11.03.2019 - 10:00 | Son Güncellenme:
Kanal D'nin yeni dizisi Zalim İstanbul çok yakında başlayacak. Oyuncuları ve hikayesi ile şimdiden merak uyandırdı. İşte Zalim İstanbul oyuncuları...
ZALİM İSTANBUL OYUNCU KADROSU
FİKRET KUŞKAN - AGAH KARAÇAY
Karaçay Ailesinin otoriter reisi; memleketine, toprağına hala yürekten bağlı bir lojistik patronu. Sektörün en eski ve köklü kuruluşlarından ‘’KARAÇAY LOJİSTİK’’in yaratıcısıdır. Abisinin ölümü sonrası ona verdiği sözle, “Karaçay” adını üst mertebelere taşımıştır. Güçlü karakteri ve duruşuyla cemiyet hayatında oldukça saygındır. En zayıf noktası abisinin emaneti, gözünden sakındığı hasta yeğeni Nedim’dir. Abisinin ölümünden sonra emanetine canı pahasına göz kulak olmaya yemin vermiştir. Çocuklarını çok sevse de sert duruşu her zaman mesafeli durmasına sebep olmuştur.
DENİZ UĞUR - SEHER YILMAZ
Üç evlat sahibi gururlu bir anne. Eşi vefat ettikten sonra kayınvalidesi, iki kızı ve oğlu ile beraber yaşıyor. Üç çocuğu tek başına büyütmenin gücü altında ezilmemiş bir kadındır Seher. Çocuklarının üzerine titrer, her anne gibi. Küçük yerde, babasız çocuk büyütmenin etkisiyle çocuklarına karşı fazlasıyla kuralcı, güçlü, dominant, baskıcı ama alabildiğine de sevgi dolu bir annedir. Hayatla ilgili büyük hırsları yoktur. Kanaatkar, fazlasını istemeyi bilmeyecek kadar inançlı, kimine göre dar görüşlüdür. Evlatlarının iyiliği dışında bir şey istemez, beklemez. "Üç tane pırlantam var benim bu hayatta, onlara dil uzattırmam" der. Ama hayat onu evlatları üzerinden sınamaya hazırdır…
MİNE TUGAY - ŞENİZ KARAÇAY
Agah Bey’in biricik eşi; ailenin sosyetedeki yerini konumlayan, aile içi dinamikleri yöneten donimant bir anne. Şeniz sosyal hayatta, cemiyet dünyasında oldukça aktiftir. Gençliği ve güzelliğini keskin zekasıyla destekleyen lider ruhlu bir kadındır. Büyüleyici tavırları holding işlerine de inceden müdahale etme gücünü kendine kazandırır. Hayır işleriyle ailenin prestijini güçlendirmeyi sever çünkü Şeniz için prestij her şeyden önemlidir. Prestijden sonra ise, biricik oğlu, prensi Cenk gelir. Kızı ve kocası, bu ikisinden sonra gelir. Bu yüzden, bir anne olarak yaşadığı en korkunç trajedide bile her iki göz bebeğini, ‘’prestijlerini ve şımarık prensini’’ korumak için hayatının en ağır sırrını omuzlarında dev bir yük gibi taşır.
OZAN DOLUNAY - CENK KARAÇAY
Agah Bey ve Şeniz Hanım’ın umarsız yakışıklı oğlu; dikkatleri üzerine çekmek, özellikle babasını kışkırtmak için türlü taşkınlıklar yapan, sorumsuz bir genç. Babasının gücünü babasına karşı kullanan, çapkın bir gençtir. Yakışıklı, sosyetik genç kızların gözdesi… Ancak bu hovardalığının altında, yüreğini paramparça eden ve omuzlarına bir karabasan gibi binen büyük sırrı yatmaktadır. Cenk kalbini sıkıştıran bu gerçeği artık daha fazla taşıyamayacaktır.
