05.09.2008 - 01:52 | Son Güncellenme:
ŞAKİR AYDIN İstanbul
Açık Toplum Enstitüsü Müdürü Hakan Altınay ve 6 Avrupalı aydın, Türkiye’de yaşanan laiklik tartışmaları konusunda AB’ye yeni bir dil oluşturması için çağrıda bulundu. “Open Democracy” adlı internet forum sitesinde yayımlanan bildiride, “AB, Türkiye’de laiklik karşıtı komplonun işbirlikçisi olarak görülüyor” denildi.
Altınay’ın yanı sıra Fransa Uluslararası Araştırmalar Merkezi’nden Jean-Francois Bayard, Bulgaristan Liberal Strateji Merkezi’nden Ivan Krastev, Oxford Üniversitesi’nden Kalypso Nicolaidis, İtalya Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nden Nathalie Tocci, Avrupa Dış İlişkiler Konseyi’nden Jose Ignacio Torreblanca ve Finlandiya Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nden Raimo Vayrynen tarafından kaleme alınan bildiride, AB’ye Türkiye’deki laikliğe destek olması çağrısı yapıldı.
‘AB komplosu’
“AB, 7 noktada Türkiye’de laikliği güçlendirebilir” başlığı taşıyan bildiride, AB-laikler ilişkisinin geldiği nokta şöyle özetleniyor:
“Bir zamanlar Batılı olan elit kesimle Avrupa projesi arasında bir kopma yaşanması tehlikesi var. Onların (laik kesim) dahil olmadığı bir AB uyum süreci eksik kalacaktır. Laiklerin giderek içlerine kapanması ve Avrupa forumlarından uzaklaşması bu ayrışmayı hızlandırıyor. AB, laik kesimin bazı uygunsuz yöntemleriyle çoğu haklı gerekçelere dayanan kaygılarını birbirinden ayırmanın yolunu bulmalı.”
Bildiride AB’nin Türkiye’deki laikliği güçlendirebileceği 7 nokta sıralandı:
1- Modernleşme: Türkiye’nin AB’ye uyumu, refahın artmasını ve AB’ye entegrasyonunun artmasını getirecek.
2- Sosyalleştirme: Türkiye’nin AB süreçlerine her geçen gün daha fazla entegre olması, kaçınılmaz olarak, siyasi kültürünü de dine dayalı referanslardan uzaklaştıracaktır.
3- Kadın: Kadının statüsü laik görüşün temel taşlarından biri. AB’nin Lizbon stratejisi, yüzde 60 kadın istihdamını öngörmekte. Böylece kadınlar, kendileriyle ilgili kararlarda dayatmacı kontrole karşı koyabilir.
4- Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması: AB’nin ayrımcılık karşıtı standartları, toplumun devlet eliyle İslamlaşmasını ve devletin dindar olmayan insanlara bu nedenle ayrımcılık yapmasını engelleyecektir.
5- Rekabet: AB’nin kamu ihale ve devlet yardımları konusundaki kuralları hükümet yanlısı iş çevrelerinin kayırılmasının önüne geçecektir.
6- Avrupa Ölçeğinde Siyaset: AB, çeşitli politik birliktelikler kurulmasına vesile oluyor. Bu, AKP’nin veya ortanın sağındaki partilerin laikliği içselleştirmiş Avrupalı Hıristiyan demokratlarla yakınlaşması demek.
7- Demokratik Öz: AB, otoriterliği önlemek için demokratik teminatlara sahip. Avusturya’da Joerg Haider’a karşı alınan tedbirler, Türkiye’de İslamcı bir hükümetin yönetime geçmesi durumunda çok daha katı bir şekilde uygulanacaktır.