GündemTrans hükümlüye estetik engeli

Trans hükümlüye estetik engeli

03.07.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Trans mahkûm Ataman’ın mahkemece cinsiyet değişikliği kararı almasına rağmen operasyonuna Adalet Bakanlığı, ‘estetik’ diyerek onay vermedi. Mahkeme ise kararda operasyonun zorunlu olduğunu belirtmişti

Trans hükümlüye estetik engeli

Mahkemece cinsiyet değiştirme ameliyatı yapılmasına karar verilen trans mahkuma, Adalet Bakanlığı vize vermedi. Bakanlık, operasyonunun “estetik ve bireysel tercih” olduğunu belirterek, masrafın devlet bütçesinden karşılanamayacağını bildirdi.

Haberin Devamı

Maltepe 2 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Yunus Ataman, 2013 yılında hastane raporuyla mahkemeden cinsiyet değiştirme kararı alarak, ismini de Aslı olarak değiştirtti.

Cezaevi yönetimi tarafından cinsiyet değişikliği ameliyatı için uzun süre hastaneye sevk edilmeyen trans hükümlü Ataman, aynı prosedürle kadın kimliği aldıktan sonra cezaevindeyken ameliyatla kadın olan Deniz Çakır’ı emsal göstererek infaz hâkimliğine başvurdu.

‘Önemli sağlık sorunu’

Ataman’ın hastaneye sevk talebini değerlendiren, Anadolu Adliyesi 1. İnfaz Hâkimi Servet Kartal, hükümlünün ameliyatı için gerekenin yapılması yönünde karar verdi. Hâkim Kartal kararında, “Fiziki görünüşleri nedeniyle sıkıntı yaşayan insanların hissettiği derin üzüntü ve utanç duygusu da dikkate alındığında, hükümlünün ruh sağlığında telafisi sonradan mümkün olmayan sonuçlar yaşanabilir. Bu durum da en az fiziki olarak yaşanan sağlık sorunları kadar önem arz etmektedir” ifadelerini yer verdi.

Haberin Devamı

Kararında Anayasanın “yaşam hakkının kutsallığı” ilkesine değinen Kartal, “Hükümlünün bu ameliyattan uzak tutulması ileride ruhsal çöküntülere neden olacaktır. Ayrıca doktor raporlarına rağmen cezaevi koşulları içinde tercihine aykırı yaşam sürmesi insan haklarına da aykırı” diyerek, cinsiyet değişikliğinin cezaevindeyken de yapılabileceğini vurguladı. Hakim, kararı Adalet Bakanlığı’na gönderdi.

Bakanlık: Estetik

Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü ise, cinsiyet değişimi ameliyatının zorunlu ve cezaevinde barınmasına engel teşkil edecek bir durum olmadığını bildirdi. Yapılacak operasyonu “estetik” ve “bireysel tercih” olarak değerlendiren müdürlük, bu tür ameliyatlarının giderlerinin devlet bütçesinden karşılanmasının mümkün olmadığını açıkladı. Bürokrasi de yazışmalar sürerken, hükümlü Ataman’ın cezaevinde kadın kimliği ve tercihlerine uygun olarak kadın kıyafetleri giydiği için diğer erkek hükümlülerin hakaret ve tehdidine maruz kaldığı öğrenildi.

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Cinsel Kimlik Konyesi üyesi Doç. Dr. Serdar Nazif Nasır ise cinsiyet değişikliği operasyonlarının estetik operasyon olarak değerlendirilemeyeceği görüşünde:

Haberin Devamı

“İnsanın beden algısı ve vücudun dış görüntüsü arasındaki çatışma operasyonla ortadan kaldırılır. Bu bir sağlık sorunudur. Bakanlık 2013 Nisan ayında yayınladığı genelgeyle bu operasyonların ‘Cinsel kimlik konseyi’ olan devlet hastanesinde yapılmasına karar verdi. Bir yıl boyunca tedavi de devlet güvencesine alındı. Ancak SGK’lıysa şartı genelge içinde yer aldı. Yani örnek olarak yeşil kartlı olan kişi bu hizmetten yararlanamaz. Ancak hakkında cinsiyet değişikliği kararı verilmiş kişinin bu operasyonu hemen olması gerekir. Çünkü kendi cinsel kimliğine uygun cezaevinde kalması gerekmektedir.”

Keyfi denilemez

Avukat Sinem Hun ise şunları söyledi: “Bakanlık geçiş süreci ameliyatlarının SGK kapsamında ödenmesi konusunda ayak diremektedir. Hâlbuki geçiş süreci ameliyatları tıbbi bir zorunluluktur. Bu operasyonlarda estetik operasyonlardaki gibi bir keyfiliğin olduğu söylenemez.”

Haberin Devamı

‘Önemli ve gereklidir’

Ataman’ın cinsiyet değişikliği operasyonuna 9 doktorun imza attığı bir raporla karar verildi. Raporda, “Kişinin cezaevi koşullarının da cinsel kimliğine uygun hale getirilmesi, öz bakımı için gerekli malzemelerin temini konusunda gerekli kolaylıkların sağlanması ruh sağlığı açısından önemlidir ve gereklidir. Kişinin cinsiyetinin kadın olarak değiştirilmesi ve gereken operasyonlar için ruh sağlığı açısından bir engel bulunmadığı kanaatine varılmıştır” değerlendirilmesi yapıldı.