Tuğba Anlak cinayetinde beklenen rapor çıktı! Silah kendiliğinden patlamadı
10.03.2021 - 12:22 | Son Güncellenme:
DHA
Arnavutköy’de yeni taşınacağı evi temizlediği sırada erkek arkadaşı tarafından silahla başından vurularak öldürüldüğü iddia edilen Tuğba Anlak cinayetine ilişkin 1'i tutuklu 3 sanık hakkında açılan davada, adli tıp raporu mahkemeye ulaştı. Raporda, "Silahın tetiğe basınç kuvveti uygulanmadan çekme, çekiştirme veya sarsıntı gibi etkenlerle kendiliğinden patlamadığı, fişek yatağında fişeğin patlaması için horozu kurulu halde iken 3,5 kilo civarında basınç uygulanması gerektiği tespit edilmiştir" denildi. Tuğba Anlak'ın ablası davanın ardından yaptığı açıklamada, "Planlanmış programlanmış bir cinayet olarak görüyorum. Asla yanlışlıkla olduğuna inanmıyorum" dedi.
RAPOR: 3,5 KİLOGRAM BASINÇ UYGULANMASI GEREKİYOR
İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Murat Uslu , Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Tutuksuz sanık Mustafa Ünver ve şikayetçilerden Harun Anlak, Ümmiye Anlak, Leyla Arslan ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı duruşma salonunda hazır bulundu.
Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Balistik Şube'nin hazırladığı raporda "Atışa hazır halde, yani fişek yatağında fişek var ve emniyeti açıkken tetiğe basınç kuvveti uygulanmadan çekme, çekiştirme veya sarsıntı gibi etkenlerle kendiliğinden patlamadığı, fişek yatağında fişeğin patlaması için horozu kurulu halde iken 3,5 kilo civarında basınç uygulanması gerektiği tespit edilmiştir" denildi. Rapor üzerine söz verilen sanık Murat Uslu'nun avukatı Salih Çelik, merminin yerden sekerek geldiği kanaatinde olduğunu belirterek "Bu hususu ortaya koyabilecek Adli Tıp Kurumu raporunun beklenmesini talep ediyoruz. Fizik İhtisas Dairesi'nin raporunda aleyhe kısım varsa kabul etmiyoruz. Müvekkilimiz öldürme kastıyla hareket etmediği gibi, yaralama kastıyla hareket etmemiştir. 1,5 yıldır tutuklu olan müvekkilimizin tahliyesini talep ederim" dedi.
"BAŞKA RAPOR ALINMASIN"
Şikayetçi avukatları, "Rapor bizim iddialarımızı doğrular niteliktedir. Söz konusu tabancanın ateş edilmeksizin, ateş almayacağı şeklindeki tespitiyle yetinilerek başkaca rapor alınmaksızın dosyanın mütalaasının verilmesini ve tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep ediyoruz" dedi.
TUTUKLULUĞUN DEVAMINA KARAR VERİLDİ
Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Murat Uslu'nun tutukluluk halinin devamına karar verdi. Heyet, Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Dairesi'nin düzenleyeceği raporun beklenmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.
"RAPOR LEHİMİZE GELDİ"
Duruşma sonrası adliye önünde açıklama yapan Önce Kadınlar ve Çocuklar Derneği Başkanı Avukat Müjde Tozbey Erden, "Bugün arkadaşı tarafından öldürülen Tuğba Anlak davası için buradaydık. Bugün 6'ncı duruşması 1 yıldan fazladır bu süreç işliyor. Bu kadar sürmesinin tek sebebi ise katil Murat'ın sürekli olarak yanlışlıkla öldürdüğünü söylemesi. Oysa ki Murat'ın öldürdüğünü doğrudan silah doğrulttuğuna dair kanıtlar mevcut. Tuğba Anlak'ın 6 yaşındaki kızı da olay şahit. Biz Tuğba'nın dosyası için 6'ncı kez buradayız. Davamız sürüyor. Bugün katilin yanlışlıkla vurup vurmadığına dair adli tıptan rapor istendi. Rapor lehimize geldi. Bu silah profesyonel bir silah ve asla yanlışlıkla patlamaz. Ancak kişi kendi isteğiyle sıkarsa gerçek amacına ulaşır diye rapor geldi" dedi.
"PLANLANMIŞ BİR CİNAYET OLARAK GÖRÜYORUM"
Tuğba Anlak'ın ablası Ümmiye Anlak yaptığı basın açıklamasında "Katilin avukatları ısrarla öldürmek istemediğini söylüyor. Ben de buradan soruyorum vurmak istemediyse neden kapıdan değil de camdan girdi diye soruyorum. Kızı içeride olduğu için kızı her şeyi gördü. Planlanmış programlanmış bir cinayet olarak görüyorum. Asla yanlışlıkla olduğuna inanmıyorum. Zaten kamera kayıtlarında görüldüğü gibi camdan içeri giriyor, her şey iki saniye içerisinde oluyor. Vuruyor ve kaçıp gidiyor. Yanındaki yardakçısıyla beraber. Yardakçısı da hala dışarıda onu da anlamış değilim. Adaletin tecelli edeceğine inanıyorum" dedi.
İDDİANAME
İddianamede, sanık Murat Uslu'nun "Kasten öldürme" suçundan müebbet hapsi istenirken, "Hakaret" ve "Tehdit" suçlarından 9 aydan 4 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor, İddianamede diğer sanıklar Mustafa Ünver ve Pelin Altun'un ise "Kasten öldürmeye iştirak" suçundan 10 yıldan 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