Karaçay ailesinin sosyal medya fenomeni. Hayatın gerçeklerini umursamayan, kendini sanal gerçekliğe kaptırmış bir genç kız Damla. Annesine hayran, annesinin küçük ve daha modern bir kopyası gibi takılan Damla, evin küçük kızı olarak babasının kıymetlisi. Damla çocukluk ve ergenlik dönemini “ucube’’ dediği kuzeninden kaçarak, Nedimin varlığı yüzünden arkadaşlarını bile eve getirmekten utanarak geçirmiştir. Yaşı büyüdükçe bu utanma duygusu yerini acımaya bıraksa da, Damla çoğu zaman Nedim’le göz teması bile kurmaz. Son derece materyalist, tuttuğunu koparan, dişli bir kız olan Damla, alabildiğine yüzeysel ve plastik bir dünyanın ikonası.
BERKER GÜVEN - NEDİM KARAÇAY
Agah Bey’in vefat eden abisinin oğlu. Çocukluk döneminde hala gizemini koruyan bir kaza ile çatıdan düşüp felç geçirmiştir. Amcası, Nedim’in geçirdiği kazadan dolayı hep kendini suçlamış ve abisinin emanetini gözünden ayırmamaya yemin etmiştir. Nedim tekerlekli sandalyeye muhtaç halde yaşarken amcası dışında destekçisi olmamıştır. Zaman zaman düzelme belirtileri gösterse de yine akıl almaz bir şekilde sağlık durumu gerilemiştir. Nedimin düzelme belirtilerinden rahatsız olanlar, Nedim’ in şahit olduklarını da hatırlamaması için de elinden geleni yapacaktır.
BAHAR ŞAHİN - CEREN YILMAZ
Ailenin lükse, magazine düşkün, fırlama küçük kızı. Medyada görüp özendiği hayatları yaşamak uğruna, aklını varsa yoksa dümen çevirmeye çalıştıran, güzelliğinin farkında ve bunu kullanmaktan çekinmeyen 20’lerinin başında bir genç. Tutkulu bir kızdır Ceren, karda yürür ama izini belli etmez. Karşısına çıkan fırsatları ise hiç düşünmeden değerlendirir. Gerekirse kardeşlerini, ailesini harcar, ama eninde sonunda kafasındaki hedefe yürür. Bir sonraki hedefine ulaşmak ise sandığı kadar kolay olmayacak ve aile bağlarını da derinden yaralayacaktır.
SERA KUTLUBEY - CEMRE YILMAZ
Ailenin vicdanlı büyük kızı; okumuş ve hemşire olmuş. Ama kendi istediği için değil, annesinin hayalini gerçekleştirebilmek için. Cemre’nin kalbi kendini bildi bileli şarkı söylemek için çarpmıştır. Hem babasız geçen çocukluğun, hem de annesinin tutuculuğunun eseri olarak, erkeklere karşı mesafeli bir duruşu vardır. İç dünyasındaki buzlara rağmen inadına da su gibi güzel bir kızdır Cemre. Güzelliği okulda da köyde de ilgi çeker ama ulaşılmaz katı tavrı erkekleri doğal olarak geri püskürtür. İstanbul’a gidişleri Cemre içinde her şeyi değiştirir. Artık Karaçayların özel hemşiresidir. Ve kalbinin ritmini Karaçay köşkü değiştirecektir.
İDRİS NEBİ TAŞKAN - CİVAN YILMAZ
Seher’in oğlu; 19 yaşında. İte kaka liseyi bitirmiş ama sorumluluk sahibidir. Üniversiteye hiç niyetlenmeden para kazanma hedefine kilitlenmiştir. Evin tek oğlu, annesinin ve babaannesinin göz bebeği, tek erkek çocuk olmasının geleneksel avantajını kardeşler arasında en dokunulmaz ve en az baskı gören çocuk olmakla yaşar. Annesi gibi tok gözlü ve kanaatkar görüntüsüyle annesinin göğsünü kabartır. Ağzına içki sürmez, serserilik yapmaz, akranları gibi kız peşinde koşmaz, çocuk yaşta ekmeğinin peşindedir. Okuldan sonra hem kahvede hem de tamirhanede çalışır. Bitirim, bıçkın bir delikanlıdır. İyi kalpli, tez canlı, şatafata ve lükse karşı gözüken Civan için İstanbul’un başka planları vardır.