Anadolu 3 Yılda Yüzde 50 Kazandırıyor

Dünyanın önde gelen ekonomistlerinden Milton Friedman Nobel Ekonomi Ödülü’nü aldıktan sonra onun bu başarısını kutlamadan önce yatırım fikirlerinden yararlanmaya çalışan bir grup yatırımcının, nasıl daha karlı yatırımlara yöneliriz diye sorduklarında aldıkları cevap şuydu, “Büyük ve lüks bir lavabo sırası beklemektense, kuyruk olmayan mütevazı bir lavaboyu tercih ederim. Zira dışarıda birilerinin beklediğini bilmek beni hep rahatsız etmiştir.”

Friedman, rekabetin fazla, karlılığın düşük olacağı büyük şehirleri seçmektense daha fazla kar sağlanabilecek rekabetin olmadığı bölgelere yönelmenin önemini o zamandan bildirmiş. Bu nükteli yatırım önerisi özellikle günümüz ekonomi sisteminde tüm yatırımcıların kulağına küpe olması gereken bir öneri olarak karşımıza çıkıyor.

Garantili ve riskli olmayan yatırımların getirisinin düşük olması yatırımcıları heyecanlandırmıyor. Her yatırımcının hayali getirisi yüksek fakat garanti altında olabilecek faaliyet alanlarına yönelmek. Bu istekler doğrultusunda Anadolu Kaplanları yatırımcıları kendilerine çekecek çok verimli modeller oluşturuyorlar.

Bunun en güzel örneğini Elazığ’da Mis Holding’in gerçekleştirdiği Misland AVM projesinde görüyoruz.

24 yıldır Elazığ’da ticaret yapan 50 milyon TL değerinde 250 dönüm üzerine projelendirdiği ve 2007 yılından itibaren hizmet sektörüne prestijli bir giriş yaparak Misland Alışveriş ve yaşam merkezi projesiyle Doğu Anadolu’dan borsaya açılan ilk şirket olmayı hedefleyen Mis Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat DEMİRBAĞ, Misland’a gelecek yatırımcılara ret edemeyecekleri bir teklif sunuyor. Misland’a 3,5 milyon TL nakit sağlayacak vizyoner ve girişimci bir ortak aradıklarını belirten Nihat DEMİRBAĞ ”3,5 Milyon TL nakiti olan ve bunu yüksek bir kazançla katlamak isteyen yatırımcılara Türkiye’nin küçük örneği ve alım gücü yüksek illerden olan Elazığ’da 3 yılda %50 kazanç sağlayabilecekleri bir fırsat sunuyoruz, %90’ı tamamen bitmiş ve işletmeye açık olan yatırıma bir kaldıraç görevi yapacak olan bu nakit girdisiyle en geç 3 yıl içerisinde %50 kazandıracak projelerimiz hazır. Bankaların dahi yıllık faiz oranları bizim bahsettiğimiz bu rakamın altında seyretmekte, üstelik sağlanacak olan bu nakit girdiyle mevcut işletmeye yatırım yapılacağı için de bu paranın %15’i yatırımcıya daha ortak olurken geri dönmüş olacak” dedi.

“Doğu Anadolu deyip geçmeyin, Bizde de çok güzel yatırım fırsatları var”

Mis Holding Yönetim kurulu başkanı Nihat Demirbağ “Doğu Anadolu deyip geçmeyin, Bizde de çok güzel yatırım fırsatları var. Hedefimiz Elazığ`ın yatırım ihtiyaçlarını karşılamak için dışarıdan yatırımcı getirip, birkaç yarım kalan yatırımları yapabilmek veya beraberce yapmaktır. Bu ortaklığa sıcak bakan vizyonu geniş girişimcilerle yönetimi paylaşmaktan dahi çekinmeyiz” dedi.

Peki bir yatırımcı olarak biz nasıl hareket etmeliyiz.

Şimdi bir yatırımcı gözüyle bu Anadolu Kaplan’ının teklifini değerlendirelim;

Araştırmalarımız üzere borcu olmayan bu işletmenin sadece işletme sermayesine ihtiyacı var. Finansal yapısında sıkıntı yok, taahhütlerini gerçekleştirebileceği kredibiliteye ve alana sahip. Mevcut yatırım Elazığ ilinin en gözde ve gelişmekte olan tarafına konumlanmış durumda. 51 Milyon TL değerindeki bu yatırıma yatırımcı çekmek için 3,5 milyon TL tutarındaki nakit girdiyle yeni yatırım yaparak, mevcut yatırımın değerini yükseltecek ve içerisindeki rezidans, otel vb projeler için rezerv edilmiş alanları yakaladığı bu canlılıkla devreye sokarak oluşacak kazanca bu yeni girişimciyi de ortak etmiş olacaklar.

Ayrıca her yıl AVM’nin yapacağı karın %15’i tekrar yatırımcıya geri dönüyor. Yani 30 ay sonunda %50 kazanabileceği gibi ayrıca kardan da her yıl kendi yatırdığı tutarın ortalama %15’ini kazanacaktır. Kümülatif toplamda 3 – 4 yıl içerisinde bu para 2 katına dahi çıkabilir.

Demirbağ, konuyla ilgili her türlü bilgi ve belgenin hazır olduğunu, tüm şartların hazırlanmış olarak sadece yatırımcının gelmesini beklediklerini belirtiyor. Eğer yatırımcı gerek görürse %50 bu kazanç imkanı için de yatırımcıyla ortak noktada buluşabilecekleri taahhüt imkanımız da mevcuttur diyor.

Sanırım Friedman’ın sözüne bu hesaplamayla gelmiş oluyoruz. Büyük şehirlerde yoğun bir mesai ve sıkıntıya girmeden bu oranları kazanmak maalesef bu rekabet şartlarında mümkün değil. Hepimizin aradığı en güzel yatırım, kendimizi garanti altında hissedebileceğimiz, aklımızı ve mesaimizi meşgul etmeyen, başka iş kollarına da yönelebileceğimiz yatırımlar değil midir? Bu anlamda gerçekten de lavabo kuyruğunda beklemeyenlerden olmak gerekiyor.