R

Çorbadan tatlıya

Sofra kültürümüzün vazgeçilmezi

Geçmişten bugüne tavuklu tarifler!

KAYDIR6657A1DD-6E78-429E-89FB-338B6D446723Created with sketchtool.

Sofralarımızda sıkça kullandığımız ve hemen her öğünde severek tükettiğimiz tavuğun aslında mutfak kültürümüzde yüzlerce yıllık bir geçmişi olduğunu biliyor muydunuz? Hem tatlı hem de tuzlu yemeklerde yerini almış bu vazgeçilmez lezzeti biraz daha yakından tanıyabilmek için tarihten gelen hikayesini ve bazı geleneksel tarifleri sizin için derledik.

Bin yıldan beri bizimle olan lezzet: Tavuk

Yemek kültürümüzde oldukça önemli bir yer tutan tavuk eti, tavuk göğsü tatlısından mangala, sıcacık çorbalardan, kutlamalara, kalabalık sofraların başlıca ikramı tavuklu yemeklere kadar mutfaklarımızın en sevilen malzemelerinden biri olarak kabul ediliyor. Başta Osmanlı saray menüleri olmak üzere geçmişten bugüne yemeklerde oldukça sık kullanılan tavuk eti, zaman içinde hem kolay erişilmesi hem de lezzetli oluşuyla varlığını modern mutfak kültürümüzde de sürdürmeyi devam ettirdi.

Kayıtlara göre ilk defa 11’inci yüzyılda Selçuklular dönemine ait tariflerde karşımıza çıkan tavuklu yemekler, yerleşik düzene geçişin hızlanmasıyla Türk mutfağında kendisine daha da geniş yer bulmaya başladı ve birçok tarif zaman içinde insanlar tarafından benimsenerek kuşaktan kuşağa aktarılmayı başardı. Özellikle geçmişi çok eski çağlara dayanan ve Türk mutfağı sayesinde tarifi daha da gelişip modern çağa kadar taşınan tavuk göğsü tatlısı, belki de dünyada bilinen en sıra dışı tatlılardan bir tanesidir.

Tarihin derinliklerinden gelen sihirli tarif: Tavuk göğsü

Günümüzde Türk mutfağından dünyaya yayılan ve belki de tavuk etiyle yapılabilecek en çılgın, en sıra dışı ve bir o kadar da lezzetli tavuklu tarifi olan tavuk göğsü tatlısının geçmişi, aslında Roma dönemine kadar dayanmaktadır.

Sütü şekerle birlikte işleyip tatlı haline getirmenin farklı yollarını arayan Romalıların tarihte ilk defa yaptığı rivayet edilen ve hem kolay yapılması hem de çok lezzetli olması açısından zaman içinde tüm İmparatorluk sınırlarına yayılan tarif, Bizans ve Arap coğrafyasında da kabul gördükten sonra önce Anadolu kültürüyle, sonra da Osmanlılar ile bugün bildiğimiz son halini almıştır.

Sütlü bir tatlı ile tavuk etini bir araya getiren bu geleneksel formülü isterseniz kendi evinizde de kolayca uygulayabilirsiniz.

İşte pratik tavuk göğsü tarifi!

 

Tavuk göğsü tatlısı tarifi

(Banvit tavuk göğsü ile)

Yarım tavuk göğsü
1 litre süt
3 yemek kaşığı mısır nişastası
3 yemek kaşığı pirinç unu
6 yemek kaşığı toz şeker
1 parça damla sakızı
1 yemek kaşığı tereyağı

Tavuğu az suda iyice pişene kadar haşlayın, daha sonra lif lif ayırıp bir kevgire aktarın ve durulayın. Ardından temiz suya koyup tavuk tadını ve kokusunu kaybedene kadar suda bekletin. Arada suyu değiştirin. Kokusu çıkan tavukları süzüp sularını sıkın. Sütü tencereye alın, suyunu sıktığınız tavukları ekleyin ve 10 dakika kaynatın. Nişasta ve pirinç ununa kaynayan sütten biraz ekleyip açın ve tencereye ilave edin. Sürekli karıştırarak koyulaşana kadar pişirin. Ardından içine şekeri ve damla sakızını ilave edip tahta kaşıkla eze eze pişirmeye devam edin. Tatlınız macun kıvamına geldiğinde tencereyi ocaktan alıp tereyağını ekleyin, hafifçe ıslattığınız cam bir tepsiye döktüğünüz tatlınızı soğuması için buzdolabına kaldırın.

Saray çorbası, adından da anlayabileceğiniz üzere Osmanlı mutfağına ait bir çorba. Tavuklu ve terbiyeli bu çorbanın adı büyük ama aslında yapılışı oldukça pratik. Siz de çok fazla uğraşmadan, evinizdeki malzemelerle bu enfes çorbayı sofranıza konuk edebilirsiniz. İşte saray çorbasının pratik tarifi!

