Türkiye’nin yıldızı yükseliyor! Hem AB'yle hem de Arap Ligi'nde durumlar değişti
10.09.2024 - 06:49 | Son Güncellenme:
AYDIN HASAN - ASENA YATAĞAN/ANKARA
Güney Kafkasya siyaseti, Doğu Akdeniz’deki gücü, Libya ve Afrika Boynuzu bölgelerindeki krizlerdeki etkinliğinin yanı sıra Rusya - Ukrayna Savaşı, Gazze sorunu, İsrail ile İran arasındaki gerilim gibi konulardaki çok yönlü diplomasisi ile Türkiye, önemli bir bölgesel güç haline geldi. AB’nin ardından Arap Ligi de, Türkiye’ye karşı tutumunu değiştirdi.
AYDIN HASAN - ASENA YATAĞAN/ANKARA- Türkiye’nin çok yönlü diplomasisi ile bölgesel krizlerde oynadığı rol, dünya siyasetinde gördüğü ilginin artmasına neden oluyor. 5 yıllık bir aradan sonra AB Gayriresmi Dışişleri Bakanları Toplantısı’na (Gymnich) katılan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 13 yıl aranın ardından bugün Kahire’de düzenlenecek Arap Devletleri Ligi (AL) 162. Olağan Dışişleri Bakanları Konseyi toplantısına davet edilen ilk Türk dışişleri bakanı oldu.
Arap Ligi’nin konsey toplantıları mart ve eylül aylarında olmak üzere düzenli olarak yılda iki kez Kahire’de yapılıyor.
Fidan, bugün yapılacak toplantının açılış oturumunda, Türkiyeile Arap Ligi ilişkilerinin yanı sıra başta Gazze olmak üzere bölgesel meselelere değinen bir hitapta bulunacak. Arap Ligi’nin gündeminde bulunan Filistin başta olmak üzere birçok başlık Türkiye’nin dış politika gündeminde öncelikli konular arasında yer alıyor. Arap Ligi’yle kurumsal ilişkilerin geliştirilmesi ve eşgüdümün artırılması üzerinde durulacak. Fidan’ın, Arap Ligi Dışişleri Bakanları Konseyi toplantısına davet edilmesi üye ülkelerle gelişen ikili ilişkilerin yanı sıra Türkiye’nin bölgedeki rolüne duyulan ilginin yansıması olarak değerlendiriliyor.
TÜRKİYE BÖLGEDE ETKİLİ
Emekli Büyükelçi Uluç Özülker ve Hasan Kalyoncu Üniversitesi Öğretim Üyesi Murat Aslan, Türkiye’nin Arap Devletleri Ligi konsey toplantısına davet edilmesini Milliyet’e değerlendirdi. Özülker, daveti olumlu yorumlamak gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Bir kere Mısır Arap aleminin başat güçlerinden biri. Etkililiği de bu anlamda paralel gidiyor. Normal olarak Mısır’la Türkiye’nin arasında başka bir boyutta bir iş birliği olduğu andan itibaren Arap Ligi’nin Türkiye’ye bakışı açısından da Mısır’ın etkinliğinin de etkisiyle, bu noktaya gelinmiş olmasını doğal karşılamak lazım. Bu aynı zamanda Türkiye için de olumlu bir şey. Türkiye buraya da katıldığı bölgesel olarak Türkiye’nin de hem büyüklüğüyle, sözüyle, etkinliğiyle birlikte orada da daha başarılı olacağını ve bir açığı kapatacağını düşünmek lazım.”
‘İLİŞKİLERİN NORMALLEŞTİRİLMESİ İSTENİYOR’
Murat Aslan, Arap Ligi’nin Mısır’ın domine ettiği, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin nüfuz ettiği bir platform olduğunu belirterek “Bir taraftan Mısır’la normalleşmesi, Arap Ligi’nin dominant, başat devletlerinin Türkiye’ye tavrını gözden geçirmesini gerektiriyor. Arap Ligi’nin başat aktörleri Kalkınma Yolu Projesi’ne paralel olarak Türkiye’nin de içinde yer aldığı bir ekonomik inisiyatifi, büyük bir ihtimalle birazcık daha ileriye yönelik olarak düşünüyorlar. Dolayısıyla ilişkilerin bu çerçevede normalleştirilmesi isteniyor” dedi.
