GündemTurizm şehri olma yolunda Samsun

Turizm şehri olma yolunda Samsun

29.07.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:

Küresel iklim değişikliğinin Akdeniz kıyılarındaki hava sıcaklıklarını insanlar için tehlikeli seviyelere taşıması Karadeniz sahillerinin deniz turizmini olumlu yönde etkiliyor. Buradaki zincir otellerin sunacağı uygun konaklama ve toplantı imkanları, lojistiği sağlam Samsun’u kongre turizmi için de ideal bir yer yapabilir

Turizm şehri olma yolunda Samsun

Samsun denilince sanırım akla ilk gelen Atatürk’tür. Bu nedenle, Kurtuluş savaşımızın simge kentinde Atatürk’le doğan bağımsızlık güneşi nedeniyle Samsun’a “Güneşin doğduğu şehir” de deniliyor. Şehrin girişinde de “Atatürk’ün Şehri Samsun’a Hoşgeldiniz” yazılı.
Uzmanlığım nedeniyle de Samsun denilince benim aklıma hep selleri ve “Çarşambayı sel aldı” türküsü gelir. Samsun’da yaptığım bir günlük inceleme bana Samsun’un doğal afet ve güzelliklerinin yanı sıra, çok zengin tarihi eserlere ve kültürel mirasa sahip olduğunu gösterdi. Bu yönden Samsun da saklı zenginlikleri olan şehirlerimizden biri.
Karadeniz’in Bodrum’u
Samsun merkezden Atakent’e doğru doğru gittiğinizde gözlerinizi bağlayıp sizi Adnan Menderes Bulvarı’na bıraksalar, gözlerinizi açtığınız zaman deniz kıyısında göreceğiniz palmiye ağaçları ve kemerli kafeteryalar yüzünden kendinizi Bodrum ya da Antalya’da sanırsınız. Fakat Samsun, az tanınırlığı ve çizdiği imaj yüzünden turizmde olması gereken yerin en az 10 yıl gerisinde duruyor. Bu yüzden mevcut turizm tesisleri tam kapasite çalışmıyor. Aslında turizmin gelişmesiyle beraber Samsun işsizlik problemini önemli ölçüde çözebilir, eğitim ve yabancıya karşı hoşgörü düzeyi hızla yükselebilir. Gerçek anlamda Samsun’un “Güneşin Doğduğu Şehir” olabilmesi için ‘doğayı tahrip eden sanayileşme’ hatasına düşmemesi gerekiyor. Örneğin bir zamanlar doğa yürüyüşü yapılan, üstü yayla ve altı deniz olan Kocadağ yamaçlarını fare gibi kemiren taş ocakları Samsun’a hiç yakışmıyor. Şehre en yakın noktadan bakan yamaçlardaki ormanları yok ederek işletilen taş ocakları Samsun’un doğasına yeterince sahip çıkılmadığını gösteriyor.
Kıta sahanlığı Rusya’ya yaklaşıyor
“Samsun merkezdeki mahmuzlar yüzünden çevredeki plajların kumsal alanları yok oldu” deniliyor. Anladığım kadarıyla Samsun’da bir ‘master turizm planı’ mevcut değil. Adı öyle olan bir plan varsa da olaya bütünleşik bakılmamış. Ayrıca sürekli denizin doldurulmasıyla Türkiye’nin Karadeniz’deki kıta sahanlığı az da olsa Rusya ve Ukrayna’ya yaklaşıyor. Bu ülkeler bu duruma ne kadar sessiz kalır bilinmez.
Amazon efsanesi
Samsunun ilçelerinde ise Havza ilçesindeki Termal turizmden, Ladik ilçesindeki Akdağ Kış Sporları ve Kayak Merkezine kadar turizmdeki çeşitliliği görebilirsiniz. Samsun’un bilinmeyen ve tanınmayan o kadar çok doğal, kültürel, turistik ve tarihi değerleri varken Samsunluların Amazon efsanesine sarılmasını hiç anlamıyorum. Efsaneye göre Samsun’un Terme ilçesinde yaşadıklarına inanılan Amazonlar tek memeli ok, yay ve çift ağızlı balta gibi silahlar kullanan atlı savaşçılarmış. Ne hikmetse bu Amazon kadınlarına Ordu ve Giresun da sahip çıkıyor.
Lojistik merkezi olacak
Samsun sadece Karadeniz’in değil, ülkemizin deniz, kara, demir ve hava yolu ulaşım sistemlerinin tümüne sahip sayılı illerinden biri. Böylece Samsun Karadeniz’in dünyaya açılan kapısı durumunda. Bu yüzden Samsun doğal bir lojistik üs. Samsunlulara sorduğumda “Bir lojistik üs, sanayi, turizm, sağlık, eğlence, turizm, tarım, kültür ve eğitim şehir olmak istiyoruz” diyor. İyi bir planlamayla neden olmasın! Bununla birlikte şu an Samsun’da bir imar kirliliği de var. Örneğin, 1880’lerde çıkan bir yangından sonra Fransız bir mimar Samsun’daki cadde ve sokakları denize dik yapmak istemiş ama yaptırmamışlar. Halbuki küresel ısınma nedeniyle insanları bunaltan şehirlerde deniz ve kara meltemlerinin esintileri tüm şehre bir ilaç gibi gelirdi...
İyi bir planlama deyince İncirli Deresi’nin doğduğu vadiden gelip kıyıda denize döküldüğü yerde yapılan tıkaç bir kütle şeklindeki büyük AVM binasını görünce gözlerime inanamadım. Dağlardan gelip Karadeniz’e doğru akan pek çok dere eskiden Samsun’da cadde ve sokağa dönüştürülmüş. Bu derelerde sık sık taşkınlar olmakta. 4 Temmuz 2012 gibi çok yakın bir tarihte Yılanlı Dere taşmış ve dere boyunca yeni yapılan TOKİ binaları dahil bir çok yerleşim yeri tahrip olmuştu ve sel sularına 14 vatandaşımızı kurban vermiştik.
Kongre turizmi için ideal
Küresel iklim değişikliği Akdeniz kıyılarındaki hava sıcaklıklarını insanlar için tehlikeli seviyelere taşıdığı için Karadeniz sahillerinin şu an kısa olan deniz-kum-güneş turizmini olumlu yönde etkiliyor. Akdeniz’in yüksek turizm sezonunda Samsun’daki zincir otellerin sunacağı uygun konaklama ve toplantı imkanları her türlü ulaşıma sahip olan Samsun’u kongre turizmi için de ideal bir yer yapabilir.

