KonutMarkalı konutta en değerli bölge hangisi?

Markalı konutta en değerli bölge hangisi?

27.01.2016 - 09:52 | Son Güncellenme:

"2015 İstanbul Markalı Konut Araştırması"na göre bu bölgelerde değer artışı fazla yaşanıyor.

Markalı konutta en değerli bölge hangisi

EVA Gayrimenkul'un gerçekleştirdiği "2015 İstanbul Markalı Konut Araştırması", markalı konutta son üç yılda değeri en fazla artan üç bölgenin Kemerburgaz, Bağdat Caddesi ve Beylikdüzü-Gürpınar olduğunu ortaya koyuyor.
EVA Gayrimenkul Değerleme A.Ş.'nin "2015 İstanbul Markalı Konut Araştırması", şehrin 34 bölgesinde 1242 markalı konut projesinin yer aldığını, kent genelinde markalı konut sayısının 500 bine ulaştığını ortaya koyuyor. İstanbul'un coğrafi bölgeleri ve ulaşım aksları dikkate alınarak kategorizasyon yapılan araştırmada 34 ayrı bölge analizi yer alıyor.
Milliyet
2015'te markalı konut projesinde artış %23
2014 yılında 1007 markalı konut projesinde 430 bin konut olduğunu ifade eden EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, 2015 yılında İstanbul’da markalı konut projesi sayısında bir önceki yıla göre %23, markalı konut sayısında ise %16 artış yaşandığını belirtiyor. Yazıcı, 2013 yılında 855 proje içerisinde 395 bin konut bulunurken, bu sayının 2014 yılında 1007 proje ve 430 bin konuta, 2015 yılında ise 1242 proje ve 500 bine konuta ulaştığını kaydediyor.
Araştırmaya göre 2015 sonu itibariyle markalı konut projelerindeki daire sayıları bir önceki yıla göre %16 büyüme gösteriyor. 2014 yılında, bir önceki yıla göre %9 artış gösteren markalı konutlardaki daire sayısı, son iki yılda %27 büyüme kaydediyor. Markalı konut projeleri açısından bakıldığında ise 2013 yılında 855 olan proje sayısı son iki yılda %45 artış göstererek 2015 yılında 1242 adete ulaşıyor. Aynı dönemde daire sayısı ise %57 artış gösteriyor.
1242 markalı konut projesinde 500 bin konut
EVA Gayrimenkul Değerleme'nin “İstanbul Markalı Konut Piyasası Araştırma ve Öngörüler" başlıklı araştırmasında arz edilen konut tipleri, bölge bazlı değer artışı, bölgelerde tip bazlı değer artışı, ilçelere göre markalı konut oranları ve bölgelere göre konut satış hızları ve bölgeler bazlı değerlendirmeler yer alıyor. Anadolu ve Avrupa Yakası'nın verilerini ayrı analiz eden çalışmada, 1242 markalı konut projesinde yer alan yaklaşık 500 bin konut mercek altına alınıyor.
Markalı konutta Anadolu Yakası’nda Bağdat Caddesi, Avrupa Yakası’nda Fulya-Bomonti-Şişli-Büyükdere aksı birim metrekare satış değerleri itibariyle en yüksek bölgeler olarak öne çıkıyor. Buna göre Anadolu Yakası’nda en yüksek ağırlıklı ortalama birim konut satış fiyatına sahip olan bölgenin Bağdat Caddesi olduğu, en düşük birim satış değerine sahip olan bölgenin ise Tuzla olduğu belirleniyor. Bağdat Caddesi'nde konut ortalama birim metrekare satış fiyatı takribi 21.000 TL/m2 iken, Tuzla bölgesinde bu değerin yaklaşık 3.300 TL/m2'ye kadar düştüğü gözleniyor.
Avrupa Yakası’nda en yüksek birim konut satış fiyatına sahip olan bölgenin Fulya-Bomonti-Şişli-Büyükdere aksı olduğu, en düşük birim satış değerine sahip olan bölgenin ise Esenyurt olduğu dikkat çekiyor. Fulya-Bomonti-Şişli-Büyükdere aksındaki markalı konutların ortalama birim satış değerleri 19.000 TL/m2 iken, en düşük birim satış değerine sahip bölgedeki ortalama birim metrekare satış fiyatının 3.270 TL/m2 seviyesinde olduğu görülüyor.
Bölgelere göre ortalama konut satış hızları farklı
Araştırmada yer alan "Bölgelerin ortalama konut satış hızları" başlıklı analizine göre İstanbul'da konut satış hızı, bölgelerdeki dairelerin satış fiyatlarına, talep edilen daire tiplerinin arzına ve dairelerin büyüklüklerine göre farklılık gösteriyor.
34 bölgeye ayrılan İstanbul'da konut satış hızı grafiğinin bölge bölge verildiği çalışmada, bölgelere göre “gün/konut' satış oranının 40 ile 1.2 gün arasında değiştiği görülüyor. Buna göre Fikirtepe-Merdivenköy Bölgesi’nde 1.2 günde bir, Beykoz’da ise 40 günde bir konut satışı gerçekleştiği hesaplanıyor. Beykoz Bölgesi’ndeki konut satışının uzun sürmesinin nedeninin markalı yeni projelerin tamamının villa olması ve yüksek gelir grubuna hitap etmesinden kaynaklandığı belirtiliyor.
Toplam konut stokunun %9,5'i markalı konut
