Yunan Başbakan Miçotakis'in Mayıs ayındaki ABD ziyareti sonrası Türkiye-Yunanistan ilişkileri alt üst olurken Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dünkü açıklamaları büyük yankı buldu.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin en büyük planlı tatbikatlarından 'Efes-2022 Birleşik Müşterek Fiili Atışlı Arazi Tatbikatı'na katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yunanistan'ı uyararak, 'tıpkı 1 asır önce olduğu gibi, pişmanlıkla sonuçlanacak hayallerden, söylemlerden ve eylemlerden uzak durması, aklını başına alması konusunda tekrar ikaz ediyoruz' dedi.
Erdoğan, "Ülkelerinin kaynaklarını, enerjilerini ve vakitlerini asla güçlerinin yetmeyeceği hayallerle heba edenler tarih önünde bunun hesabını mutlaka verecektir. Bir kez daha Yunanistan'ı 'gayri askeri' statüdeki adaları silahlandırmaktan vazgeçmeye, uluslararası anlaşmalara uygun davranmaya davet ediyoruz. Şaka yapmıyorum, ciddi konuşuyorum. Özellikle bu millet kararlıdır ve bir şeyi söylerse ardını da takip eder. Yunanistan'ı tıpkı 1 asır önce olduğu gibi, pişmanlıkla sonuçlanacak hayallerden, söylemlerden ve eylemlerden uzak durması, aklını başına alması konusunda tekrar ikaz ediyoruz. Kendine gel. Türkiye Ege'deki haklarından vazgeçmeyeceği gibi, adaların silahlanması konusunda uluslararası anlaşmaların kendisine tanıdığı yetkileri gerektiğinde kullanmaktan geri durmayacaktır" ifadelerine yer verdi.
"TÜRKİYE'YE KARŞI SALDIRGANLAŞIYOR"
Yunanistan'ın Ege Denizi'ndeki adaları silahlandırmasıyla ilgili Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, 'Açıkçası bu süreç iki ülkeyi öncelikli olarak sahada rekabete sonra şarja sonra çatışmaya sonra da savaşa götürebilir. Böyle büyük bir risk var aslında.' dedi. Ağar, milliyet.com.tr'den Sercan Dinç'e dikkat çeken mesajlar verdi.
Ağar'ın açıklamaları şöyle; Yunanistan, Türkiye'nin çok farklı mücadele alanlarında yani Güneydoğu'sunda terörle mücadelesini, Irak'taki Suriye'deki yapmış oldukları harekatları Libya'daki Karabağ'daki Doğu Akdeniz'deki konsantrasyonlarını kullanarak bir diğer tarafıyla benzer şekilde eş güdüm ABD ile diğer bazı NATO ülkeleriyle gerginliklerini kullanarak ve bununla birlikte kendisine sağlanan desteği bir inisiyatife dönüştürmeye çalışarak öte tarafıyla Ukrayna savaşının üretmiş olduğu fotoğraflar... Bunların hepsi bir araya gelince tabi Yunanistan'ın bir proxy (vekil) devleti olarak Batı dünyası tarafından özellikle ABD ve kıta Avrupa'sı tarafından kullanılmasıyla ilgili bir takım jeopolitik projeler çerçevesinde Türkiye'ye karşı saldırganlaşıyor. Yani belki de onlara şunu vadettiler; "Sen bu şekilde davran, biz de senin ortaya koyacağın bu yayılmacı emellerde arkanda duracağız." Bunu hep birlikte göreceğiz zaman içerisinde.
"HAKSIZKEN KENDİNİ HAKLI GÖSTERMEYE ÇALIŞAN BİR YUNANİSTAN VAR"
Bunların hepsini bir fırsata çevirip "Türkiye'yi kendisini tehdit eden bir ülke" gibi bir avazla bağırarak bir şekilde lobi yaparak, kamu diplomasisi yaparak burada son derece haksızken kendini haklı göstermeye çalışan bir Yunanistan var. Bu bir mücadeleye karşılık geliyor. Öncelikli olarak diplomatik bir mücadele, uluslararası hukukla mücadeleye karşılık geliyor. Ama bunlardan sonuç alınamazsa ki sonuç alınamıyor zaten bununla ilgili bir şekilde ortaya koymuş olduğu ihtirasları, kibri ve yılmacı emelleri baskılamak gerekiyor.
4 RİSK VAR! SAHADA REKABET, ŞARJ, ÇATIŞMA VE SAVAŞ
Türkiye bunları adım adım bir plan çerçevesinde devreye koymuş durumda. Yani bu safhalardan birinden vazgeçmezse açıkçası bu süreç iki ülkeyi öncelikli olarak sahada rekabete sonra şarja sonra çatışmaya sonra da savaşa götürebilir. Böyle büyük bir risk var aslında. Yunanistan'ın yapmış olduğu yaklaşımlar Türkiye'yi kuvvet çarpanları ve kuvvet bileşenleriyle ilgili diğer konsantrasyon alanlarındaki yoğunluğu, mücadelesi... Bir diğer tarafıyla Batı dünyasında yaşamış olduğu rekabet ve mücadeleler, ötekileştirmeler, yalnızlaştırmalar, baskılar... Bir tarafıyla Türkiye üzerine oynanan oyunların Türkiye'de tutmaması ve buna dair alternatif jeopolitik kartlar oluşturmaya dair Yunanistan'ın öne çıkması Yunanistan'ı çok şımartmış durumda. Ama her şeyin elbet bir sonu var. Yunanistan'ın bu aymazlığının elbet bir gün sonu gelecektir. Kendi sonlandırmazsa bunu bu coğrafyada sonlandırabilecek son derece önemli aktörler var. Bunun başında da Türkiye geliyor.
"YUNANİSTAN KÜÇÜK BALIĞI OYNAMASIN"
Yunanistan büyük balığı yutmak için oynanan oyunda küçük bir balık olmasın. Küçük balığı oynamasın. Yazık ederler kendilerine. Savaş veya mücadele öğrendikleri Amerikan filmlerinde olduğu gibi değildir. Savaş, mücadele başka bir şeydir. Bunu da Yunanistan bilmiyor ne yazık ki. Eğer çok iddialıysa bu konuda ilk önce bir pratikten başlasın. Türkiye'nin Efes'te yapmış olduğu tatbikatın 10'da 1'ini yapmayı bir denesin bakalım boyunun ölçüsünü savaşta değil tatbikatta bir alsın.