TSK’ya sızma tartışması

Ergenekon davasının önceki günkü duruşmasında Hizbullah, Nesim Malki cinayeti ve 28 Şubat gibi çeşitli konularda ifade veren eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Bülent Orakoğlu, dünkü anlatımlarının çoğunda kitaplarını ve eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür’ün www.atin.org isimli sitesini kaynak gösterdi. Orakoğlu’nun değerlendirmeleri, tutuklu sanıklardan Serdar Öztürk ve avukat Demet Rençber’in tepkisine neden oldu. Emekli gazi üsteğmen ve avukat Serdar Öztürk, “Orakoğlu tanıklık yapmıyor, bilirkişilik yapıyor. Adam tanık mı, bilirkişi mi? Görgüye dayalı bir şey yok. Kitaplarını anlatmaya mı geldi?” diye bağırınca mahkeme başkanı tarafından salondan çıkarıldı.
Silivri’de İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen Ergenekon davasının dünkü 187. duruşmasında Bülent Orakoğlu’nun tanık olarak dinlenmesine devam edildi. Orakoğlu, “İhanet Çemberi” isimli kitabın kendisi tarafından yazılmadığı iddiaları üzerine kitapta bulunan konu başlıklarını tek tek sıraladı.
Orakoğlu, dava sanıklarından İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve grubunun TSK’ya sızma teşebbüslerine de kitabında yer verdiğini anlattı.

Genelkurmay’ı kilitledi
Orakoğlu, 12 Mart darbesinden sonra Doğu Perinçek ve arkadaşları tarafından kurulan Türkiye İhtilalci İşçi Köylü Partisi’nin TSK içerisinde örgütlendiği iddiasıyla TSK içinde bir “Şafak Operasyonu” yapıldığını söyledi. Operasyonun ardından Perinçek ve devrimci subaylar hakkında yargılama yapıldığını hatırlatan Orakoğlu, Perinçek ve grubunun TSK içine sızmaya çalıştığını ileri sürdü. Orakoğlu, “Perinçek’in ilişkileri, Genelkurmay istihbaratını birkaç kez kilitledi” ifadesini kullandı.

‘İşkence gördüm’
Perinçek, söz alarak “Bahsettiği 1973 yılında görülen Kara Kuvvetleri’nde Devrimci Subaylar davasının tutanaklarını okumuş mu? Dava dosyasının herhangi bir yerinde Doğu Perinçek’in TSK içine sızmaya teşebbüs ettiğine ilişkin bir itirafını görmüş mü?” diye sordu.
Orakoğlu ise dava dosyasını okumadığını, bu konuya ilişkin bilgileri ise eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür’ün www.atin.org isimli sitesinden edindiği bilgiler olduğunu söyledi. Bunun üzerine Perinçek, “Bu davada Doğu Perinçek ve 42 subay yargılanıyordu. Tek sivil bendim. Dava sonunda 42 subay hakkında hüküm verildi. Davada bir tek Perinçek’in beraatine karar verildi. Orakoğlu’nun iddia ettiği gibi TSK’nın içine sızmaya çalıştığım yönünde bir itirafım yoktur. Olsa beraat eder miydim? Ben 32 gün boyunca kontrgerillanın merkezinde itiraf etmem için işkence gördüm” dedi.

Eymür’den almış!
Orakoğlu, 1998 yılında İşçi Partisi’nin genel merkezinde özel harp ve iç güvenlikle ilgili 2 belgenin bulunduğu iddiasıyla Ankara 2 No’lu DGM’de yargılama yapıldığını söyledi. Perinçek, bu konuyla ilgili olarak da davanın tutanaklarını inceleyip incelemediğini sordu. Orakoğlu bu konuyu da Eymür’ün sitesinden alarak kitabına koyduğunu söyledi. Perinçek, 1998 yılında Ankara DGM’de kendisini yargılayan hakimin Turgut Okyay olduğunu ve bu hakimin daha sonra teröristbaşı Abdullah Öcalan’ı da yargılayan hakim olduğunu bilip bilmediğini sordu. Orakoğlu ise bilmediğini söyledi.
Perinçek, “Tanık, Hizbullah terör örgütünün, dava konusu gladyo tarafından kurulduğunu söylüyor. Acaba Hizbullah örgütü tarafından, benim genel başkanı olduğum İşçi Partisi’nin birçok yöneticisinin katlediğinden haberi var mı?” diye sordu. Tanık Orakoğlu ise sadece basından okuduğu kadar bilgisi olduğunu söyledi.
Perinçek, “Tanık, gladyonun kurduğunu iddia ettiği bir örgütün, gladyonun partisine yönelik katliamlar yapmasını nasıl değerlendiriyor?” diye sordu. Orakoğlu, “Bilgime, görgüme ve iddianameye bağlı kalarak soru sorulsun” dedi.

Ağar istemedi
Eymür’ün sitesinde, Tansu Çiller ve Mehmet Ağar’ın MOSSAD ile gizli görüşme yaptıkları bilgisi verildiğini hatırlatarak tanık Orakoğlu’na, “Bu konuda bilginiz var mı?” diye sordu. Orakoğlu ise “Bu iddianızı ispat etmeniz lazım. Bunu Eymür’e sorun” cevabını verdi. Perinçek, kayıp silahların Hizbullah’a gittiğinin iddia edildiğini hatırlattı. Orakoğlu, atanmasına Mehmet Ağar’ın geç olur vermesi konusunu tekrar dile getirdi. Orakoğlu, “Ağar’ın benim istihbaratın başına geçmemi istememesinin bir sebebi de Hizbullah’a gittiği öne sürülen silahların akibetinin açığa çıkmamasıydı” ifadesini kullandı.