17.05.2022 - 12:23 | Son Güncellenme:
Tolga TAHÇIDHA
Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin önüne geçen yıl 20 Ağustos’ta bir otomobilden hastane önüne kızın cansız bedeni bırakıldı. Uyuşturucu madde metamfetamin kullandığı anlaşılan kızın, Elif Terziler olduğu belirlendi. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan Rıdvan Altun, Gökhan Yalur (28) ve Ali İlhan (42) tutuklandı, Z.T., Mir Mehmet Y. (21), Boran K. (19) Erhan Y. (26) ve Murat Ö. (27) adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
İLK OLARAK KEMERALTI'NDA FENALAŞMIŞ
Soruşturmanı ardından şüpheliler hakkında iddianame hazırlandı. İddianamede, Terziler'in, Rıdvan Altun'dan (32) uyuşturucu temin ettiği belirtildi. Ayrıca Altun'un mahalledeki kızlara ilk olarak ücretsiz olarak uyuşturucu verip, alıştırdığı kaydedildi. Olaydan bir gün önce Terziler'in, dedesine gitme bahanesiyle evden ayrılıp Altun'dan uyuşturucu aldığı ifade edildi. Olay günü Covid aşısı olma bahanesiyle evden çıkan Elif Terziler ve ablası Z.T.'nin, hastaneye gitmeyip, Kemeraltı'nda Z.T.'nin arkadaşı olan Mir Mehmet Y. ile buluştukları kaydedildi. Burada, Elif Terziler'in fenalaşması üzerine Mir Mehmet Y. ve Z.T.'nin genç kızı hastaneye değil, Gökhan Yalur, Boran K. ve Erhan Y.'nin de bulunduğu Ali İlhan'ın evine götürdükleri de iddianamede yer buldu.
8 SANIK İÇİN CEZA İSTENDİ
İddianamede, eve geldikten sonra Elif Terziler'e Gökhan Yalur ve Ali İlhan tarafından kahve içinde uyuşturucu verildiği belirtildi. Elif Terziler'in fenalaşmasının ardından Ali İlhan'ın panik halinde, Gökhan Yalur'a, 'Acaba çok mu koyduk?' dediği, ardından genç kızı bir odaya götürülüp yalnız bıraktıkları kaydedildi.
İddianamede Z.T.'nin, Elif Terziler'i odada bir süre sonra gözleri kararmış halde bulduğu ve kimsenin yardımcı olmaması nedeniyle ayılması için banyoda tek başına yıkadığı belirtildi. Z.T.'nin yardım istediği ve taksiyle gelen bir arkadaşıyla durumu kötüleşen kardeşini araca taşıdığı, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne giderken Elif Terziler'in yolda yaşamını yitirdiği de iddianamede belirtildi. Diğer sanıkların, Terziler'in uyuşturucu kullanmasına engel olmadıkları, hastaneye götürülmesi sürecinde de yardımda bulunmadıkları vurgulandı. Toplanan deliller ve alınan beyanlar ışığında savcı, Rıdvan Altun, Gökhan Yalur ve Ali İlhan hakkında 'olası kastla çocuğu öldürmek' suçundan müebbet hapis cezası isterken, abla Z.T., Mir Mehmet Y. (21), Boran K. (19) Erhan Y. (26) ve Murat Ö. (27) hakkında ise 'bilinçli taksirle ölüme neden olma' suçundan 9 yıla kadar hapis cezası talep etti.
ABLA DURUŞMAYA KATILMADI
Sanıklar yargılanmasına dün İzmir 23'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Duruşmaya tutuklu sanıklar SEGBİS ile katılırken, taraf avukatları ve bazı tutuksuz sanıklar salonda hazır bulundu. Mahkeme başkanı ilk olarak tutuklu sanıklara söz verdi. Kendisinin Elif Terziler'e uyuşturucu verdiği iddialarını kabul etmeyen Rıdvan Altun, Elif Terziler ile görüşmüşlüğüm bile yoktur. Kendisine hiç uyuşturucu da vermedim. Öldüğünü internette gördüm. Adımı görünce korktum, ardından da avukatımla görüşüp teslim oldum. Olayla ilgim yoktur" dedi.
