24.12.2008 - 00:19 | Son Güncellenme:
BAHAR BAKIR Ankara
Türkiye’nin, Birleşmiş Milletler (BM) toplantısında gündeme gelen ve AB’ye üye olan tüm devletler tarafından desteklenen “cinsel kimlik nedeniyle kişilerin cezalandırılmamasını” öngören deklarasyona imza atmaması, eleştirilere neden oldu. İslam Konferansı Örgütü’nün (İKÖ) konuyla ilgili hazırladığı karşı bildiriye de imza atmayan Türkiye’nin, “Bizim hukuki altyapımızda bu konuyla veya eşcinsellikle ilgili düzenlemeler var. Dolayısıyla bu tartışmaya dahil olmak istemiyoruz” dediği ortaya çıktı.
Daily News ve Radikal’de dün yer alan haberlerde, “Türkiye’nin, İKÖ’nün hazırladığı karşı bildiriye imza atmasa da, 27 AB ülkesinin destek verdiği bildiriyi imzalamaması, AB’ye üyelik sürecinde Türkiye’ye karşı ciddi bir tepkinin ortaya çıkmasına yol açtı” yolunda yorumlar yer aldı. Türkiye’nin takındığı “çekimser” tutumda, BM Güvenlik Konseyi Geçici Üyeliği için destek aldığı İKÖ ve birçok Arap ülkesiyle karşı karşıya gelmeme politikasının etkili olduğu yorumları yapıldı.
Dışişleri Bakanlığı’ndan edinilen bilgiye göre, Türkiye hem BM toplantısında gündeme gelen bildiriye hem de İKÖ tarafından hazırlanan karşı bildiriye taraf olmak istemedi. Kaynaklar, Türk hukuki altyapısında genel olarak konuyla veya eşcinsellikle ilgili düzenlemelerin olduğunu, dolayısıyla Türkiye’nin bu tartışmaya dahil olmak istemediğini belirtti.
BM Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi’nin 1. maddesinde yer alan, “Bütün insanlar özgür, şeref ve hakları bakımından eşit doğar” hükmüne dayanan deklarasyonu, şu ana kadar 66 ülke imzaladı. İKÖ tarafından hazırlanan karşı bildiride ise, bu tür girişimlerin pedofili ve ensest gibi fiilleri meşru hale getirebileceği vurgulandı.