Saray çorbası tarifi

(Banvit tavuk but ve göğüs ile)

1 adet tavuk göğüs
1 adet tavuk but
2 adet havuç
1 tatlı kaşığı tane karabiber
3 adet defne yaprağı
1 yumurtanın sarısı
Yarım su bardağı yoğurt
Yarım limonun suyu
1 kahve fincanı un ve tuz

Tavukları ve 2-3 parçaya böldüğünüz havuçları tencereye alın. Tane karabiberleri ve defne yapraklarını da ilave edin. Üzerine 1 litre su ekleyip iyice haşlayın. Haşlama suyunu süzüp daha sonra kullanmak üzere kenara alın. Tavuk etlerini ufak ufak doğrayın ve onu da kenara alın. Yoğurt, yumurta sarısı ve unu çorbayı yapacağınız kâsede çırpın. Tavuk suyuyla sulandırıp çırpmaya devam edin. Limon suyunu ve kalan tavuk suyunu da ekleyin. Çorbayı kıvamı koyulaşana kadar pişirin. Tavuk etlerini de ekleyip bir taşım daha kaynattıktan sonra çorbanız hazır.

Osmanlı saray mutfağında sıkça yapılan ve tarifi günümüze kadar ulaşan tavuklu yemeklerden birisi de, ilk defa 1539’da Edirne Sarayı’nda pişirilen ve özellikle Sultan 2. Mahmut’un sıkça tercih etmesi nedeniyle sonradan adı Ballı Mahmudiye olarak anılan tatlı-tuzlu yemektir. İşte evde kolayca hazırlayabilmeniz için pratik tarifi!

Ballı Mahmudiye

(Banvit tavuk but ve Banvit tavuk göğsü ile)

500 gram kemiksiz tavuk but
500 gram tavuk göğsü
1 adet orta boy soğan ve 1 adet limon
1 çay bardağı bal ve 12 adet kuru kayısı
100 gram badem ve 50 gram kuru üzüm
1 yemek kaşığı tereyağı
1 çay kaşığı tarçın ve 1 yemek kaşığı tuz
Yarım litre tavuk suyu
5-6 dal dereotu veya maydanoz

But ve tavuk göğsünü biraz tuz ekleyerek haşlayın. Haşladığınız suyu ayırın. Yağı geniş bir tencereye alın, tavuk parçalarını ekleyip pembeleşene kadar hafifçe kızartın. Soğanları küp küp doğrayıp tencereye ilave edin, birkaç dakika daha kavurun. Bademleri 10 dakika ılık suda beklettikten sonra soyun ve tencereye ekleyin. Hafif pembeleştikten sonra üzerine bal, üzüm, kuru kayısı, tarçın, tuz, 1 limonun suyu ve yarım litre tavuk suyunu ekleyin. 30 dakika pişirin ve İnce kıyılmış dereotu veya maydanozla süsleyerek servis yapın. 

Geçmişte de sıkça kullanılan ve sadece sivil mutfak kültürümüzde değil, Osmanlı saray çevrelerinde de oldukça rağbet gören tavuk yemeklerinde birisi de, rivayete göre saraya alınacak aşçıların maharetini ölçmek için pişirmeleri istenen ve geçmişi 15’inci yüzyıla kadar dayanan “Kırma tavuk kebabı”dır. İşte sofralarınıza lezzet katacak kolay tarifi!

Kırma Tavuk Kebabı

(Banvit bütün tavuk ile)

1 bütün tavuk
2 adet kuru soğan
1 adet rendelenmiş kuru soğan
2 su bardağı su
2 yemek kaşığı tereyağı
4-5 adet Arnavut biberi
Yarım demet maydanoz
1 çay kaşığı karabiber
1 çay kaşığı kimyon
2 çay kaşığı tuz

Bütün tavuğu parçalara bölün. Parçalara ayırdığınız tavukları soğan rendesi ve tuzla ovun, bir kenarda 15 dakika dinlendirin. Tencerede tereyağını eritin. Terbiyeden çıkarıp iyice yıkadığınız tavukları kurulayarak kızdırdığınız tereyağında renkleri değişene kadar arkalı önlü kızartın. Son aşamada yemeklik doğranmış soğanı üzerine ekleyip soteleyin. Tavuklar kızardıktan sonra içine tuz, karabiber, kimyon ve iri doğranmış Arnavut biberlerini ekleyin. 2 su bardağı sıcak su ekleyip kısık ateşte 20 dakika kadar pişirin. İnce kıyım doğranmış maydanozu servis esnasında üzerine serpin. Afiyet olsun…

Tarifi günümüze kadar ulaşan ve özellikle misafir ağırlanan günlerde sofraların gözdesi olan Çerkes Tavuğu da, yine bir rivayete göre 19’uncu yüzyılda Kafkasya’dan Osmanlı mutfağına katılan ve o tarihten bu yana yemek kültürümüzün ayrılmaz parçası olan lezzetli bir tariftir. İşte yapılışı!

Çerkes Tavuğu

(Banvit bütün tavuk ile)

1 adet bütün tavuk
3 dilim bayat ekmek içi
1,5 su bardağı ceviz içi
1 su bardağı tavuk suyu
1 tatlı kaşığı toz kırmızı biber
Zeytinyağı

Bütün tavuğu güzelce haşlayın. Ardından derisinden ayırıp didikleyin. Bayat ekmekleri tavuk suyu ile ıslatın. Ceviz içini de robotta çekin. Ekmek içi, ceviz ve sarımsakları karıştırın. Tavukları da cevizli sosa ilave edip karıştırıp servis tabağına alın. Üzerine zeytinyağı gezdirin ve kırmızı biber serpip süsleyin. Afiyet olsun...

Advertisement