03.07.2019 - 11:55 | Son Güncellenme:
DHA
İLK DURUŞMA YAPILDI
Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuklu sanıklar Fatih Demir, Ferhat Yılmaz, Fahrettin Öztürk ve Turgut Kundakçı hazır bulundu. Savunmasını yapan Ferhat Yılmaz, Fahrettin Öztürk ile 2017 yılının Mayıs ayında motosiklet derneğinin panayırında tanıştıklarını söyledi. Olay günü Fahrettin Öztürk'ün saat 20.21'de kendisini aradığını söyleyen sanık Ferhat Yılmaz , "Buraya gelmen gerekir' dedi. Buna anlam veremedim. Ağlamaklı, korkmuş bir ses tonuyla 'acil gelmen gerekir' diye söyledi. Taksi ile Fahrettin'in attığı konuma gittim. Ancak attığı konumda kimse yoktu, kendisini aradım, 'Geliyorum' dedi. İş yerinden aracı alıp geldi. Arabaya bindiğimde 'Ne oldu?' dedim. 'İş yerine gidince anlayacaksın' dedi. İş yerine girdiğimizde yine sorduğumda 'Amcamı öldürdüm' dedi. Normalde güler yüzlü birisidir. Ancak o gün Fahrettin terliyor, kızgın ve korkmuştu" dedi.
SALONDAKİ SALDIRI ÖNLENDİ
Bu sırada vefat eden Rıfat Rıza Öztürk'ün oğlu Ahmet İhsan Öztürk, sanık Fahrettin Öztürk'e duruşmada saldırdı. Duruşma salonunda bulunan jandarma ve polis saldırıyı önledi. Ancak müşteki Ahmet İhsan Öztürk küfürler ederek saldırma teşebbüsüne devam etmesi üzerine salondan çıkarıldı.
"BEN İLK İŞYERİNE GİRDİĞİMDE MAKTÜLDE HİÇBİR CANLILIK BELİRTİSİ GÖRMEDİM"
Fahrettin Öztürk'ün farklı bir ruh hali olduğunu, delirdiğini düşündüğünü anlatan sanık Ferhat Yılmaz, Öztürk'ün cesedi nasıl parçalara ayırdığını da ayrıntılarıyla anlattı. "Manzarayı görünce elim ayağım boşaldı" diyen Ferhat Yılmaz, " Böyle bir duruma nasıl geldim, bunun içinden nasıl çıkarım, gibi kendi kendime sorular sorarken Fahrettin, amcasını başından vurduğunu söyledi. Ortada bir silah var, bıçak kullanılmış ben bu sorular yanında bana zarar verebilir, gibi düşündüm. Oradan kaçmayı düşündüm. Ancak bulunduğumuz yer dağ başı... Ben ne yapacağımı düşünürken Fahrettin yarım saat sonra poşetlere uzuvları koydu. Önceden çek çekli tekerlekli valiz hazırlamıştı. Cesedin gövde kısmını bu valize koydu. Poşetleri araca koydu. Ben hiçbir işleminde ona yardımcı olmadım. Tamamen kendisi parçalayıp araca koydu. Etrafı temizledi. Ben ilk iş yerine girdiğimde maktulde hiçbir canlılık belirtisi görmedim." dedi.
"CESEDİN PARÇALANMASINA VE ATILMASINA YARDIM ETMEDİM"
Birlikte yola çıktıklarını, Fahrettin Öztürk'ün viyadükte durduğunu ve valizi indirdiğini söyleyen sanık Ferhat Yılmaz, "Ben sadece arkasından gittim. Herhangi bir şeye temas etmedim. Valizin fermuarını o açtı yine yan çevirdi fermuarın açmak suretiyle beden kısmını viyadükten yuvarladı. Yine valizi araca koydu. Ben bunlara katılmadım. Tekrar araca bindik. Halen titriyordum. Sinirden 'Aracı yavaş yavaş kullan' diye söyledim. Kadıköy'e geldik. Araçtan indik. İş yerinde eşime 'Çay falan yap' diyerek mutfağa gönderdim. Fahrettin, Fatih ve Turgut'a çuval muval bir şeyler ayarlayın' dedi. Çocuklar sebebini sormadı. Fahrettin arabadan 2 veya 3 poşeti çıkarttı ve çocukların getirdiği poşetlere ikinci bir poşet koydu ve bantladı. Fatih ve Turgut bantlamaya yardım ettiler. Ancak neyi bantladılar bilmiyorlardı. Fahrettin de ben de herhangi bir şey söylemedik. Hatta 'Abi ne bunlar?' diye sorduklarında 'Boşver sonra konuşuruz' diye ben de Fahrettin de cevap verdik. Fahrettin 'Bunları atalım' diye ortaya söyledi. Fahrettin araca geçti . Araca Fatih ve Turgut da bindi. Yarım saat sonra geri geldiler poşetleri atmışlardı. Eşimle eve gittim, sabaha kadar uyuyamadı. Daha sonra fazla dayanamadım eşime anlatmaya karar verdim. Anlatmaya başladığımda polisler geldi. Olayı inkar etmedim. Ayrıca Fahrettin amcasının despot bir tavır gösterdiğini, sürekli şoförlüğünü yaptırdığını, kendisinde özel hayat bırakmadığını, işçilere ve ailesine kötü davrandığını söylüyordu. Ayrıca babası yarı felçli olduğu için Fahrettin'in babası hakkında bazı olumsuz söylemlerde ve küfürlerde bulunuyormuş. Fahrettin bunları yüzeysel söyledi detay vermedi. Fahrettin ile amcası aralarında sıkıntı olduğunu söylerdi ancak amcasını öldürmeye yönelik kastı olduğundan bahsetmezdi. Kavga edebileceklerini düşündüm ancak öldürebileceği hiç aklıma gelmezdi. Ben herhangi bir şekilde cesedin parçalanmasına ve atılmasına yardım etmedim. "
"POŞET İÇERİSİNDE İNSAN PARÇASI OLABİLECEĞİNE DAİR BİR HİS DUYMADIM"
Sanık Fatih Demir de attıkları poşetlerde suç konusu olabilecek bir şey olduğunun aklına gelmediğini söylerken, diğer sanık Turgut Kundakçı da "Çöp poşetlerini poşetlerin içerisine koyduk. Biz de yardım ettik. Ferhat hiçbir şekilde yardım etmedi. Ben poşet üzerinde kan görmedim. Bunun içerisinde insan parçası olabileceğine dair bir his duymadım. Bu poşetleri arabaya Fahrettin koydu ben yardım etmedim. " dedi.
