22.06.2012 - 22:22 | Son Güncellenme:
Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı İsmail Aksoy tarafından hazırlanan 761 sayfalık iddianamede Emekli Orgeneral Hurşit Tolon, Malatya eski Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Mehmet Ülger, istihbarat Binbaşı Haydar Yeşil, Astsubay Abdullah Atılgan, Uzman Çavuşlar Murat Göktürk, Mehmet Çolak, Adem Gedik, Adil Akçay, İnönü Üniversitesi öğretim görevlisi Ruhi Abat, Levent Ercan Gelegen, Aykut Saka, İlker Çınar ile mevcut dosyada tutuklu bulunan sanıklardan Emre Günaydın, Abuzer Yıldırım, Salih Gürler, Cuma Özdemir, Hamit Çeker, Varol Bülent Aral ve Hüseyin Yelki sanık olarak gösterildi.
Sanıklardan Hurşit Tolon, Mehmet Ülger ve Haydar Yeşil hakkında, ’Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme’, ’tasarlayarak kasten öldürmeye azmettirme’, ’kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya azmettirme’, ’konut dokunulmazlığını ihlale azmettirme’, ’nitelikli yağmaya teşebbüse azmettirme’, ’resmi belgede sahtecilik’ ve ’haberleşmenin gizliliğini ihlal’ suçları ile iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenirken, diğer sanıklar hakkında ise ’silahlı terör örgütüne üye olma’, ’Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasına engellemeye teşebbüs etme’ suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapse varan cezalar talep edildi.
Ergenekon örgütünün yapılanmasının yer aldığı iddianamede 20 bölümden oluştu. İddianamenin bölüm başlıkları ise şöyle;
* 1’inci Bölümde; Ergenekon terör örgütü hakkında genel açıklama yapıldıktan sonra bu örgütün Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren ıskata teşebbüs ve darbe ortamı hazırlamak amacıyla işlediği değerlendirilen bazı eylemlerinden kısaca bahsediliyor.
* 2’nci Bölümde; Başta Zirve Yayınevi cinayeti olmak üzere Rahip Santoro ve Hrant Dink cinayetlerinin işlenmesinde en önemli sebep olarak görülen misyonerlik faaliyetleri ve azınlıklar konusunda, Ergenekon terör örgütünün nasıl bir bakış açısının olduğu işleniyor.
* 3’ünü Bölümde; Ergenekon terör örgütünün belirlemiş olduğu nihai amaç ve hedeflerine ulaşmak için misyonerlik faaliyetleri ve azınlıklar konusunu kullanarak hazırlamış olduğu eylem planlarından bahsedililiyor.
* 4’üncü Bölümde; Cinayetlerle ilgili olarak çeşitli zamanlarda gönderilen ihbar mektuplarında, başta Zirve Yayınevi cnayeti olmak üzere Rahip Santoro ve Hrant Dink cinayetleri hakkında da ifadeler veren Deniz Uygar’ın (İ.Ç) beyanlarında ve teslim etmiş olduğu belgelerde, Ergenekon Terör Örgütü sanığı Ahmet Hurşit Tolon’un Zirve Yayınevi cinayeti işlenmeden önce ve işlendiği gün Malatya ilinde bulunmasında, Hrant Dink cinayetine yönelik hazırlanan Devlet Denetleme Kurulu’nun (DDK) raporunda ve tanık Adıyaman’ın beyanlarında; Rahip Santoro, Hrant Dink ve Zirve Yayınevi cinayetleri arasındaki irtibat ile bu cinayetlerin Ergenekon terör örgütü ve bu örgütün eylem planlarıyla olan irtibatını gösteren hususlar ortaya konuluyor.
* 5’inci Bölümde; Ergenekon Terör Örgütü ve TUSHAD (Türkiye Ulusal Strateji ve Hareket Dairesi) tarafından Deniz Uygar’ın misyonerlik faaliyetlerinde bulunduğu Tarsus İlçesi’nin misyonerliğe yönelik yapılacak çalışmalarda merkez üs olarak seçilmesi sonrası, Deniz Uygar’a 05/01/2005 ve 10/01/2005 tarihlerinde gönderilen talimatlar doğrultusunda, Deniz Uygar’ın Rahip Santoro, Hrant Dink ve Zirve Yayınevi cinayetlerine kadar gelinen süreçte misyonerlik ile azınlıklar konusunda kamuoyu ve korku ortamı oluşturmak amacıyla yürüttüğü saha çalışmaları kapsamında yaptığı propaganda ve yönlendirme faaliyetleri anlatılılıyor.
* 6’ncı Bölümde; İddianamenin yukarıdaki bölümlerinde anlatılan konular kapsamında Rahip Santoro, Hrant Dink ve Zirve Yayınevi cinayetinin, Ergenekon Terör Örgütü ve bu örgütün eylem planları ile olan irtibatını gösterir genel bir değerlendirme yapılmıştır.
* 7’nci Bölümde; Zirve Yayınevi cinayetine yönelik hazırlıklar kapsamında başta Mehmet Ülger olmak üzere diğer bazı şüpheliler tarafından Malatya ilinde misyonerlik faaliyetlerine yönelik yürütülen propaganda, yönlendirme ve maktulleri hedef gösterme faaliyetlerinden bahsediliyor.
