27.05.2018 - 19:31 | Son Güncellenme:
6 Ocak 1896’da İstanbul’da bir ailenin ikinci çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Babası Gümrük Müfettişi Faham Bey, annesi ise Zeliha Niyir Hanım’dır. Babasını genç yaşlarında kaybeden Hürkuş’u annesi yetiştirmiştir. Tophane Sanat Okulu’nda güzel sanatlar eğitimi almış ve ardından gönüllü olarak Balkan Savaşı’na katılmıştır. 1. Dünya Savaşı’nda da Bağdat cephesinde uçak mühendisi olarak görev yapan Vecihi Hürkuş, 1917 senesinde Kafkas cephesinde bulunduğu sırada bir Rus uçağını düşürdü. Bu ona ‘Düşman Uçağı Düşüren İlk Türk Pilot’ ünvanını kazandırmıştır. Fakat bu savaş sırasında yaralandı ve Ruslara esir düştü. Direnmeye devam eden Hürkuş, Nargin Adası’ndan yüzerek Rusların elinden kurtulmuştur. Kurtuluş savaşına gönüllü olarak katılmış ve birçok başarıya imza atmıştır. Keşif uçuşları yapmış ve bir Yunan uçağını düşürmüştür. İzmir’e inerek burayı işgalden kurtarmasıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından İstiklal Madalyası ve üç ayrı Tasdikname almaya hak kazanmıştır.
Edirne’ye kazayla bir düşman uçağı düşer ve uçağa kendi ismi verilir. Bu olaydan sonra Vecihi Hürkuş’un aklına uçak yapma fikri takılmıştır. Çalışmalarına başlayan pilot, ilk Türk yapımı uçak olan Vecihi K VI'ı imal etmiştir. Uçağın ilk uçuşu 28 Ocak 1925’de kendisi tarafından gerçekleştirilmiştir. Mustafa Kemal Atatürk’ün yönlendirmesiyle kurulmuş olan Türk Teyyare Cemiyeti’ne katılmıştır ve kurum adına ilk Türkiye turunu düzenlemiştir.
1932 yılında Sivil Tayyare Mektebi’ni kurmuştur. Ardından 1933 yılında adına Vecihi K-XVI dediği yeni bir uçak tasarlamıştır. Mühendislik eğitimi almamış olan Hürkuş’u Türk Hava Kurumu 1937 senesinde Almanya’ya göndermiştir. 1939 yılında mezun olarak gelen Vecihi Hürkuş’a iki senede mühendis olunması imkansız gerekçesi ile uçak mühendisi ruhsatı verilmemiştir.
T.H.Y’nin elden çıkarttığı uçakları alıp onararak 1954 yılında Türkiye’nin ilk sivil hava yolu şirketi olan Hürkuş Hava Yolları’nı kurmuştur. Ancak bu girişimi bazı sabotajlar sebebiyle başarıya ulaşamadı. Hayatının son dönemlerini ciddi maddi zorluklar içerisinde geçirmiştir. 16 Temmuz’da beyin kanaması geçirmiş ve vefat etmiştir.