24.12.2022 - 16:30 | Son Güncellenme:
Ömer KOÇ/KAHRAMANMARAŞ (DHA)
TTB'nin 11 kişilik merkez konseyinin belirlendiği 26 Haziran'daki seçimde Dr. Lütfi Tiyekli 93 oy alarak yedeklerde 1'inci sırada yer aldı. Dr. Ali Coşkun 92 oyla yedeklerde 2'inci sırada, Prof. Dr. Ayşe Filiz Yavuz ise 89 oyla 3'üncü sırada yer buldu. TTB Merkez Konseyi Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut, Prof. Dr. Ayşe Filiz Yavuz'a gönderdiği yazı ile Dr. Filiz Çağla Uyanusta'dan boşalan üyeliliğin yerine kendisinin alınmasına karar verildiğini belirtip konseye davet etti.
CİNSİYET KOTASI GEREKÇE GÖSTERİLDİ
Yedeklerde 3'üncü sırada yer alan Yavuz'a gönderilen yazıda, şöyle denildi:
"TTB merkez Konseyi'nin 16 Aralık 2022 tarihli kararı ile 1 Kasım 2014 tarihinde yapılan TTB 65'inci büyük kongresinde alınan 'Türk Tabipleri Birliği ve tabip odalarının bütün kurullarında cinsiyet kotası uygulanması ve her cinsten en az yüzde 40 temsiliyetin sağlanması konusunda çaba gösterilmesi' kararı dikkate alınarak TTB 74'üncü Olağan Büyük Kongresi'nde yapılan seçim sonucunda alınan oy sayısına göre yapılan sıralamada kadın üyeler arasında ilk sırada olmanız dolayısıyla boşalan üyeliğe 2022-2024 dönemini tamamlamak üzere davet edilmenize karar verilmiştir."
‘KANUNLARIN UYGULANMASI TARAFTARIYIM’
Prof. Dr. Ayşe Filiz Yavuz, TTB Merkez Konseyi'nin kendisinin görevlendirmesinin hukuki olmadığını, bu nedenle de konseye girmeyeceğini belitti. Yavuz, şunları söyledi:
"TTB'de benden daha yüksek oy alan arkadaşlarımın olduğunu biliyorum. İstifa eden hanım arkadaşın, TTB'nin yaptığı icraatlardan memnun olmadığı veya onaylamadığından dolayı istifa ettiğine dair basında zaten yazılar çıkmıştı, bundan haberim vardı. Bana yapılan görevin, yüzde 40'lık TTB Merkez Konseyi'ndeki kadın pozitif ayrımcılığından dolayı tevdi edildiği söylendi. Ancak bunun çok doğru bir davranış veya uygulama olduğunu düşünmüyorum. Gerekçesi şu; ne olursa olsun kanuni olarak benden daha yüksek oy almış birisinin yerine benim sadece pozitif ayrımcılık olarak daha alt sırada olmama rağmen görev verilmesi kanunlara uygun değildir. Ben bir akademisyen olarak kanunların uygulanması taraftarıyım ve bir akademisyene de bu yakışır, kanunlara uymak. İkincisi olarak, pozitif ayrımcılık kelimesi ne olursa olsun bir ayrımcılığı gösterir, ben ayrımın her türlüsünün doğru olmadığı düşüncesindeyim. Kadınlara gösterilen bu yüzde 40'lık ayrımın veya desteğin olması gereken değil, aslında tam tersine kadına yapılmış bir aşağılama olduğu düşüncesindeyim. Sonradan bir kanuni hak ihlali ile haklı olan kişinin atlanarak daha alt sırada olan benim buraya alınmamın doğru bir yaklaşım olduğunu düşünmüyorum. Ne olursa olsun, bu hukuki bir konudur, sırası gelenin mutlaka atanması gerekir. Ben bir bayan da olsam kanunların gözünde kadın veya erkeğin ayrı ayrı kanunların önünde değerlendirilmesi söz konusu değildir. Kanunlar kadın için de erkek için de eşittir ve ben burada kanunların uygulanmasının doğru olduğu düşüncesindeyim. Bu yüzden de bu konuda görevi kabul etmediğime dair yazıyı postaya vereceğim."
TİYEKLİ, SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU
Kahramanmaraş Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Tiyekli ise TTB Merkez Konseyi'nin 9 üyesi hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. TTB'nin kendisi yerine 3'üncü sıradaki üyeyi davet etmesini kabul edilemez olduğunu belirten Tiyekli, "11 kişiden oluşan merkez konseyinden istifa edildiğinde onun yerine en çok oyu alan ilk yedek üye görev davet edilip göreve başlatılmalıdır. Yasayı çiğneyerek benden daha az oy alan aynı ekipte olduğumuz bir doktor hanımefendiyi göreve çağırmışlardır. Doktor hanımefendi bu yapılan oyunun çok yanlış olduğunu, bunun bir kanunsuzluk olduğunu söyleyerek görevi reddetmiştir. Ama, merkez konseyindeki anlayış bunu bile kabul etmemektedir. Kendilerinin yanlış yaptığını söyleyen hiç kimseyi kendi aralarına almak istememektedir. Bugün demokrasi adına eylem yapmaktadırlar fakat kendirleri bu ülkede en antidemokratik uygulamaları çok rahat yapabilmektedirler” dedi.
‘AÇIKLAMALARINI TASVİP ETMEDİĞİMİZ İÇİN YÖNETİMDE OLMAMAMIZI İSTİYORLAR’
TTB'nin açıklamalarını bugüne kadar hiç tasvip etmediklerini, en son Türk Silahlı Kuvvetleri'nin terör örgütü PKK'ya yönelik kimyasal silah kullandığı iftirasını attıklarını ve buna da gereken tepkiyi verdiğini kaydeden Lütfi Tiyekli, "Biliyorsunuz ki Kahramanmaraş Tabip Odası ve bizim beraber hareket ettiğimiz tabip odaları bu ülkenin milli birliğini, vatanını seven odalarız. Bizim yapığımız açıklamalar bellidir. Biz, merkez konseyinin açıklamalarını, icraatlarını tasvip etmiyoruz. Biz, o yönetime geldiğimiz zaman bunlara karşı çıkacağımız için bizim gibi insanların yönetimde olmasına tahammül edemiyorlar ve bizim yönetimin hiçbir kademesinde olmamamızı istiyorlar. Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi şu an Türkiye'nin çıkarlarını düşünmeyen bir güruh tarafından işgal edilmiş durumdadır. Biz, Anadolu'daki tabip odaları bu gruba her zaman karşı çıktık, bu anlayışın Türk hakimlerini temsil edemeyeceği konusunda her zaman uyarılarda bulunduk. Şu an çok demokratik görünen Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi üyeleri, bütün demokratik teamülleri çiğnemekte, bütün hukuki kuralları çiğnemekte, Anayasa'yı ve kanunları takmamaktadır" diye konuştu.