Yatırım eksikliği Samsun’un önünü tıkıyor
Samsun’da ticaretle uğraşan Osman Şenses Samsun’un ilerlemesi için 1970 yılından beri kalıplaşan sanayi yapısının değişmesi gerektiğini vurguluyor. Sanayi için temel ihtiyacın ise modern cihazların kullanıldığı geniş iş yerlerinin olduğunu belirtiyor. Samsun’da tarım ve sanayi arasında bir ikilem söz konusu. Araziler büyük, ancak tarım arazisi olduğu için sanayi bölgesine dönüştürülemiyor. Diğer yandan tarım arazileri de verimli kullanılamıyor. Sanayinin belli bir bölgede toplanması ve Kurtuluş Savaşı döneminde sanayi ve ticarette 7. il olan Samsun’u yeniden ön saflara taşımayı hedefliyorlar. Bu konuda Trabzon ile rekabete girmenin zorluğundan da yakınıyorlar. Samsun’un önemli bir liman olsa da yatırım eksikliği deniz taşımacılığını da olumsuz etkiliyor.
Deprem tehlikesi
Samsun’un Havza ilçesindeki termal sular, depremi yani Kuzey Anadolu fay hattına da net bir işaret. Bu durumda Samsun’un güneyinde kalan büyük bir kısmı 1. Derece deprem bölgesindeyken kıyıları en azından 3. Derece deprem bölgesinde. Bu durumda kıyılardaki dolgu ve liman semti gibi alüvyon alanları deprem ve sıvılaşma tehlikesi altında. Eğer Samsun, kıt kaynaklarıyla yaptığı örneğin kanalizasyon gibi alt yapı ve otel gibi üst yapı tesislerini selle birlikte depremi dikkate alarak yapmazsa bir yoksulluk tuzağı olan afetlerden dolayı sosyo-ekonomik kalkınmasını sürdüremez.
Sağlık turizmine de göz dikti
Samsun’da beni en çok şaşırtan şeyin Samsun’un dünyada üçüncü sırada gelen bir cerrahi alet üretme merkezi olduğudur

