Gündem‘Türkiye’de arayan erkek olmaz’

‘Türkiye’de arayan erkek olmaz’

25.10.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:

Kadınları şiddet sarmalından kurtarmak için Kolombiya’da erkekler için ‘Sakin Hat (Calm Line)’ hattı kuruldu. Erkekler şiddet kullanma eşiğine geldiğinde bu hattı arayarak ‘Beni durdurun’ diye psikologlardan destek istiyor. Kadın hakları aktivistleri, Türkiye’de böyle bir hattı arayan erkeğin olmayacağını söylüyor.

‘Türkiye’de arayan erkek olmaz’

Çiğdem Yılmaz- Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için Türkiye dahil dünyanın birçok ülkesinde kadınlar için acil yardım hatları var. Kolombiya’da bu hatlara yenisi eklendi. Bu kez acil yardım hattı erkeler için kuruldu. Adı da “Sakin Hat (Calm Line). Şiddet kullanmanın eşiğine gelen erkekler bu hattı arayarak, “Beni durdurun”, “Sabrımı yitirdim, sevgilimi vurmak üzereyim”, “Karımı dövmemek için sabrımın sonuna geldim”, “Bu kadın yine beni kıskandırdı, kudurttu. Dayanamıyorum elimden bir kaza çıkacak. Yardım edin” diyerek, telefonun diğer ucundaki eğitimli ve deneyimli psikologlardan yardım istiyor. Psikologlar, erkekleri “sakinleştirmek” için yardımcı oluyor. Kolombiya’da başlatılan ve olumlu sonuçları gözlemlenen “Calm Line” hizmeti Latin Amerika’nın diğer ülkelerinde de uygulamaya kondu. Eylül ayında 26 kadın cinayeti yaşandığı, 19 kadının ise şüpheli şekilde öldüğü Türkiye’de böyle bir hattın kurulması halinde “Arayan erkek olur mu ya da olumlu sonuçlar doğurur mu?” sorusunu kadın hakları aktivistlerine yönelttik. Kadın hakları savunucuları, Milliyet’in sorusuna “Türkiye’de arayan erkek olmaz” yanıtı verdi ve benzer uygulamaların yapılabilmesi için önce toplumsal cinsiyet eşitliği ile zihniyet dönüşümünün sağlanması gerektiğini söyledi.

Haberin Devamı

‘BÖYLE ADAM BULUNMAZ’

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararıyla, kadın şiddet karşısında korumasız bırakıldığı belirterek, “Devletin temel argümanı, öncelikle şiddeti engelleme ve önlemeye dair çalışmaların yaygınlaşması olmalı. Yani bir erkeğin uyguladığı şiddetin yanlışlığını bilmesi, öğrenmesi ve kendini birey olarak görmesi gerekir. Kadınlar için var olan acil yardım hatlarının kapasite ve bilinirliğinin yaygınlaştırılması gerekir. Mesela, bugüne kadar kaç köşe yazarı, acil yardım hatlarını yazdı, kaç dizide bu konuyla ilgili bu bilgi yer aldı, kaç belediye bu konu hakkında billboard hazırladı, kaç eczane bu hatları vitrine astı. Bizler daha bunu oturtmuş değiliz. Temel atılmadan atılan bu adımlar yıkılmaya mahkûm olur” dedi. Türkiye’de böyle bir hattın kurulabileceğine inanmadığını söyleyen Kadın Hakları Savunucusu Avukat Canan Arın da şu değerlendirmeyi yaptı:

Haberin Devamı

“Kurulsa bile Türkiye toplumsal cinsiyet eşitliğine inanmıyorlar. Diğer taraftan erkeler kendilerinin kadınlardan üstün olduğunu ve hiyerarşik olarak da kadınları güçsüz görüyorlar. Dolayısıyla, ‘Ah ben çok sinirlendim, karıma zarar verebilirim, dur ben bunu engellemek için psikologla konuşayım’ diyen adamın Türkiye’de bulunabileceğini zannetmiyorum. Onun için biraz medeniyet lazım. Bu hattın kurulmasına gelince kadar yapılması gereken o kadar fazla şey var ki, misal İstanbul Sözleşmesi’nin gereğinin yapılması.”

‘ANLAMLI BİR GİRİŞİM OLABİLİR’

Uzman Psikiyatrist Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, Türkiye’de şimdiye kadar yapılan çalışmaların büyük çoğunluğunun şiddete maruz kalan kadınları korumaya yönelik olduğuna dikkat çekerek, ‘Sakin Hat’ın Türkiye’de uygulamasına ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:

“Eğer erkeğin kadına yönelik şiddetinden söz ediyorsak, erkeğin kadına yönelik şiddetini halletmeliyiz. Bu tür yardım hatları anlamlı bir girişim olabilir, hiç yoktan iyidir. Burada en önemli olan şey, toplumun şiddet davranışının farkına varması, kendi öfkesini nasıl kontrol edeceğini öğrenmesidir. Bu anlamda özellikle okullarda buna yönelik çalışmalar düzenlemelidir. Bugün bu çalışmalara başlansa, sonuçlarını en az 50 yıl sonra alabiliriz. Özellikle erkek çocuklarının nasıl yetiştirilebileceğini öğrenebilmek de önemli çalışma noktalarından birisi. Toplumda farkındalık çalışmaların artırılması önemli. Bunun temelinde de toplumsal cinsiyet eşitliği yatıyor. Bu hattın da şöyle bir önemi olacaktır, erkeklerin şiddet eğilimini fark etmesi ve bu anlamda yardım araması... Bu hat problemin çözümüne yönelik tek adım olmasa bile, çoklu çözümlerden bir tanesi olacaktır. Böyle bir hat hayata geçirildiğinde toplumumuzdaki erkeklerin öfke sorunlarının ne kadarının farkında olduklarını da değerlendirme şansımız olacak.”