EVA Gayrimenkul Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, istatistiki verilere göre İstanbul genelinde 5,3 milyon adet konut bulunduğunu, tespitlerine göre bu konutların yaklaşık 500 bininin markalı konut projelerinden oluştuğunu kaydediyor. Buna göre İstanbul’da markalı konut oranının toplam konut stokunun sadece %9,5’ini oluşturduğunu ifade eden Yazıcı, bu oran 2013 yılında %8 ve 2014'te %7,7 iken 2015'te %9,5'a çıktığını, söz konusu yükselişe göre markalı konut sektörünün İstanbul’da her sene ortalama %8 artış gösterdiğini belirtiyor.
Toplam daire sayısı geçen yıla oranla %1 azaldı
TÜİK verilerine bakıldığında İstanbul'da daire sayısı 2014 yılında 5.290.277 iken, 2015'te 5.283.844 olarak tespit edildiğini, buna göre yüzde 1 küçülme yaşandığını kaydeden Yazıcı, toplam bina stokunda 2015 yılında bir önceki yıla göre küçük bir düşüş yaşanmasının kentsel dönüşümden kaynaklandığını belirtiyor. Markalı konut stokunun bu nedenle toplam stok içindeki payının bir miktar fazla görüldüğünü dile getiren Yazıcı, kentsel dönüşüm sürecinde tamamlanacak binaların devreye girmesiyle markalı konut oranının toplam stok içindeki oranının bir süre yükselmeyeceği, hatta aynı kalacağını ileri sürüyor.
İstanbul'un en markalı konut ilçeleri
Yazıcı, araştırma kapsamında İstanbul Anadolu Yakası’nda Çekmeköy, Tuzla, Sancaktepe ve Ataşehir ilçelerindeki markalı konut projelerinin, Anadolu Yakası'nın tamamındaki toplam markalı konut projelerinin içindeki en büyük paya sahip olduğunu belirlediklerini ifade ediyor. İstanbul Avrupa Yakası’nda ise Esenyurt, Beylikdüzü, Başakşehir, Bakırköy, Şişli ve Küçükçekmece ilçelerindeki markalı konut projelerinin, Avrupa Yakası’nın tamamındaki toplam markalı konut projelerinin içindeki en büyük paya sahip olduğunu belirlediklerini söyleyen Yazıcı, İstanbul'da markalı konutta birinci sırada %35 ile Esenyurt ilçesinin, son sırada sırada ise %1 ile Güngören ilçesinin yer aldığını belirtiyor.
Markalı konutların %55'ten fazlası 80 m2'den küçük
Araştırmaya göre İstanbul’da bulunan markalı konutların %28,16’sı 3+1, %28,05’i 2+1 ve %27,55’i 1+1 daire tiplerinden oluşuyor. Yazıcı, belirlenen verilere göre markalı konutların yaklaşık %55’inin 2+1 ve daha küçük evlerden oluştuğuna, diğer bir deyişle İstanbul'daki markalı konutların %55’inin 80 m2'nin altında olduğuna dikkat çekiyor.
Son iki yılda değer artışında zirveye yerleşen ilçeler
Yazıcı, İstanbul’da bulunan markalı konutlardaki değer artışının bölgelere göre analizine bakıldığında ise 2013 yılında en çok Kemerburgaz, E5-Merter-Havaalanı Aksı ve Kağıthane-Seyrantepe'de, 2014 yılında Kemerburgaz, Şile ve Fulya-Bomonti-Şişli-Büyükdere Aksı'nda, 2015 yılında ise Alemdağ, Beylikdüzü-Gürpınar ve Kemerburgaz bölgesinde değer artışı yaşandığını kaydediyor. 2013-2015 itibariyle son iki yıla bakıldığında ise sırasıyla Kemerburgaz, Bağdat Caddesi ve Beylikdüzü-Gürpınar bölgelerinde değer artışı görüldüğünü söylüyor.
2015 son üç yılın konut kredisi faiz oranı şampiyonu
EVA Gayrimenkul'ün "2015 İstanbul Markalı Konut Araştırması"nda satın alma gücüne bakıldığında, Türkiye'de hane halkı kredi ödeyebilme kapasitesinin faiz oranlarından çok etkilendiğini ortaya koyuyor. Konut kredisi faiz oranları düşünce aylık ödeme rakamları da düşüyor ve konuta ulaşabilecek nüfus oranı artış gösteriyor.
Buna göre 2015 yılında faiz oranlarındaki artışa dikkat çeken Yazıcı, konut kredisi faiz oranlarının 2015 yılının son çeyreğinde aylık %1,20'lere kadar çıkmasına rağmen büyüdüğünün altını çiziyor. Yazıcı, yakın yıllarla kıyaslandığında 2012 yılı itibariyle kullandırılan toplam kredinin 87.731 milyon TL, bir önceki yıla göre değişim oranının %18 ve sene sonu kapanış faiz oranları aylık %0,83 iken, 2015 Kasım ayı itibariyle kullandırılan toplam kredi miktarının takribi 141.958 milyon TL, bir önceki yıla göre değişim oranının %15 ve sene sonu kapanış faiz oranlarının aylık %1,17 olarak gerçekleşmiş olduğunu vurguluyor.
Konut kredilerin her şeye rağmen büyüdüğünü ifade eden Yazıcı, vadesi gelen kredilerin kapandığı düşünülürse, kredi büyüklüğünün artmasının her şeye rağmen kredi kullanımının kapanan kredilerden fazla olduğunu ortaya koyması bakımından önemli olduğunu da sözlerine ekliyor.