'ELİF'İ ÇARŞAFLA TAKSİYE TAŞIDIK'
Altun'un ardından söz verilen Gökhan Yalur, "Olay günü Ali İlhan'ın evinde otururken yeğenim Mir Mehmet Y. aradı ve 2 kız arkadaşını göndereceğini söyledi. Ev sahibi olduğu için Ali İlhan aşağıya karşılamaya indi. Yukarı geldiklerinde sadece yanında Z.T. vardı. Kendisini tanımıyordum. Diğer kızın kötü olduğunu ve gelmek istemediğini söyledi. Elif'in sürekli kasıldığını, eve gitmek istediğini belirtti. Z.T. de 'Elif, öz kardeşim. Onu bu halde bırakamayız' dedi. Ali Ağabey vicdan yaptı. Murat Ö. ve Erhan Y. ile gidip, kızı ikna ettiler. Eve geldiğinde çok kötü durumdaydı. Başını duvarlara vuruyordu. Z.T.'ye Elif'i hastaneye götürmesi gerektiğini söyledik. Ali Ağabey kızın başını yıkadı. Onlar evdeyken uyuşturucu içmedik. Ali Ağabey, Z.T.'den sert bir şekilde Elif'i hastaneye götürmesini istedi. O da kabul edip, 'Evdekileri yolla. Bizi hastaneye götürmesi için bir ağabeyimi çağıracağım' dedi. Sonrasında biz de çıkıp gittik. O haldeki bir kıza uyuşturucu verecek kadar namussuz değiliz. Hiçbir şekilde biz uyuşturucu vermedik o kıza. Konuşacak bir durumda bile değildi" diye konuştu.
Elif'e sadece yardım ettiğini savunan Ali İlhan da, "Gökhan kızların geldiğini söyleyince ben de markete gidecektim. İnip karşıladım. Taksinin içinden hiç tanımadığım 2 kız indi. Bu kızlardan Elif'in durumu iyi değildi. Z.T.'ye nedenini sorduğumda bana Elif'in 4-5 gün uyumadığını, daha önce işte uyuşturucu zemininin olduğunu anlattı. O halde olduğu için önce Elif'in eve gelmesini istemedim. Ancak sonra vicdan yaptım ve kabul ettim. Ablasıyla başını yıkadık. Ardından yatırdık. 1 saat sonra falan yine garip hareketler yapmaya başladı. Z.T.'ye kardeşini alıp götürmesini söyledim. Hem ben hem diğerleri hastaneye götürmesini söyledik. 1 saat kadar sonra bir taksi geldi. Elif'i çarşafla taksiye taşıdık. Hatta Zeynep bana, 'Ali ağabey, senden de Baran'dan da Allah razı olsun. Kardeşimle çok ilgilendiniz, hakkını helal edin" dedi. Sadece iyilik yaptım. Yardım ettim, elimden geleni yaptım" diye konuştu.
SANIKLAR SUÇLAMALARI REDDETTİ
Tutuksuz sanık Mehmet Y. ise üzerine atılı suçlamayı kabul etmedi. Mehmet Y, “2 kardeş Kemeraltı'na yanıma geldi. Sürekli aralarında tartışıyorlardı. Elif ikide bir 'Rıdvan'ın yanına gideceğim' diyordu. Elif iyi değildi. Bana nereye gidebileceklerini sordular, ben de eve gidecek durumları olmadığından Gökhan abimi aradım ve onun yanına gönderdim. Sonrası hakkında bilgim yok" ifadesini kullandı.
Olay günü Ali İlhan'ın evinde bulunan Baran K. de ifadesinde, "Eve geldiklerinde Elif kötü durumdaydı. Göz bebekleri yukarı bakıyordu. Ayıltmaya çalıştık. Z.T.'ye birkaç kez ambulansı araması gerektiğini söyledik ama babasından korktuğu için aramadı. Suçum yok" dedi.
Diğer tutuksuz sanıklar Murat Ö. ve Erhan Y. de Elif'in ölümünde sorumlulukları olmadığını söyledi.
'HASTANE GİTTİĞİMİZDE NABZI ATMIYORDU'
Z.T.'nin kardeşi Elif'i hastaneye götürmek için aradığı Murat S. de duruşmada tanık olarak dinlendi. Murat S., "Gece Zeynep bana kız kardeşinin kötü durumda olduğunu belirtip yardım istedi. Taksiye binip söylediği adrese gittim. Evin içine girdiğimde Elif kötü durumdaydı. Z.T. ile taksiye taşıdık. Araca bindirdiğimizde yaşıyordu. Hastaneye vardığımızda sedyeye koydum. Nabzı atmıyordu. Z.T., ailesine görünmemesi gerektiğini söyleyince oradan ayrıldık. Yarım saat sonra yeniden hastaneye geldik" dedi.
Konuşmaların ardından heyet ara kararını açıkladı. Heyet, Ali İlhan ve Gökhan Yalur'un tutukluluk hallerinin devamına, Altun'un ise tahliyesine karar verdi. Mahkeme heyeti, Elif'in ablası Z.T. için yakalama kararı çıkarılmasına hükmedip, diğer tanıkların dinlenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.