06.02.2020 - 09:49 | Son Güncellenme:
DHA
Açık öğretim lisesi öğrencisi M.A., bir yakınlarının tavsiyesi üzerine geçen yıl Temmuz ayında Karatay Motorlu Sanayi Sitesi'nde oto tamir ustası Fatih S.'nin iş yerinde çırak olarak işe başladı. M.A., 7 Temmuz günü iddiaya göre tamir aletlerinden birini yere düşürdü. Fatih S. de 'Malzemeleri düşürüp konsantrasyonumu bozuyorsun, beni sinir ediyorsun' diyerek, triger kayışıyla M.A.'yı dövdü. Aldığı darbeler ile bacakları ve vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanan M.A., iş çıkışı kuzeninin yardımıyla eve gitti. Durumu fark eden aile Özalkent Polis Merkezi'ne giderek, şikayetçi oldu. Fatih S. gözaltına alındı. Suçlamaları kabul etmeyerek, çırağın kendisine iftira attığını ileri süren Fatih S., Cumhuriyet savcısının talimatıyla serbest bırakıldı.
İTİRAZ ÜZERİNE TUTUKLANDI
Ailenin avukatı, Cumhuriyet Başsavcılığı'na Fatih S.'nin serbest bırakılmasına, şiddet nedeniyle M.A.'nın psikolojisinin bozulduğu gerekçesiyle itirazda bulundu. M.A.'nın yapılan sağlık kontrolünde bacakları ve boynunda ciddi derecede doku zedelenmesi meydana geldiği saptandı. Ayrıca savcılık kararıyla M.A., psikiyatri heyetiyle görüştürüldü. M.A., heyete Fatih S.'nin triger kayışıyla 30 veya 40 defa vücuduna vurduğunu söyledi. Ayrıca gözünü kapattığında ustasını karşısında gördüğünü, uyku problemi yaşadığını, uyuduğunda da rüyasında 'Usta vurma' diyerek ağladığını ifade etti. Bunun üzerine M.A., psikolojik tedaviye alındı.
Fatih S. de savcılık kararıyla geçen eylül ayında yeniden gözaltına alınıp, çıkarıldığı 3'üncü Sulh Ceza Hakimliği tarafından 'çocuğa karşı eziyet' suçundan tutuklandı.
'İKİ TOKAT ATTIM'
Konya 5'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde hakkında 'çocuğa karşı eziyet ve kasten yaralama' suçundan 19.5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan Fatih S., geçen kasım ayında görülen ilk duruşmada suçlamaları kabul etmedi. M.A.'ya sadece iki tokat attığını ileri süren Fatih S., "Suçlamaları kabul etmiyorum. Ben motor ustasıyım. Mağdur benim. Yanımda çırak olarak çalışıyordu. Olay öncesi sürekli malzemelerimizi kırıyordu. Bu nedenle kendisini uyardık. Ertesi gün babası iş yerine geldi. 'Çocuğu biraz daha idare edin' dedi. Bir sonraki gün az kalsın forkliftten araç düşürecekti. Bu nedenle daha önce de malzemeleri kırdığı için bacaklarına iki tokat attım. Bunun dışında bir eylemim olmamıştır. Kendisini trigier kayışıyla dövmedim. Şikayetten vazgeçme olursa kabul ederim. Öncelikle beraatımı istiyorum" dedi.
TAHLİYE EDİLDİ
Fatih S., ifadesinin ardından 'üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti ile tutuklu kaldığı süre ve delillerin büyük ölçüde toplanmış olması, karartılma ihtimali bulunmaması' gerekçeleriyle tahliye edildi.
'PSİKOLOJİK TEDAVİ GÖRMEYE DEVAM EDİYORUM'
Psikolojik tedavisinin halen sürdüğünü belirten M.A., bacaklarında kalıcı izler olduğunu söyledi. M.A. şöyle konuştu:
''Malzeme kırdım diye beni babasının yanında dövdü. Ertesi gün babamı, dükkana çağırdı. Babam da 'Madem sana zarar veriyor o zaman işten ayrılsın' dedi. Ancak ayrılmama izin vermedi. 'Çalışsın yapar' dedi. O gün akşam da “Sen benim dükkanıma zarar veriyorsun” diye beni triger kayışıyla dövdü. Bacaklarımda kalıcı izler kaldı. 2-3 ay üzerine basamadım. Psikolojik tedavi görmeye devam ediyorum. Doktor biraz daha iyiye doğru gittiğimi söylüyor; ama atlattığım bir şey yok. Ben bu kadar mağdurken, onun tahliye olması beni üzüyor. Mahkemede kararı duyunca zaten sinir krizi geçirdim. Ben mağdurken, dayak yiyen ben olmama rağmen mahkeme onu tahliye etti. Tahliye edilmemesi gerekirdi. Çünkü ben kimseye en ufak bir şey yapmadım. Mağdur olan benim. Hem dayak yiyerek mağdur oldum, hem de mahkemede mağdur oldum. Böyle bir karar çıkacağını beklemiyordum. Sanığın cezasını çekmesini istiyorum. Her önüne gelen bir çocuğu dövemez. Ben canımı yolda bulmadım. Devletime güveniyorum."
Şiddet görmeden işten ayrılmadığı için pişman olduğunu dile getiren M.A., ''Çok pişmanım. Keşke daha önceden fark edip o dükkandan ayrılsaydım. Bilemedim. Bu kadar ileriye gideceğini düşünemedim. Acaba iyi davranır mı ki, acaba hatasını anlar mı ki derken bir de bunu yaptı. Ben o dükkandan kurtulmuş olabilirim; ama bir başkası bilmeden girer onunda başına bir zarar gelebilir'' diye konuştu.
'İNSANLARA GÜVENİM AZALDI'
İnsanlara güveninin kalmadığını ve bir işe girmeye bile korktuğunu belirten M.A., "O günleri kafaya takmamaya çalışıyorum; ama bundan sonraki iş hayatımda insanlara nasıl güvenirim bilmiyorum. Bundan sonra bir iş bulup, o yerde nasıl çalışırım bilmiyorum. Kimseye güvenemiyorum. Kimsenin yanında çalışamam. İnsanlar o kadar değişik ki, kimin nasıl bir insan olduğunu bilemiyorsun. Çalışmak istesem bile çekiniyorum. Başımdan bunlar geçince maalesef insanlara güvenim azaldı" şeklinde konuştu.