Ülkü Adatepe Sabiha Gökçen hakkındaki iddiaları yanıtladı...

16:10

Sabiha Gökçen'in manevi kızkardeşi Ülkü Adatepe, bir gazetede ''Atatürk'ün manevi kızı Sabiha Gökçen'in Ermeni asıllı olduğu'' yolunda çıkan haberin, ''aslı bulunmayan bir iddia olduğunu'' söyledi.
Adatepe, eşi Öke Adatepe ve araştırmacı gazeteci Orhan Karaveli ile Şişli'deki evinde iddialara ilişkin bir basın toplantısı düzenledi.
Bu olaydan son derece üzüntü duyduğunu ve çok sarsıldığını ifade eden Adatepe, ''Aslı olmayan bir iddia. Sabiha Gökçen, hem ablam, hem de ilk eşimden olan çocuklarımdan dolayı akrabamız. Bütün ailesini biliyorum. Son 5 yılda Gökçen ile birlikte yaşadım. Gökçen, Türk kadınının iftiharla bahsedeceği, kendi adına en büyük havaalanı yapılmış, Atatürk'ün ismini şerefiyle taşıyan bir insan'' dedi.
Araştırmacı gazeteci Orhan Karaveli de, Gökçen'le ilgili iddianın, Ermenistan'da evlere hizmet görevi için gelen bir kadının soyut iddiaları ile Beyrut'ta yayınlanan bir kitap ve belgelere dayandığının ifade edildiğini, ancak bugün iddiayı ortaya atan gazetede bu belgelere yer verilmediğini söyledi.
Tarihimizde Türk olmayan çok seçkin insanlar bulunduğunu ve bin yıldan beri bu topraklarda etnik köken ayrımı yapmadan insanların birarada yaşadığını anlatan Karaveli, ''Çünkü Türkiye Cumhuriyeti'nde vatandaşlık etnik kökene göre değil, ülkeye bağlılıkla ölçülür. Dolayısıyla Sabiha Gökçen'in aslında Ermeni veya Yahudi kökenli olması da bir şeyi değiştirmezdi'' dedi.

ARAŞTIRILMADAN YAZILMIŞ BİR İDDİADIR
Gökçen'in gönlünün Atatürk ve Türklük sevgisiyle dolu, Türkiye'nin ve dünyanın ilk kadın savaş pilotu olduğunu belirten Karaveli, ''Bu ülkede bir zamanlar Atatürk'ün annesine bile dil uzattılar. Ben Türkiye'nin anıt insanlarının üzerine titrememiz gerektiğini düşünüyorum. Bu iddia, başlığında Atatürk resmi olan bir gazeteye yakışmayan bir iddiadır. Araştırılmadan, ailesiyle görüşülmeden yazılmış bir iddiadır'' diye konuştu.
''Sabiha Gökçen'in anne tarafından Bosnalı, baba tarafından Edirneli pırıl pırıl bir Türk insanı'' olduğunu, hayatının Türklük, Atatürkçülük ve Türkiye için düşünmekle geçtiğini ifade eden Karaveli, ''Bu kadıncağız birden bire nasıl Ermeni oluverdi. Yarın da Atatürk belki başka bir ulustan olacak. Belki sonra İsmet Paşa... Uluslar kendi varlıklarına, büyüklerine, anıt isimlerine böyle mi sahip çıkmalı?'' dedi.

HABERİ ÜZÜLEREK KINIYORUZ
Gökçen'in babasının, Jöntürk olması nedeniyle Abdülhamit tarafından Bursa'ya sürülen önemli devlet görevlilerinden Hafız Mustafa İzzet Bey olduğunu ve ilk evliliğinden biri kız 2 çocuğu bulunduğunu, İzzet Bey'in yine ilk evliliğinden 1'i kız 2 çocuğu olan Hayriye Hanım'la evlendiği anlatan Karaveli, Saime ve Sabiha'nın da bu evlilikten dünyaya geldiğini söyledi.
Karaveli, Gökçen'in Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesinin Cibin Köyü'nde bir yetimhaneden alındığı ve o zaman 5-6 yaşında olduğu yönündeki iddiaların da gerçek olmadığını, 1925 yılında Ankara'ya gelen Gökçen'in 12 yaşında bir genç kız olduğunu söyledi.
Gökçen'in Ankara'ya geldikten 1-2 sene sonra Amerikan Koleji'nin orta kısmına kaydolduğunu belirten Karaveli, şunları söyledi:
''Ayrıca 5-6 yaşında geldiyse 12-13 yaşında mı uçmaya başladı. Burada maddi hatalar var. Sabiha Gökçen'in Ermeni olduğunu ve 5-6 yaşında getirildiğini somut delillerle ortaya koymaları lazım. Ülkü Hanım ve Öke Bey ile Türk kamuoyunun duygularına tercüman olduğumuz inancıyla bu haberi üzülerek kınıyoruz.''

ÖLÜMÜNÜ DE BAŞKA BİR HABER TETİKLEDİ
Karaveli, Gökçen'in ölümünün de yine aynı gazetede ''Sabiha Gökçen Atatürk'e karşı'' başlığıyla yayınlanan başka bir haber tarafından tetiklendiğini savunarak, şunları kaydetti:
''Sabiha Gökçen Havaalanı'na ilginin artması üzerine bu başlık atılmıştı. Bunu teknik olarak kendisine anlatmamıza, hatta gazetenin özür dilemesine karşın başlığın bu şekilde yorumlanmasını, bütün hayatını Atatürk kızı olarak yaşamış olan kendisini çok üzdü. Bunu bir türlü benimseyemedi, hastalandı ve bir yerde gerçekten ölümüne sebep oldu.''

ATATÜRK'E YÖNELİK BİR OLAY
Açıklamaların ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Ülkü Adatepe, habere dayanak gösterilen Ermeni gazetesinin olmayan bir şeyi yazmasının ''çirkin'' olduğunu, ancak Türkiye'de yayınlanan bir gazetenin olayı tetkik etmeden bu iddiaları manşete taşımasına daha çok kırıldığını söyledi.
Adatepe, iddiaya ilişkin kendisinin aranmadığını, kanuni hakları olmadığı için yasal yollara da başvurmayacaklarını söyledi.
''Neden böyle bir haberin yayınlandığı'' yönündeki görüşlerinin sorulması üzerine de Adatepe, ''Benim düşüncem, biraz Atatürk'e yönelik bir olay'' dedi.