GündemVilleneuve usulü bilim kurgu

Villeneuve usulü bilim kurgu

02.09.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Denis Villeneuve’ün yüksek bütçeli filmi ‘Arrival’, hem hayal gücüyle hem sinema diliyle takdir topladı. ‘Arrival’ sadece Venedik’in değil, yılın filmlerinden biri olacak

Villeneuve usulü bilim kurgu

73. V enedik Film Festivali’nin yarışması hayal kırıklıkları ve güzel sürprizlerle sürüyor. Önceki gün basınla buluşan Derek Cianfrance imzalı ‘The Light Between Oceans’ festivalin ilk hayal kırıklığıydı. Başrollerini Michael Fassbender ve Alicia Vikander’ın paylaştığı film, bir melodram olarak bekleneni vermekten uzaktı. Popüler oyuncuların, ‘Blue Valentine’la dikkat çeken yönetmen Cianfrance’la ortaklığının zayıf sonucu, yarışmada yer alması şaşkınlık yaratan bir film oldu.

Uzaylılarla konuşmak

Diğer yandan Kanadalı yönetmen Denis Villeneuve’ün ‘Sicario’ ile başlayan Hollywood flörtünün devamı, Altın Aslan adayı ‘Arrival’, Venedik takipçilerini büyüledi. Başrolünde Amy Adams’ın yer aldığı büyük bütçeli bilim kurgu ‘Arrival’, dünyaya gelen uzay gemileri ve onların dilini çözmeye çalışan Louise adlı dil bilimcinin hikayesi. Bir kadın karakterin dil üzerinden barışçıl diyalog kurma gayretini, karşısına askerleri koyarak anlatan film, yaratıcı dünyasının benzersizliğiyle etkilemekle sınırlı kalmadı. ‘The Day the Earth Stood Still’in (1951) en önemli temsilcisi olduğu bilim kurguları hatırlatan,
barışçı, farklı kültürlere açık, insanları ‘yabancılar’a tercih etmeyen metniyle dikkat çekti. Ayrıca zaman kavramına yaklaşımı, kadın karakterine biçtiği rol ve alışıldık ‘uzaylı istilası’ filmlerinden ayrılmasıyla takdiri hak etti. Film yönetmenin kariyeri açısından da önemli. Bağımsız sinemanın Hollywood’a geçen isimleri arasına
giren Villeneuve, ‘Arrival’la bu büyük bütçeli dünyada da tüm gücüyle var olabildiğini gösterdi.

Aksaklıklar

Yarışmada dün basının karşısına çıkan Wim Wenders imzalı yarışma filmi ‘The Beautiful Days of Aranjuez’ ise usta Alman sinemacının 3D teknolojisini alışılanın dışında, dram türünde kullanma denemelerinin ‘Everything Will Be Fine’dan sonra ikinci örneğiydi. Bir hikaye yazarıyla yarattığı kadın ve erkek karakterleri bir masada aşk üzerine konuşturan Wenders, anlaşıldığı ve kendisinin de belirttiği gibi diyalog sinemasının Eric Rohmer gibi ustalarından ilham almıştı. Ancak film, yönetmenin son dönemde belgesellerde yakaladığı başarıya uzak kalan kurmacaları arasında anılmaktan kurtulamayacak. Filmin basın gösterimine ise teknik aksaklıklar damga vurdu. Önce İtalyanca altyazıyla başlayan Fransızca film durduruldu, İngilizce altyazılı olarak yeniden başladı. Bu sefer de İtalyan basının bazı mensupları protesto alkışlarıyla isyan etti. Yine de film, sadece İngilizce altyazıyla gösterildi.

Haberin Devamı

‘Aradığım cennetti’

Filmin basın toplantısında Wenders ilhamını şu şekilde açıkladı: “Kadınlar ve erkekler arasındaki fark insanlığı başlatır. Kadın, erkek ve bir elma. Bu farklar savaşları da dünyanın en güzel şeyi aşkı da doğurdu. Bence bu farklar eskiden birçok filmin konusuydu. Bugün ise sinemada bu tema azaldı. Peter bana oyunu verdiğinde bu dikkatimi çekti.” Yönetmen filmi 3D çekmesini de şöyle anlattı: “Bu film cennet gibi bir bahçede geçiyor. Bu bahçe, benim aradığım cennetti. Bu mekân bana 3D çekme isteğini verdi. Sizi oraya
götürmek istedim.”