* 8’inci Bölümde; Malatya 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılaması devam eden Zirve Yayınevi c0inayeti davası ile aynı konuda yürütülen dosyamıza konu soruşturmanın başlangıcı hakkında kısa bilgiler verilmiştir.
* 9’uncu Bölümde; Zirve Yayınevi Cinayeti işlendikten sonra günümüze kadar devam eden süreçte, özellikle cinayetin azmettiricilerine yönelik çeşitli tarihlerde gönderilen ihbar mektuplarına yer veriliyor.
* 10’uncu Bölümde; Yine çeşitli tarihlerde, başta Zirve Yayınevi cinayeti olmak üzere Rahip Santoro ve Hrant Dink cinayetleri hakkında da ayrıntılı beyanlarda bulunan Deniz Uygar’ın ifadeleri belirli bir kronolojik sıra da gözetilerek özet halinde sunuluyor.
11.Bölümde; Deniz Uygar (İlker Çınar)’ın vermiş olduğu ifadeler ve çeşitli tarihlerde gönderilen ihbar mektuplarında geçen hususların doğruluğu, başta HTS kayıtları olmak üzere dosyadaki diğer tüm deliller göz önüne alınarak ispatlanmıştır.
12.Bölümde; Deniz Uygar (İlker Çınar)’dan ve Zirve Yayınevi Cinayeti sanığı Abuzer Yıldırım’dan elde edilen flash belleklerdeki belgeler, bazı ihbar mektuplarının ekinde gönderilen CD’lerdeki belgeler ve Haydar Yeşil’in iş yerinde yapılan aramada ele geçirilen faks mesaj formu arasındaki benzerliklerden söz edilmiştir.
13.Bölümde; Zirve Yayınevi Cinayeti sanıklarından Emre Günaydın’ın cinayetin azmettiricileri olduğu değerlendirilen kişilerle olan irtibatları irdelenmiştir.
14.Bölümde; Zirve Yayınevi Cinayeti sanıklarının beyanlarında yer alan ve cinayetin azmettiricilerini işaret eden hususlar anlatılmıştır.
15.Bölümde; Başta Mehmet Ülger ve bazı şüpheliler tarafından, bir dönem Türkiye Protestan Kiliseler Birliği Başkanlığı yapmış olan Behnan Konutgan isimli şahsa yönelik yapılması planlanan eylemden bahsedilmiştir.
16.Bölümde; yine başta Mehmet Ülger olmak üzere Mehmet Çolak’ın da dahil olduğu İnönü Üniversitesi eski rektörü Fatih Hilmioğlu’na yönelik yapılması planlanan eyleme ilişkin olarak ayrıntılı ifadelerde bulunan tanık Adıyaman’ın beyanları anlatılmıştır.
17.Bölümde; Zirve Yayınevi Cinayeti sonrası, işlenen cinayeti başta Adalet ve Kalkınma Partisi ve Fethullah Gülen cemaatini yıkmak için yürütülen dezanformasyon faaliyetleri işlenmiştir.
18.Bölümde; Zirve Yayınevi Cinayeti ile ilgili olarak yapılan aramalarda ele geçen belgelerden, özellikle misyonerlik faaliyetlerinin takibi kapsamında Malatya ve Mersin İl Jandarma Komutanlıklarına ait İstihbarat ödeneklerinden yapılan harcamalarda dikkat çeken hususlar ortaya konulmuştur.
19.Bölümde; Zirve Yayınevi Cinayeti kapsamında şüpheli konumunda olan kişilerin savunmaları da dikkate alınarak bazı tespitler yapılmış olup, hukuki durumları değerlendirilmiştir."
Ek iddianamede Ergenekon Örgütünün amacı ise şu şekilde anlatıldı
"Örgütün nihai amacının; sürekli iç çatışma, kaos, komşu ülkeleri ile düşman, dünyaya kapalı, Avrupa Birliği ve insan haklarına karşı, ekonomik kriz, iç etnik çatışmalar ve naylon terör örgütleri ile uğraşan ve ekonomik yönden zayıf bir devlet imajı oluşturmaya çalışmak; devlet otoritesini içte ve dışta zafiyete uğratarak, ülkeyi yönetilemez hale getirmek; bu şekilde ülkeyi daha rahat yönetip, yönlendirebileceği siyasal iktidarlar oluşturup, örgütün belirlediği gizli amaç ve prensiplerin dışına çıkan tüm siyasal iktidarları değişik yöntemlerle kontrol altına almak; bu başarılamadığı taktirde ise yasama ve yürütme organlarını, ’Suikast, Dezenformasyon, Hukuk Dışı Müdahalelere (Darbe) Uygun Ortam Hazırlama, Halkı İsyana, Kanun ve Kurallara Uymamaya Teşvik’ gibi mübah gördükleri her türlü illegal yöntemlerle devirip kendi ideolojik amaçları doğrultusunda devlet yönetimini ele geçirmek olduğu anlaşılmıştır"