‘Yeniden doğdum’

MİTHAT YURDAKUL / Ankara - Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Atasever, Türk halkının gurur anlarına bir yenisini ekledi. ‘Tek millet, iki devlet’ şiarıyla Türk ve Azerbaycan bayraklarını uzayda gururla taşıyarak tarihe adını altın harflerle yazdırdı. Atasever’in annesi Azerbaycan Türk’ü. Yanında taşıdığı kefiye ile Filistin halkının, Gazzeli çocukların yaşadığı eziyeti, dünyaya duyurdu” dedi.

Uzay alanında çalışma yürüten tüm ülkelerle diyaloğa açık olduklarını belirten Kacır, “Ay Programı’mızı gerçekleştirmeyi, kendi roket teknolojimizle ateşlediğimiz ve mühendislerimizin, bilim insanlarımızın geliştirdiği uzay aracıyla ay yörüngesine ve nihayetinde de aya erişebilmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.

‘Huzurla doldum’

Atasever de “Eğitim haftamız kapsamında gerçekleştirdiğimiz parabolik uçuşlar esnasında yer çekimsizlik, ‘ağırlıksızlık’ olarak tanımlayabileceğimiz anı ilk hissettiğimde muazzam bir huzurla doldum. Çok enteresandı. Fiziksel ağırlıktan kurtulmak bir şekilde mental ağırlıklardan da kurtulmaya vesile. Aşağıda herhangi bir insan varlığına işaret eden bir emare görmemek ve bunların birleştiği anda hissettiğim o barışçıl huzur hali, ne yazık ki şu anda dünyada yaşananlarla uyuşmuyor” ifadesini kullandı.

Atasever, sekiz aylık eğitim sürecinde lunaparktaki çocuk gibi heyecanlı olduğunu, görevinde yedi bilimsel deney yaptığını, bunların üçünün uçuş tulumu üzerine entegre edilmiş halde kendisiyle uzaya çıktığını, diğer dört deneyin ise insan fizyolojisi deneyleri olduğunu söyledi.

Atasever, uçuş haftasında ve uçuştan hemen önce ve sonra kendisinden toplanan biyolojik örneklerin analiz edilmesiyle araştırmacıların genetik bilimi, metabolik değişiklikler, kanser hücrelerindeki farklılaşmalar gibi konularda araştırmalar yapma şansını elde edeceğini anlattı.

Atasever, “Kemerimi açıp o mikro yer çekimi koşullarında adeta kanatsız bir şekilde uçmaya ve süzülmeye başladım. ‘Her nefeste yenilenir dünya’ demiş Mevlana. Ben 8 Haziran’da uzay aracının içinde 90 kilometrelik irtifaya çıkıp o çok küçük zaman içinde çok derin bir nefes aldım, yepyeni bir dünyaya aslında gözlerimi açtım, yeniden doğdum diyebilirim” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı da “Uzaydan dünyaya baktığımızda bizleri keskin şekilde ayıran, yaşam hakkı ellerinden alınan çocukların bu kaderi yaşamasına neden olan çatışmaların hiçbirisi görünmüyor. Dünyanın tek bir vücut halinde göründüğü, ışık altında parlayan bir elmas gibi güzelliğini bu kadar etkileyici biçimde yansıttığı bir manzaranın altında dünyanın birçok yerinde anlamsız çatışmalarda, daha söz hakkı olmayan çocuklarımız yaşamlarını kaybediyor” dedi.