22.10.2024 - 07:01 | Son Güncellenme:
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunan HDP’nin eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ı ziyaret etti. Sezgin Tanrıkulu ve Veli Ağababa ile cezaevine gelen Özel, Demirtaş’la görüşmesinin ardından açıklamalarda bulundu. Özel, “Sayın Demirtaş, bana son kitabını hediye etti ve bir çağrı metni iletti. Bu çağrı metni çok şey söylüyor. Eğer toplumsal barıştan söz edecek olacaksak önce erkekler olarak kendimizden başlamalıyız diyor. Kadınların ve çocukların güvende olmadığı bir ülkede ilk düğmeyi bizim bağlamamızı söylüyor. İçimizdeki erkeğe seslenmeliyiz diyor. Bugünkü ziyaret gecikmiş bir ziyarettir. Siyasi anlamı olan bir ziyarettir. Demokratikleşmeye önem verilecekse tüm aktörler kıymetlidir. Kim sorunları çözecekse tüm aktörler kıymetlidir. Ancak Selahattin Demirtaş gibi bir aktörün önemi kalın bir şekilde çizilmelidir” dedi.
‘Birlikte onaracağız’
Özel, şöyle devam etti: “Türkiye’de insanlar birbirini sevdikten, toplumsal barışı hep beraber içselleştirdikten sonra nasıl 100 yıl önce sonu çok güzel olmuştu, Türkler ve Kürtler, Türkiye’de yaşayan herkes, dedelerimiz hep beraber büyük bir işgali sona erdirmişler ve genç bir Cumhuriyet kurmuşlardı, yine sonu muhteşem olacak. Bu sefer ilk 100 yılda yapamadıklarımız varsa hatalarımız, eksiklerimiz varsa hepsini hep birlikte onaracağız ve toplumsal barışı hep birlikte sağlayacağız.”
‘Sadece kurucusu öldü örgüt ortada duruyor’
Gülen’in ölümüyle ilgili Özel, şunları söyledi: “Gittiği yerde hesabını verir, Türkiye’de yargı önünde vermesini isterdik, olmadı. Ancak o gidince ‘Bir şey bitiyor’ diye kimse düşünmesin çünkü koca bir sermaye bıraktı arkasında ve onun gibilerin elinde koca bir siyasi güç, siyasi organizasyon bıraktı. Türkiye’de belki aktiviteleri görünür değil ama dünyanın dört bir yanındalar, bunlara karşı çok tetikte olmak lazım. 55 yıl önce ‘Sızıntı’ adıyla çıkmış bir dergiden ve devletin her noktasına sızmış bir terör örgütünden bahsediyoruz. Sadece kurucusu öldü, örgüt ortada duruyor. ‘Bu tehlike geçti’ veya ‘Bu tehlike bitti’ gibi bir düşünceye kimse kapılmasın. Bu sinsi örgüte karşı herkes tetikte olmalıdır.”