25.10.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:
Eski milletvekillerinden İhsan Tombuş, ünlü "Ankara Cinayeti" davasıyla bağlantılı olarak intihar ettiği bilinen dönemin Ankara Valisi Nevzat Tandoğan için "İntihar değil, kanımca cinayete kurban gitti" dedi.
"Ankara Cinayeti", 57 yıl önce meydana gelen ve Cumhuriyet tarihinin en karışık, en gizemli ve en ilginç cinayet davalarından biri. Öyle ki o tarihlerde İstanbul'a gelen, ünlü polisiye roman yazarı Agatha Christie, araştırma yaparak bilgi toplamış ve bu bilgileri değerlendireceğini söyleyerek, "İşte gerçek, canlı tam bir polisiye romanı" demişti.
Bir doktoru öldürmekle suçlanan iki sanıktan biri, dönemin Genelkurmay Başkanı Kazım Orbay'ın oğlu Haşmet Orbay'dı. Cinayetin ve Vali Tandoğan'ın aynı dönemdeki intiharının sırrı hiçbir zaman ortaya çıkmadı.
Sanıkların arkadaşı
Eski milletvekillerinden Tombuş ise yıllar sonra bu cinayeti araştırmak için kolları sıvadı. Çünkü, aynı zamanda bir hukukçu olan Tombuş, her iki sanığın da Robert Kolej'den arkadaşıydı. Hatta sanıklardan biri cezaevinden çıktıktan sonra kendisiyle arkadaşlığı iki yıl daha devam etmişti. Tombuş, iki yılını bu cinayeti araştırmaya adadı ve sonunda Bilgi Yayınevi'nden "Ankara Cinayeti" adlı belgesel romanı yayımlandı.
Cinayetin işlendiği yıl üniversite üçüncü sınıf öğrencisi olduğunu belirten Tombuş, şu çarpıcı açıklamayı yaptı:
"Sanıkların ikisi de arkadaşım. Reşit Mercan ile cezaevinden çıktıktan sonra da arkadaşlığım devam etti. Son iki yıldır da bu cinayeti araştırıyorum. Doktorun neden öldürüldüğünü ben de çözemedim. Kitapta yazmadım ama şunu söyleyebilirim ki, bütün veriler ışığında, kanaatim dönemin Ankara Valisi Tandoğan intihar etmedi. Kayıtlara böyle geçti ama büyük ihtimalle cinayete kurban gitti. KGB ya da o zamanın MİT'i MAH tarafından öldürülmüş olabilir. Cinayeti işleyen Haşmet Orbay, onun özel kaleminde çalışıyor. Ve Vali Tandoğan, Reşit'i yanına çağırarak cinayeti üstüne almaya ikna ediyor. O da alıyor. Yani davayı yönlendiriyor. Bu işle bir ilgisi var."
Dr. Neşet Naci, 16 Ekim 1945 günü Ankara'daki muayenehanesinde öldürüldü. Olayın iki sanığından biri Reşit Mercan adlı bir genç, diğeri ise dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kazım Orbay'ın oğlu Haşmet Orbay'dı. Sanıklardan Reşit'in, dönemin Ankara Valisi Nevzat Tandoğan'ın suçu üstlenmesi için kendisini tehdit ettiğini söylemesiyle olay yeni bir boyut kazandı. Vali Tandoğan mahkemeye çıkarak ifade verdi. Mahkemeye verdiği ifadeden sonra ise evinde intihar etti. Sanıklar cezalarının bir kısmını çektikten sonra afla çıktılar. Ancak tarihe "Ankara Cinayeti" olarak geçen bu olayda doktorun hangi nedenle öldürüldüğü hiçbir zaman ortaya çıkmadı. Vali'nin ölümü ise uzun süre tartışıldı.
GÜNCEL
Tecavüz edenle evlenir, 'Hadi hayırlısı' derdim!
Nâzım sevgisi dert oldu...
'Vali intihar etmedi, öldürüldü'
Kısa kısa..
Serin Duruş