşüm diye bilinen ‘Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun Tasarısı’, 7.2’lik Van Depremi sonrasında gündeme geldi. Ülkemizin depremler yüzünden yaşadığı acı ve kayıplar, bunun nedenlerini sorgulamamızı sağladı. Toplumda depremlerin yol açtığı büyük yıkımların nedeni çok bilinmese de en önemli neden korozyon yani betonarme binaların taşıyıcı sistemleri içindeki demirin çürüyerek taşıyıcılığını kaybetmesi. Bu tespit İstanbul’da 1999 depreminin ardından Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı araştırmayla da raporlandı. Yıkılan binaların yaklaşık yüzde 70’i korozyonun etkisi ile yıkıldı ve can kaybına yol açtı. Korozyonun oluşmasının en büyük sebebi ise binalarda su yalıtımının olmaması. Su yalıtımı olmayan binalar 10 yıl sonra taşıma kapasitelerinin yüzde 66’sını korozyon nedeniyle kaybediyor. Oysa su yalıtımı, binaları suyun zararlı etkilerinden koruyarak dayanıklı olmasını sağlıyor. Bu noktada kentsel dönüşüm projeleri sayesinde yeniden yapılacak bu binalara su yalıtımı yapılması çok önemli. Daha dayanıklı, uzun ömürlü, güvenli, sağlıklı ve konforlu binalar için su yalıtımı yaptırmak gerekiyor.”