"BU KADAR PARA ORTADA YOK, CİNAYETİN PLANLANARAK İŞLENDİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM"
Müşteki Meryem Öztürk de eşinin sanık Fahrettin Öztürk'ü sevdiğini ve güvendiğini belirterek, şunları söyledi:
"Benim eşim, bir kardeşi ve Fahrettin'in babası 3 ortaktılar. Ancak diğer kardeşi başka iş yaptığı için ayrıldı. Fahrettin'in babası rahatsızdı bu yüzden tüm işleri eşim yapıyordu. Ancak eşit para alıyorlardı. Hasta diye abisine hiçbir laf etmezdi, severdi. Eşimin öldürüldüğünü haberlerden öğrendim. O dönemde biz ev bakıyorduk. 900 bin TL ve 1 milyon arası bir rakamla ev alacaktık. Kredi ile almak istemiyorduk. Eşim bu paramızın biriktiğini söyledi. Fahrettin adına özel paramızın ve şirket paralarının bulunduğu bankadaki hesapta 200 bin Euro olduğunu biliyordum. Ancak Fahrettin lütfetmiş sadece 30 bin eurosunu bırakmış. Diğerlerinin hepsini almış. Ayrıca 15 tatilde oğlum işe gitmişti. İş yerindeki kasaya eşim açtığında dolar ve eurolar balya balya varmış. Olay sonrası kasadan sadece eşimin cep telefonu çıktı. Ben bu cinayetin para nedeniyle işlendiğini düşünüyorum. Eşim ile Fahrettin arasında herhangi bir problem yoktu, eşimin ona ve çalışanlarına kötü davranması gibi bir durum söz konusu değildir. Cezalandırılmasını istiyorum. Tartışma nedeniyle bu olayın olacağını düşünmüyorum. Bu kadar para ortada yok, cinayetin planlanarak işlendiğini düşünüyorum. En ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum" diye konuştu.
SANIKLARIN BANKA HAREKETLERİ İNCELENECEK
Söz verilen sanık Fahrettin Öztürk, ailesinin avukatını azlettiğini belirterek, Baro'dan kendisine avukat talep etti. Bir sonraki duruşmada sanık Fahrettin Öztürk'ün savunmasının alınmasına karar veren mahkeme heyeti, 4 sanığın cinayetten 3 ay ve 3 ay sonraki banka hareketlerinin incelenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.
İDDİANAME
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianameye göre olay 26 Şubat 2019 tarihinde Başakşehir’de işlendi. Fahrettin Öztürk, Ferhat Yılmaz’dan temin ettiği silah ile iş yerinin banyo kısmında abdest alan amcası Rıfat Rıza Öztürk'e silahla ateş etti. Amca Rıfat Rıza Öztürk yere düştü. Fahrettin Öztürk ve Ferhat Yılmaz, ölümünden emin olamadıkları Rıfat Rıza Öztürk'ün bıçakla boğazını kesti. Fahrettin Öztürk ve Ferhat Yılmaz, gerçekleştirdikleri öldürme eyleminin delillerini gizlemek amacıyla Rıfat Rıza Öztürk'ün kafasını bedeninden, kollarını dirseklerinden, bacaklarını da diz kapağından olmak üzere vücudundan ayırdı. Rıfat Rıza Öztürk'e ait cesedi parçalara ayıran Fahrettin Öztürk ve Ferhat Yılmaz, ceset parçalarını valize ve poşete koydu, araca yükledi. Fahrettin Öztürk ve Ferhat Yılmaz ile Yavuz Selim Köprüsü’nü geçerek, viyadük üzerinde durdu, maktulün vücut parçalarını valizden çıkartarak viyadükten aşağıya attı. Ferhat Yılmaz, Fahrettin Öztürk ile lokale gitti. Lokalde bulunan Fatih Demir ve Turgut Kundakçı yaşanan olayı Ferhat Yılmaz ve Fahrettin Öztürk'ten öğrendi. Suç delillerini gizleme eylemine Fatih Demir ve Turgut Kundakçı’nın iştirak etti. 4 sanık maktulün cesedine ait kollar, bacak ve kafa kısmı ile kıyafetlerini ayrı ayrı poşetledi ve araca yükledi. Araca binen 4 sanık buradan ayrılarak ayak parçalarının bulunduğu poşeti Kadıköy’de, diğer parçaları da farklı bir çöp konteynerine attı. İddianamede Fahrettin Öztürk (32) ile Ferhat Yılmaz'ın (37) "Canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme", "Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" ve ""Ateşli silahlar ve bıçaklar ile diğer aletler hakkında kanuna muhalefet" suçlarından birer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 1.5 yıldan 8'er yıla kadar hapislerini talep edilirken, sanık Fatih Demir (29) ve Turgut Kundakçı'nın (26) "Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 6 aydan 5'er yıla kadar hapisleri isteniyor.