Turizm şehri olma yolunda Samsun
. Değil Samsun’da, ülkemizde böyle bir sanayinin geliştiğini kaç kişi biliyor? Ayrıca Samsun her türlü ameliyatın yapılabildiği bir ilimiz olarak gözünü sağlık turizmine de dikmiş durumda. Samsun’un (Terme) pidesi ve Ladik tandırı da dillere destan. Bir de olumsuz bir örnek de olsa deniz kıyısında dar bir alana sıkıştırılmış, standartlara uygun olmayan Karadeniz’in en büyük hayvanat bahçesine inanamadım.

19 Mayıs 1919 yaşatılıyor
Samsun’da beni en çok etkileyen şey ise yeni düzenlenmiş olan “Kurtuluş Yolu”. Burada 19 Mayıs 1919’da Atatürk ve 18 arkadaşının Tütün İskelesine yanaşmış temsili Bandırma Vapuru’ndan karaya çıkış halini gösteren heykeller konularak bir açık hava müzesi oluşturulmuş. Atatürk ve arkadaşlarının, Milli Mücadele’nin meşalesini yakmak üzere Samsun’da karaya ayak bastığı bu noktada bir protokole göre sıralanarak, yürüyüşünü görebiliyorsunuz.
Modern Türkiye’nin kuruluşu bu ‘ilk adım’la başladı. İnsan bu andan itibaren tarihi geriye sararak Türk İstiklal Savaşı ve Milli Mücadelede yaşananları hayal edemeden duramıyor...
Özetle, dünya ve Samsunluların kendisi tarafından keşfedilmeyi bekleyen Atatürk’ün şehri Samsun, bilimsel bir arazi ve sektörel planlama, planların doğru uygulanması, tavizsiz denetim ve iyi bir tanıtım sonucunda bir dünya kenti olabilecek her şeye sahip. Bu ancak geciktirilebilir ama engellenemez!...

Kuşların yüzde 74’ü burada
Bafra deltasında bugüne kadar 308 kuş türüne rastlanmış. Bu rakam Türkiye kuşlarının yüzde 74’üne karşılık geliyor. Türkiye’de deniz düdükçüyü, kuzey incir kuşu, küçük kiraz kuşu ve ak kiraz kuşu son yıllarda sadece Kızılırmak deltasında görülebilmiştir. Bu durumda tarlalarda kullanılan gübre bu deltaki balık ve kuşlar için tehlike oluşturmakta. Bafra gölünde gübreli suyun azdırdığı sazlıklar gölü aşırı ölçüde kaplarken, kuraklıktan dolayı suyun çekilmesi de sıkıntı yaratıyor. Bu nedenlerden midir, nedir bilinmez kuş gözlemcileri “Bu sene kuş yok!” diyor. Bazıları da Samsun’da artık gecelerin soğuk geçtiğinden ve sisten dolayı elmaların lekelendiğinden şikayetçi...
Kırsal alanda dolaşırken kuraklıktan dolayı temmuz ayında, sanki sonbahardaymışız gibi ağaçlarda yaprakların yer yer sararmış olduğunu görürsünüz. Bu da kuraklık ve sellerin kardeş olduğu teorisini güçlendiriyor. Bir yerde kuraklık yaşanırken ani ve şiddetli bir yağışın sele dönmesi an meselesidir. Samsun yer altı suyunun seviyesi kuraklık ve betonlaşmadan dolayı azalırken, kirleniyor da.

Yarın: YAĞMUR DUASINA ÇIKILAN KARADENİZ ŞEHRİ: ORDU

Yazarlar